DEM Parti İstanbul Milletvekili Celal Fırat, 2 Temmuz 1993’te Sivas Madımak Oteli’nde 33 aydının yakılarak katledildiği katliamın karanlıkta kalan yönlerinin açığa çıkarılması amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne araştırma önergesi verdi.
(Haber Masası) – Fırat, önergesinde firari sanıkların zamanaşımı gerekçesiyle yargılanmaktan kaçırıldığını, yakın dönemdeki tahliyelerle adalet duygusunun bir kez daha zedelendiğini belirtti.
“Adalet Yerini Bulmadı, Failler Korundu”
Önergede, aradan geçen 32 yıla rağmen katliamın tüm yönleriyle aydınlatılamadığı, gerçek faillerin ve bağlantılı örgütlerin açığa çıkarılamadığı vurgulandı. Fırat, Madımak Katliamı davasında idam cezası alan ve daha sonra cezaları ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çevrilen 23 kişiden 17’sinin, 2025 yılı Şubat ayında tahliye edilmesini hatırlatarak bu süreci “hukuki skandal” olarak nitelendirdi.
“Firari Sanıklar Yargılanmadı, Zamanaşımıyla Korundu”
Fırat, 14 Eylül 2023’te firari üç sanığın yargılandığı dosyanın zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine dikkat çekti. “Kaçak” olarak tanımlanan bu sanıklar için bugüne dek yurtdışından iadelerinin talep edilmemesi ve mahkeme kararlarına rağmen yargıdan muaf tutulmaları eleştirildi.
“Bu Dosya İnsanlığa Karşı Suçtur”
Araştırma önergesinde, Sivas Katliamı’nın neden hâlâ “insanlığa karşı işlenmiş suç” kapsamına alınmadığı sorusu da yöneltildi. Fırat, Alevilere karşı organize biçimde gerçekleşen bu saldırının hedefinin yalnızca bireyler değil, bir topluluğun inancı ve kimliği olduğunu vurguladı.
Yargılama Sürecinde Skandal Zinciri
Önergeye göre, olay günü oteli kuşatan 15 bin kişiden sadece 190’ı gözaltına alınmış, bunlardan yalnızca 124’ü hakkında dava açılmıştı. İlk yargılamada 87 sanığa 2 ila 15 yıl arasında değişen cezalar verilmiş, bu cezalarda “haksız tahrik indirimi” uygulanmıştı. Karar Yargıtay tarafından bozulduktan sonra, 1997 yılında 38 sanığa idam cezası verilmiş, ancak 2000 yılında idamın kaldırılmasıyla cezalar müebbete çevrilmişti.
2001’de Yargıtay bu kararı onaylamıştı ancak firari sanıklar, ayrılan dosyalar ve ortaya çıkan itirafçılar yargı sürecine yeni boyutlar katmıştı. İtirafçılar Hizbullah, İslami Hareket Teşkilatı, Kaplancılar gibi yapılardan söz etse de bu ilişkiler hiçbir zaman mahkemelerce derinlemesine araştırılmamıştı.
Meclis Araştırması Talebi
Fırat, tüm bu gelişmelerin ardından, gerçek sorumluların ortaya çıkarılması, firari sanıkların yargılanması, yargı sürecindeki eksikliklerin ve siyasi etkilerin tespiti amacıyla Anayasa’nın 98. ve Meclis İçtüzüğü’nün 104. ve 105. maddeleri uyarınca Meclis Araştırması açılmasını talep etti.