22 Faili meçhul cinayet yeniden yargıda
(Haber Masası) – Kamuoyunda “Umut Davası” olarak bilinen, aralarında Uğur Mumcu’nun da bulunduğu 22 faili meçhul cinayete ilişkin dava, 12 Mayıs Pazartesi günü Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edecek. Bu cinayetler arasında Muammer Aksoy, Bahriye Üçok ve Ahmet Taner Kışlalı’nın suikastları da yer alıyor.
Tanık Olarak Çağrılan Mehmet Ağar’a Tebligat Ulaşmadı
Bir önceki duruşmada, Mumcu ailesinin avukatı Turgut Kazan, dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar’ın tanık olarak dinlenmesini talep etmiş ve bu talep mahkeme tarafından kabul edilmişti. Ancak Ağar’a gönderilen tebligatın “adresinde bulunamadığı” gerekçesiyle geri döndüğü bildirildi. Bu nedenle Ağar’ın duruşmaya katılması beklenmiyor. Mahkemenin gerek görmesi durumunda zorla getirme kararı çıkarılabileceği belirtiliyor.
Geçmişte Zorla Getirme Kararı Verilmişti
Ağar hakkında daha önce 2009 yılında Susurluk kazasına ilişkin yargılamada da mahkemeye gitmemesi nedeniyle zorla getirme kararı çıkartılmıştı. Bu durum, Umut Davası’ndaki süreci de etkileyebilir.
“Tuğlayı Çekin, Duvar Yıkılsın” Diyaloğu Mahkeme Dosyasında
Mahkemeye sunulan dilekçede, Güldal Mumcu’nun Mehmet Ağar’la yaptığı taziye görüşmesi de yer aldı. Ağar’ın “Bir duvar örülüyor sanki” sözlerine karşılık Güldal Mumcu’nun “Bir tuğla çekin, duvar yıkılsın” dediği, Ağar’ın ise “Tuğlayı çekemem” yanıtını verdiği aktarıldı. Bu görüşme, Ağar’ın davada tanık olarak dinlenmesi gerekliliğini güçlendiren delillerden biri olarak değerlendirildi.
Firari Sanık Oğuz Demir Hâlâ Yakalanamadı
Davanın önemli isimlerinden biri olan ve Uğur Mumcu’nun aracına bombayı yerleştirdiği iddia edilen firari sanık Oğuz Demir, 2000 yılında yakalanmak üzereyken kaçmıştı. Demir’in baskını önceden haber aldığı iddia ediliyor. Avukat Turgut Kazan, Demir’in hâlâ Türkiye’de olup olmadığının araştırılması için Emniyet’e yazı yazılmasını talep etti.
Umut Davası’nın Arka Planı
2000 yılında Hizbullah’a ait bir hücre evine yapılan baskınla açığa çıkan belgeler, 22 faili meçhul cinayet dosyasının yeniden açılmasına neden oldu. Sanıkların “Tevhid Selam Kudüs Ordusu” ve “İslami Hareket” gibi radikal gruplarla bağlantılı oldukları öne sürüldü.
Mumcu ailesi ve avukatları, Mehmet Ağar’ın 1993’e kadar emniyet teşkilatında aktif görevlerde bulunması ve sonrasında Emniyet Genel Müdürlüğü ile Adalet ve İçişleri Bakanlığı yapması nedeniyle, söz konusu döneme dair kritik bilgilere sahip olduğuna inanıyor.