AABF Genel Sekreteri Ufuk Çakır, Köln Porz Cemevi’nin ev sahipliğinde sahnelenen “Cam Bardaklar Kırılsın” adlı tiyatro oyununun ardından yaptığı değerlendirmede, insan hakları mücadelesine adanmış yaşamların önemine dikkat çekti.
(Haber Masası) – Çakır, oyunun yönetmeni Serdar Doğan’a, oyunculara ve özgürlük ile adalet mücadelesinin sembol isimlerinden Av. Şenal Sarıhan’a teşekkür ederek, sanatın umut ve direnişin taşıyıcısı olduğunu vurguladı.
AABF Genel Sekreteri Ufuk Çakır, Köln Porz Cemevi’nin ev sahipliğinde sahnelenen “Cam Bardaklar Kırılsın” adlı tiyatro oyununun ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları belirtti:
“Bu akşam Köln Porz Cemevimizin ev sahipliğinde, Ankara Simurg Tiyatrosu tarafından sahnelenen ‘Cam Bardaklar Kırılsın’ adlı anlamlı oyunu hep birlikte izledik. Yönetmenliğini Serdar Doğan’ın yaptığı bu değerli eser, hukukçu ve insan hakları savunucusu Av. Şenal Sarıhan’ın cezaevi yıllarındaki tanıklıklarından, özgürlük ve adalet mücadelesinden esinlenerek sahneye taşındı.


Kadınların direnişini, zulme karşı onurlu duruşunu ve insan hakları uğruna verilen büyük bedelleri sahnede derin duygularla hissettik.
Bu anlamlı çalışmayı bizlerle buluşturan başta Yönetmen Serdar Doğan olmak üzere Ankara Simurg Tiyatrosu’nun değerli oyuncuları Atılım Temur ve Melih Yetkin’e yürekten teşekkür ediyorum.
Ve elbette, bir ömrünü insan haklarına, özgürlüğe ve adalete adamış çok değerli bir isim olan Sayın Av. Şenal Sarıhan’ı kurumumuz adına onurlandırmak benim için büyük bir gururdu.
Madımak Katliamı davalarındaki uzun soluklu, özverili emeği, yıllarca süren hukuk ve adalet mücadelesi hepimize ışık tutmaktadır. Kendisine insan hakları mücadelesine adanmış yaşamı için en içten saygılarımı sunuyorum.
Ayrıca Köln Cemevimizin bu anlamlı etkinliğe ev sahipliği yapmasını sağlayan tüm yönetici arkadaşlarıma, emeği geçen herkese ve özellikle özverili çalışmalarıyla her daim yanımızda olan Abbas Fidan’a yürekten teşekkür ediyorum.
Emek birliğiyle, dayanışmayla, sanatla büyüyoruz.
Sanat varsa umut vardır…
Umut varsa direniş vardır…”

