Van’ın Başkale ilçesinde bir okulda yapılan Türkçe dersi etkinliği üzerinden yürütülen tartışmalara tepki gösteren Eğitim Sen, eğitimin ideolojik zemine çekilmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti.
(Haber Masası) – Sendika açıklamasında, “Bilimsel eğitimin yerine itaat kültürünü koyan zihniyet, ne eğitimde eşitliği ne de toplumsal barışı sağlayabilir” denildi.
Van’ın Başkale ilçesindeki bir okulda gerçekleştirilen Türkçe dersi etkinliği, “millî değerleri yüceltme” söylemiyle gündeme geldi. Etkinliğe yönelik eleştirileri “bölücülük” olarak nitelendiren iktidar çevrelerine tepki gösteren Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), yaptığı yazılı açıklamada eğitimin ırkçı ve faşizan bir zemine çekildiğini vurguladı.
“Eğitim Bilimsel Ve Kamusal Bir Haktır”
Eğitim Sen’in açıklamasında, eğitimin milliyetçi ya da ideolojik bir alan değil, bilimsel ve pedagojik ilkelerle yürütülmesi gereken kamusal bir hak olduğu belirtildi.
“Bir derste çocuklara ‘Türküz, Türkçe konuşuruz’ dizelerini tekrar ettirmek; anadil çeşitliliğini, farklı kimlikleri ve kültürel zenginlikleri yok saymaktır. Ana dilinde eğitim talebini ‘bölücülük’ olarak yaftalamak, hem evrensel insan haklarına hem de Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne aykırıdır” denildi.
“Tek Kimlik, Tek Dil, Tek Ulus Dayatması Kabul Edilemez”
Van’daki olayda asıl sorunun bir dili öğretmek değil, bu öğretimin “tek kimlik, tek dil, tek aidiyet” anlayışı üzerinden meşrulaştırılması olduğu belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bu yaklaşım, bilimsel eğitimi siyasal ideolojiye teslim eden ırkçı zihniyetin sonucudur. Eğitim, çocukları resmî kimliğe göre şekillendirme alanı değil; düşünme, öğrenme ve kendini ifade etme özgürlüğünün yaşam bulduğu bir süreçtir.”
“Bilimsel Eğitimin Yerine İtaat Kültürünü Koyan Zihniyetle Barış Sağlanamaz”
Açıklamada, milliyetçi hamaset ve tekçi anlayışın toplumsal barışı zedelediği vurgulanarak şu ifadelere yer verildi:
“Bilimsel eğitimin yerine itaat kültürünü, eleştirel düşüncenin yerine milliyetçi hamaseti, çok dilliliğin yerine tekçi kimlik dayatmasını koyan anlayışla ne eğitimde eşitlik ne de barış sağlanabilir. Gerçek barış, farklılıkların tanındığı, ana dillerin özgürce yaşatıldığı ve bilimsel düşüncenin egemen olduğu bir eğitim sistemiyle mümkündür.”
“Eğitim İnsan Olmanın Ve Birlikte Yaşamanın Bilgisini Kazandırmalıdır”
Eğitim Sen, açıklamasında son olarak şu çağrıyı yaptı:
“Eğitim, çocuklara hangi kimliğe ait olmaları gerektiğini öğretme alanı değil; insan olmanın, düşünmenin ve farklılıklarla bir arada yaşamanın bilgisini kazandırma sürecidir. Milliyetçi hamasetler ve ırkçı hezeyanlar karşısında bizler; kamusal, demokratik, laik, cinsiyet eşitlikçi ve anadilinde eğitimi savunmaya devam edeceğiz.”