Türkiye’nin Geleceği Barışta: Diasporada Umut ve Sorumluluk Çağrısı
(Haber Masası) – Koblenz & Çevresi Alevi Kültür Merkezi, 25 Mayıs 2025 Pazar günü Almanya’nın Siershahn kentinde oldukça anlamlı bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. “Türkiye’deki Son Siyasi Süreç” başlığıyla düzenlenen konferans, barış, demokrasi ve toplumsal uzlaşı mesajlarının ön planda olduğu bir buluşmaya dönüştü. Farklı kesimlerden gelen konuşmacılar, Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasal ortamı değerlendirirken, geleceğe dair umut verici çözüm yolları sundular.
Barış ve Diyalog Vurgusu
Etkinlik boyunca yapılan tüm konuşmalarda ortak bir tema hâkimdi: “Türkiye’de barış mümkün ve bu barışın gerçekleşmesi için herkesin sorumluluk alması gerekiyor.” Konferansa katılan siyasetçi ve gazeteciler, geçmişin yaralarını saran, kapsayıcı ve demokratik bir gelecek için diyalogun ve toplumsal dayanışmanın önemini vurguladılar.
Gülistan Kılıç Koçyiğit: “Barışı hep birlikte inşa edebiliriz”
DEM Parti Kars Milletvekili ve Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, konuşmasında Türkiye’de demokrasinin yeniden yeşermesi için umutlu olmak gerektiğini belirtti. “Elbette ki zorluklar yaşanıyor, ancak bizler çözümün bir parçası olmak zorundayız. Barışı hep birlikte, diyalogla ve empatiyle inşa edebiliriz” diyen Koçyiğit, Kürt sorununun demokratik yollarla çözülebileceğine inandığını ifade etti. Koçyiğit ayrıca, Türkiye’deki farklı toplumsal kesimlerin birbirini anlaması için siyasetin kapsayıcı bir dil geliştirmesi gerektiğini vurguladı.
Can Dündar: “Umutlu olmak da bir direniş biçimidir”
Gazeteci Can Dündar, konuşmasında Türkiye’de basın özgürlüğü açısından yaşanan sorunlara değinmekle birlikte, geleceğe umutla bakmak gerektiğini söyledi. “Gerçeği söylemekten vazgeçmeden, toplumu karamsarlığa teslim etmeden hareket etmek zorundayız. Umutlu olmak da bir direniş biçimidir,” sözleriyle, konferansın genel ruhuna katkı sundu. Dündar, sürgünde olmanın zor olduğunu ancak halkın sesine ses katmanın hâlâ mümkün olduğunu vurguladı.
Mehmet Tüm: “Elimizi taşın altına koyma zamanı”
CHP 25. ve 26. Dönem Balıkesir Milletvekili Mehmet Tüm, konuşmasında tüm demokratik kesimlerin sorumluluk alması gerektiğine dikkat çekti. “Türkiye’nin barışa, sosyal adalete ve katılımcı demokrasiye ihtiyacı var. Bu yolda yalnızca eleştirmek değil, çözüm üretmek de gerekiyor. Hepimiz elimizi taşın altına koymalıyız,” dedi.
Toplumsal Diyalog İçin Önemli Bir Adım
Konferansın moderatörlüğünü üstlenen Özgür Demir, Koblenz Cemevi Başkanı olarak yaptığı değerlendirmede, diaspora toplumunun Türkiye’deki gelişmeleri yalnızca izlemekle kalmaması, aktif katkı sunması gerektiğini belirtti. Demir, böylesi toplantıların hem bilinçlendirme hem de moral yükseltme açısından değerli olduğunu ifade etti.
Müzikle Kapanış: Lale Koçgün’den Barış Ezgileri
Konferans, sanatçı Lale Koçgün’ün verdiği kısa müzik dinletisiyle son buldu. Koçgün’ün seslendirdiği ezgiler, salonda duygusal anlar yaşattı. Özellikle barış ve kardeşlik temalı türküler, konferansın ruhunu yansıtan güçlü bir kapanış oldu.




Ortak Mesaj: Barış İçin Hep Birlikte
Konferans sonunda yapılan ortak değerlendirmede, “Barış, demokrasi ve özgürlük için mücadele bir kişinin ya da bir partinin sorumluluğu değildir. Bu, toplumun tamamının omuz omuza yürümesiyle mümkündür” denilerek, ortak mücadele ve dayanışma çağrısı yinelendi.
Koblenz & Çevresi Alevi Kültür Merkezi, bu anlamlı buluşmaya katılan tüm konuşmacılara ve izleyicilere teşekkür ederek, benzer etkinliklerin devam edeceğini duyurdu.
