15.7 C
İstanbul
22 Mayıs 2025, Perşembe

Berlin’de Dersim Tertele Anıtı Açıldı: Hafızanın Taşa İşlenen Tanıklığı

Dersim 1937-1938 soykırımında yaşamını yitirenlerin anısına inşa edilen Tertele Anıtı, 4 Mayıs 2025’te Berlin’in Kreuzberg semtinde düzenlenen bir törenle açıldı.

(Haber Masası) – Açılışa Avrupa Dersim Dernekleri Federasyonu (FDG) yöneticileri, Dersim Kültür Derneği Berlin temsilcileri, Alevi yören derneklerinin ve Berlin Cemevi’nin başkanları, yöneticileri ve üyleri, sanatçılar, insan hakları aktivistleri, siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda duyarlı yurttaş katıldı.

Açılış törende, Federal Tarım Bakanı Cem Özdemir (Yeşiller), Evanjelik Kilise Papazı Peter Stork, Sol Parti Federal Parlamento Milletvekili Gökay Akbulut, soykırım araştırmacısı Prof. Dr. Taner Akçam, Alman tarihçi Prof. Dr. Tessa Hoffmann, SPD Berlin Eyalet Milletvekilleri Sevim Aydın ve Hakan Demir ile Friedrichshain-Kreuzberg Belediye Başkanı Clara Herrmann (Yeşiller) konuşmalar yaptı. Konuşmalar alanda bulunan kitle tarafından ilgiyle dinlendi ve sık sık alkışlarla desteklendi.

Berlin’de Tarihi Bir Gün Yaşandı.

Dersim 1937-1938 soykırımında yaşamını yitirenlerin anısına inşa edilen Tertele Anıtı, uzun yıllar süren mücadelenin ardından Kreuzberg semtinde halkla buluştu. Anıtın temelini oluşturan taş, Dersim’in kutsal coğrafyalarından biri olan Beyaz Dağ (Kou Sıpe) bölgesinden getirildi. 1200 kilometrelik bu yolculuk, yalnızca fiziksel bir taşın hareketi değil; bir halkın hafızasının, yasının ve direncinin yolculuğuydu.

İstanbul’da bir atölyede işlenen taş, yürekten gelen anlamlarla biçimlendi ve sonunda Berlin’e ulaştı. Artık yalnızca bir kaya değil, tarihi tanıyan ve tanıtan bir sembol haline geldi. Taş, konuşulamayanı dile getiren bir ses oldu.

Bu Taş Neye Tanıklık Ediyor?

Tertele Anıtı, 1937-1938 yıllarında Dersim’de yaşanan soykırıma tanıklık ediyor. Bu yıllar, sadece askeri bir operasyonun değil, sistematik ve planlı bir yok etme politikasının yaşandığı dönemlerdi. Yüz binlerce insan yerinden edildi, on binlercesi öldürüldü, kadınlar kaçırıldı, çocuklar zorla başka kimliklere büründürüldü.

Anıt, yaşananların unutulmaması ve adaletin sağlanması adına bir çağrı olarak yükseliyor. Sadece geçmişin değil, geleceğin de sesi olmayı hedefliyor. Çünkü bu taş, yalnızca olanları hatırlatmakla kalmıyor; hâlâ dile getirilemeyen, reddedilen ve yüzleşilmeyen gerçeklerin üzerine işaret ediyor.

Engellerle Dolu Bir Süreç

Anıtın Berlin’de inşası kolay olmadı. Avrupa’da faaliyet gösteren Avrupa Dersim Dernekleri FederasyonU ( FDG) ve Berlin Dersim Kültür Derneği, bu projeyi yıllarca birlikte omuzladılar. Bu süreçte tehditler alındı, karalama kampanyalarına maruz kalındı, resmi kurumların ve milliyetçi grupların baskılarıyla mücadele edildi.

2014 yılında Berlin Eyalet Meclisi’nde görüşmeler başlatıldı. Demokratik partiler projeye sıcak yaklaşırken, bazı siyasi odaklar ve diaspora grupları engel olmaya çalıştı. Buna rağmen, kararlılıkla sürdürülen çaba 2019 yılında somut bir kazanıma dönüştü: Berlin İlçe Parlamentosu, projeyi onayladı. Bu karar politik değil; insani ve vicdani bir duruşun ifadesi olarak tarihe geçti.

Sanat ve Belleğin Buluşması

2022 yılında sanatçılar projeye dâhil oldu. Anıtın mimari ve sembolik anlamını güçlendiren bir tasarım süreci başlatıldı. Sanatçı Ezgi Kılınçaslan’ın katkılarıyla, taşın mekânla kurduğu ilişki yeniden düşünüldü. Her bir detay, Dersim’in kolektif hafızasını görünür kılmak adına dikkatle işlendi.

Neden Berlin?

Anıtın Berlin’de yer almasının sembolik bir anlamı var. Dersim soykırımı sadece Türkiye sınırlarında yaşanmış bir trajedi değil; aynı zamanda Avrupa’nın da dahil olduğu bir tarihsel suçun parçasıydı. Silahlar, gazlar, uçaklar bu topraklardan gönderildi. Bu nedenle Berlin, yalnızca anmak için değil, ortak bir sorumluluk bilinciyle bu trajediyi görünür kılmak için en doğru adreslerden biri oldu.

Hafızaya Açılan Alan

19 Mart 2025’te anıtın temeli atıldı. Dersim Kültür Derneği Berlin ile Amerika-Gedenkbibliothek arasında inşa edilen anıt, sadece taş ve betondan ibaret değil; hafızanın, dayanışmanın ve hakikatin sembolü olarak yükseldi.

Bu anıt, unutulmaması gereken bir soykırımı hatırlatıyor. Sessizliğe mahkûm edilmiş hafızaları seslendiriyor. Herkesin ortak sorumluluğuna işaret ediyor: Geçmişle yüzleşmek, gerçeği savunmak, adaleti istemek.

Dersim Susmuyor

Bu taş artık konuşacak. Mezarı olmayanların, ismi silinenlerin, zorla kimliği değiştirilen çocukların, ağıdı içe atılmış annelerin sesi olacak. Bu taş burada durdukça; sadece bir anıt değil, bir halkın onurlu sesi olarak yükselecek.

Geçmişi inkâr eden diller susarken, bu taş şöyle diyecek: “Dersim susmuyor.” Gerçek susmayacak, üzeri örtülenler açığa çıkacak, yalanlar hafızayla bozulacak.

Teşekkür ve Veda

Açılış töreninde konuşan Avrupa Dersim Dernekleri Federasyonu (FDG) Genel Başkanı Kemal Karabulut, projeye katkı sunan herkese teşekkür etti. Bu anıtın yükselmesinde emeği geçen her bireyin, hakikat mücadelesinde onurlu bir yer kazandığını vurguladı.

Bu anıt yalnızca geçmişin değil, aynı zamanda daha adil, daha hakikatli bir gelecek için umut taşıyor’ diyerek sözlerin sonlandırdı.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK HABERLER

BİZİ TAKİP EDİN

289,397BeğenenBeğen
2,317TakipçiTakip Et
20,344TakipçiTakip Et
1,237AboneAbone Ol
- Reklam -

EN SON HABERLER