16.2 C
İstanbul
7 Kasım 2025, Cuma

Cumartesi Anneleri 1072. Haftasında Sordu: Cemil Kırbayır Nerede?

Haber Masası
Haber Masası
Aradığımız gerçek, bulduğumuz ve bildiğimiz, güvendiğimiz yegane şey gerçek. Yol TV halkındır ve her dem gerçek!

12 Eylül askeri darbesinin ardından gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır için ailesi ve hak savunucuları 45 yıldır adalet arıyor.

(Haber Masası) – Cumartesi Anneleri, 1072’nci hafta eyleminde bir kez daha Galatasaray Meydanı’nda buluşarak “Zamanaşımı Değil, Adalet İstiyoruz” dedi, “Cemil Kırbayır Nerede?” sorusunu yineledi.

Adalet Talebi 1072. Haftada Yine Galatasaray Meydanı’nda Dile Getirildi

Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle Galatasaray Meydanı’nda toplandı. Bu hafta da eyleme katılım sınırlı tutuldu. Polis bariyerleriyle çevrili meydanın dışında yapılan açıklamada kayıp yakınları, kaybedilen sevdiklerinin fotoğraflarını ve kızıl karanfiller taşıdı.

Basın açıklamasını kayıp yakını İkbal Eren okudu. Açıklamada, 45 yıl önce Kars’ta gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır’ın akıbeti soruldu ve dosyasının “zamanaşımı” gerekçesiyle kapatılmasına tepki gösterildi.

Zamanaşımı İnsanlık Suçlarında Uygulanamaz

Eren, kaybetme dosyalarının zamanaşımıyla kapatılmasının yalnızca adaletin değil, insanlığın da inkârı olduğunu vurguladı. Bu tutumun “cezasızlığı bir devlet politikası” haline getirdiğini söyleyen Eren, şöyle konuştu:

“Unutulmamalıdır ki, kaybedilen bir kişinin akıbeti aydınlatılmadığı sürece devletin bu suçtaki sorumluluğu devam eder. Bu nedenle zamanaşımı, zorla kaybetme dosyalarında uygulanamaz. Kaç yıl geçerse geçsin, Cemil Kırbayır’ı kaybedenler yargılanana ve hakikat açığa çıkana kadar bu dava kapanmayacak.”

Cemil Kırbayır’ın Kaybediliş Hikayesi

Eren, Cemil Kırbayır’ın kaybediliş sürecini şöyle aktardı:

“13 Eylül 1980 tarihinde Ardahan’ın Okçu Köyü’ndeki evinden gözaltına alındı. Kars Eğitim Enstitüsü öğrencisi olan Kırbayır, önce Ardahan’daki askeri birliğe, ardından Kars Emniyet Müdürlüğü’ne ve son olarak Kars Eğitim Enstitüsü’ne götürüldü. Ailesi bir süre ihtiyaçlarını karşılayabildi ancak 8 Ekim 1980 sonrası, ‘O firar etti, bir daha sormaya gelmeyin’ denilerek haber alınması engellendi. O günden sonra Cemil Kırbayır’dan bir daha haber alınamadı.”

Berfo Ana’ya Verilen Söz Tutulmadı

Eren, yıllar süren mücadelenin ardından 2011’de Cemil Kırbayır’ın annesi Berfo Kırbayır’ın dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile Dolmabahçe Sarayı’nda görüştüğünü hatırlatarak şunları söyledi:

“Erdoğan, ‘Bu dosyayı aydınlatacağım’ sözü verdi. Bunun üzerine Meclis Araştırma Komisyonu kuruldu. Komisyonun hazırladığı 350 sayfalık raporda, Cemil Kırbayır’ın gözaltında işkenceyle öldürüldüğü, cesedinin kamu görevlilerince kaybedildiği belirtildi. Böylece, Kırbayır’ın gözaltında kaybedildiği devlet raporuyla da resmen kabul edildi. Ancak 2020 yılında Adalet Bakanlığı, Yargıtay’a başvurarak dosyanın zamanaşımı gerekçesiyle kapatılmasını istedi ve Yargıtay 8. Ceza Dairesi bu talebi kabul etti. Böylece failler yargılanmadan dosya kapatıldı.”

Eren, süreci adaletin inkârı olarak nitelendirerek, “Devlet, ilk kez bu suçu işlediğini kabul etti. Ancak sonra yeniden suçun faillerini korudu” dedi.

Gözleri Bağlı, Ters Kelepçeli Halde Öldürüldü

Eylemde sağlık sorunları nedeniyle katılamayan Mikail Kırbayır’ın mektubu da okundu. Mikail Kırbayır, kardeşinin işkenceyle öldürüldüğünü ve resmi açıklamanın aksine firar etmediğini tanık ifadeleriyle anlattı:

“Kardeşim 8 Ekim 1980’de diğer üç kişiyle birlikte askeri gözetim evinden alınıp emniyet ve MİT görevlileri tarafından Kars Eğitim Enstitüsü’ne götürüldü. Gözleri bağlı, çıplak, elleri arkadan kelepçeliydi. Ağır işkence sonucu Cemil’i öldürdüklerinde diğerlerini sorgulamadan geri götürdüler. Sonra da ‘firar etti’ dediler.”

Mikail Kırbayır, tanıklara, belgelere ve Meclis raporuna rağmen faillerin korunmaya devam ettiğini belirterek, fail olarak adı geçen kamu görevlilerinin ailelerine şöyle seslendi:

“Bu insanlık suçunun gölgesinden çıkmak için eşinize, babanıza Cemil’in nereye gömüldüğünü sorun.”

Devlet Suçunu Kabul Etti Ama Dosyayı Kapattı

İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin, 2011’de hazırlanan Meclis raporunun Türkiye tarihinde bir ilk olduğunu belirterek, “Devlet ilk kez bir insanlık suçunu kabul etti ama sorumlular yargılanmadı, dosya devlet eliyle kapatıldı” dedi.

Dosyanın şu anda Anayasa Mahkemesi’nde olduğunu belirten Keskin, “Açık konuşalım: Bir beklentimiz yok” ifadelerini kullandı. Keskin, 12 Eylül’ün ve 1990’ların karanlık yapılarının bugünkü siyasi iktidarla işbirliği içinde olduğunu söyledi ve adaletin iç hukukta değil, uluslararası hukuk zemininde aranacağını vurguladı.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK HABERLER

BİZİ TAKİP EDİN

289,397BeğenenBeğen
2,317TakipçiTakip Et
20,344TakipçiTakip Et
1,237AboneAbone Ol
- Reklam -

EN SON HABERLER