DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında iç ve dış gündeme ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.
(Haber Masası) – Koçyiğit, Ortadoğu’daki çatışma ortamı, Meclis’te kurulması planlanan Toplumsal Barış ve Demokratikleşme Komisyonu, cezaevlerindeki hak ihlalleri ve zeytinliklerin talanına yol açacak yasa tasarısı hakkında değerlendirmelerde bulundu.
“Ortadoğu’daki Barış, Dünya Barışının Ön Koşuludur”
Ortadoğu’da yaşanan gerilimi değerlendiren Koçyiğit, İsrail ve İran arasındaki çatışmanın ABD’nin doğrudan müdahalesiyle daha da derinleştiğini belirterek, “Ortadoğu’daki bu savaş ortamı tüm bölgeyi istikrarsızlaştırıyor. Bu, sadece yerel halkların değil, tüm dünyanın barışını tehdit ediyor” dedi. Koçyiğit, bölgedeki çatışmanın halklar üzerinde ağır sonuçlar doğurduğunu, Gazze’de insanların ilaçsızlıktan öldüğünü, yaşam alanlarından sürüldüğünü vurguladı.
“IŞİD’in Yeniden Ayağa Kalkmasına Fırsat Verilmemeli”
Suriye’deki son gelişmelere değinen Koçyiğit, selefi örgütlerin yeniden sahaya çıkmaya başladığını belirtti. Rojava’daki halkların IŞİD’e karşı verdiği mücadeleyi hatırlatan Koçyiğit, “Dün gerçekleşen kilise saldırısı, IŞİD tehdidinin hâlâ canlı olduğunu gösteriyor. Uluslararası güçleri Rojava halkının mücadelesini desteklemeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Toplumsal Barış Komisyonu Meclis’in Tarihsel Sorumluluğudur”
Koçyiğit, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un Toplumsal Barış ve Demokratikleşme Komisyonu önerisini olumlu karşıladıklarını ifade etti. “Biz de bu komisyon için bir çerçeve taslağı hazırladık” diyen Koçyiğit, komisyonun geçici değil, kalıcı ve kapsayıcı olması gerektiğini vurguladı.
Komisyonun yalnızca siyasi partilerle değil, toplumun tüm kesimleriyle temas kurması gerektiğini belirten Koçyiğit, “Barış ve demokrasiye katkı sunacak gerçekçi öneriler geliştirmeli, Meclis’in tarihsel rolünü oynamasına vesile olmalı” dedi.
“Cezaevlerinde İnfaz Gaspları ve Hak İhlalleri Sistematik Hale Geldi”
Koçyiğit, cezaevlerindeki ağır hasta mahpusların yaşadığı ihlallere de dikkat çekti. “Cezaevleri artık ölüm evine dönüşmüş durumda” diyen Koçyiğit, hasta tutukluların tahliyelerinin idare gözlem kurulları eliyle engellendiğini ifade etti. Beyar Uğurlu, Besra Erol, Mevlüt Emin Çam ve Tayfun Kahraman gibi hasta mahpusların durumlarını örnek göstererek, “Bu, göz göre göre ölüme gönderme değil de nedir?” diye sordu.
“Zeytinlikler Talan Edilecek, Kamu Yararı Adı Altında Sermaye Yararı Dayatılıyor”
AKP’nin Meclis’e getirdiği zeytinlik düzenlemesine sert tepki gösteren Koçyiğit, “Bu yasa, zeytin ağaçlarını söküp maden şirketlerine alan açmak istiyor. Doğa, tarım, yaşam; hepsi tehdit altında” dedi. Yasada ÇED süreci tamamlanmadan ruhsat verilmesinin önünün açıldığını belirten Koçyiğit, bunun yağma düzeninin kurumsallaşması anlamına geldiğini ifade etti.
“Yoksulluk Artıyor, Ara Zam Derhal Yapılmalı”
Koçyiğit, ekonomik krizin halk üzerindeki etkilerine de değindi. Türkiye’nin yoksulluk oranında Avrupa birincisi olduğunu hatırlatarak, “AKP döneminde dolar milyonerlerinin sayısı arttı, halkın serveti ise yüzde 21 azaldı. Bu açık bir servet transferidir” dedi. Emekli maaşlarının ve asgari ücretin yoksulluk sınırının en az yarısı olan 40 bin TL’ye çıkarılması gerektiğini belirten Koçyiğit, “Ara zam derhal yapılmalı. İşçinin, emekçinin, emeklinin sesine kulak verilmeli” dedi.
“Barış ve Demokrasi İçin Herkes Sorumluluk Almalı”
Koçyiğit, son olarak barış süreci ve Meclis’te kurulacak komisyonun önemine yeniden vurgu yaptı. “Bu ülkenin halkları barışa, eşitliğe ve adalete susamış durumda. Barışın yolunu açmak hepimizin ortak sorumluluğudur. Parlamento barışın adresi olmalıdır” diyerek sözlerini tamamladı.
