Ankara Tabip Odası (ATO), 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, çocuk işçiliğin ortadan kaldırılması için kamu yararını gözeten, bilimsel temelli ve koordineli politikaların hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
( Haber Masası) – ATO açıklamasında, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve UNICEF’in verilerine göre 2024 yılı itibarıyla dünya genelinde yaklaşık 138 milyon çocuğun çalıştığı, bunlardan 54 milyonunun ise sağlıklarını ve gelişimlerini tehdit eden tehlikeli işlerde bulunduğu belirtildi.
Türkiye’ye ilişkin verilere de yer verilen açıklamada, TÜİK’e göre kayıtlı 869 bin çocuk işçinin 15-17 yaş grubunda yer aldığı, MESEM programları kapsamında çalışanlarla birlikte toplam çocuk işçi sayısının 1 milyon 373 bine ulaştığı ifade edildi.
Yaz Aylarında Sayı 3 Milyona Yaklaşıyor
15-17 yaş grubundaki yaklaşık her dört çocuktan birinin çalışma hayatında olduğu belirtilen açıklamada, okulların yaz tatiline girmesiyle birlikte bu sayının kayıt dışı sektörler ve mevsimlik tarım işçiliğiyle 3 milyona yaklaştığına dikkat çekildi. Çocukların ‘öğrenci’, ‘çırak’, ‘stajyer’ gibi unvanlarla esnek ve güvencesiz biçimde iş gücüne dahil edildiği belirtildi.
Son 12,5 Yılda En Az 770 Çocuk Hayatını Kaybetti
İşyerlerinde işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmaması nedeniyle her yıl en az 60 ila 70 çocuğun iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiği aktarıldı. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi verilerine göre son 12,5 yılda en az 770 çocuk çalışırken hayatını kaybetti. Bu çocukların 261’inin 5-14 yaş, 509’unun ise 15-17 yaş aralığında olduğu bildirildi. Binlerce yaralanma, uzuv kaybı, meslek hastalığı ve ruhsal çöküntünün ise kayıtlara dahi geçmediği ifade edildi.
Çocukların Eğitimi ve Gelişimi Öncelikli Olmalı
Ankara Tabip Odası, çocuk işçiliğin ortadan kaldırılması için kamu yararını gözeten bilimsel ve bütüncül politikaların oluşturulması, kamu kurumlarının koordineli şekilde çalışması gerektiğini belirtti. Açıklamada, çocuk işçiliğin yasaklanması, mesleki eğitimin çocukların gelişimine uygun hale getirilmesi, pedagojik kriterlerin gözetilerek planlanması ve kamusal çerçevede yürütülmesi gerektiği ifade edildi. Eğitim ve sağlık hizmetlerinin her kademede parasız olması ve müfredatın bilimin ışığında yeniden yapılandırılması çağrısı yapıldı.