Sivas Katliamı’nın 32. yıl dönümünde, Wuppertal Alevi Kültür Merkezi’nin düzenlediği anma etkinliği yoğun katılımla gerçekleşti.
(Haber Masası) – Katliamda yaşamını yitiren 33 can için saygı duruşunda bulunulan anmada, Sivas’ta yanan ateşin sadece bir oteli değil, vicdanları da kavurduğu bir kez daha dile getirildi.
Anma etkinliğinde ayrıca Sivas Katliamı’nı konu alan bir belgesel film gösterildi. Film, Madımak Oteli’nde yaşanan vahşeti çarpıcı görüntüler ve tanıklıklarla gözler önüne serdi.
Henüz Madımak Katliamı gerçekleştiğinde dünyaya gelmemiş bir kuşağın temsilcisi olan Eylül ise yaptığı konuşmayla orada bulunan herkese umut saçarak, Aleviliği yarınlara taşıyacak örgütlü Alevi gençliğin sesi oldu.
“Hayatımıza İz Bırakanları Yakarak Yok Edemezler”
Eylül’ün konuşmasında, yaşanan vahşetin yalnızca bir yangın değil, aynı zamanda toplumsal hafızada derin bir yara ve büyük bir adaletsizlik olduğu vurgulandı.
İşte Eylül’ün Konuşması:
“Sevgili Canlar, bugün burada bir acıyı, bir utancı ve hiç sönmeyecek bir ateşi anmak için toplandık. Çünkü yüreğimizdeki ateş hiç sönmedi. O ateş hâlâ yanıyor. Göz göre göre yaktılar. İnançları, düşünceleri, türküleri, şiirleri, yani kimlikleriyle var olan canlarımızı ateşe verdiler. Ama bilsinler ki hayatımıza izler bırakmış insanları yakarak yok edemezler. Bugün burada sadece bir yangını değil, bu ülkede yaşanmış büyük bir adaletsizliği, büyük bir acıyı hatırlıyoruz.
2 Temmuz 1993’te Sivas’ta Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Madımak Oteli’nde 33 canımızı diri diri yaktılar. Onlar sadece orada oldukları, sadece farklı düşündükleri için katledildiler. Bu bizim bildiğimiz, tanıklık ettiğimiz ve hiçbir zaman unutulmasını istemediğimiz bir tarihtir. Ve bizler, işte bu kötülüğü unutmamak, unutturmamak için buradayız. Çünkü unutmamak bir direniştir. Unutmamak, tekrar yaşanmaması için köklü bir duruştur. Bizim tek bir isteğimiz var: Madımak Oteli Utanç Müzesi olsun. Bu yangının külleriyle değil, hafızamızdaki korla yaşayacağız ve o kor asla sönmeyecek. Hepinize teşekkür ediyorum. Unutmadık, unutturmayacağız.”
“Unutmamak Bir Direniştir”
Eylül’ün bu sözleri, yalnızca anmaya katılanların değil; gelecek kuşakların vicdanına da hitap eden güçlü bir çağrıdır. Genç bir kadının sesinden yükselen bu konuşma, 33 canın hatırasına bağlılığın ve adalet arayışının sürdüğünü bir kez daha herkese gösterdi.
