Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) NRW Bölge Temsilciliği, 20 Nisan 2025 tarihinde Almanya’nın Oberhausen kentindeki Alevi Kültür Merkezi’nde bir dayanışma etkinliği düzenledi.
(KÖLN) – HTŞ’ye bağlı olan cihatçı terör çetelerinin Suriye’de Alevilere yönelik yaptıkları toplu katliamlardan sağ kurtulan Alevilere yardım amacıyla düzenlenen dayanışma etkinliğinin haberi yapılarak, etkinliğin duyuru afişi ile birlikte Yol TV sosyal medya hesaplarında paylaşıldı.
20 Nisan’daki etkinliğe personel eksikliği ve zorunlu sebeplerden dolayı çekim ekibi gönderilemedi. Bu durum, Yol TV tarafından AABF NRW Bölge yönetimine yazılı olarak bildirildi. Çekim ekibinin neden gönderilemediği bildirilmesine rağmen etkinlik sonrası, AABF NRW Bölge Temsilciliği’nin yaptığı gerçeklerle örtüşmeyen ve eleştiri sınırlarını aşan açıklamalara, Yol TV yönetimi yazılı bir cevap verdi. Yol TV yönetimi tarafından verilen cevabı kamuoyunu doğru bilgilendirme sorumluluğumuz gereği olduğu gibi yayınlıyoruz.
”Alevi medyası’nın sorumluluğu, mazlumun sesini yükseltmek, haksızlıklara karşı durmak, hak mücadelesini yükseltmek, ezilenin yanında zalimin karşısında durarak, farkındalıkları arttırmak ve toplumun birliğini pekiştirmektir” vurgusunun yapıldığ, ”Alevi Medyası’nın Sorumluluğu ve Birlik Üzerine: Eleştiri mi, İnfaz mı? Kamuoyu Bilgisine” başlıklı Yol TV açıklamasının tam metni şöyle:
”Yol TV, Alevi canların aidatları ve alın teriyle bu yükü yıllardır omuzluyor. Ancak, AABF-NRW Bölge Yönetiminin duyuru afişinde ismi geçen diğer kurumlarla birlikte 20 Nisan’da Oberhausen’de Suriye’deki katliamlarda mağdur edilen canlara destek için düzenlediği anlamlı etkinliğin ardından, Yol TV’ye yöneltilen ithamlar, bu sorumluluğu gölgede bırakan adeta bir linç kampanyasına dönüştürülmüştür.
Eleştiri haktır, ama gerçek olmadan yapılan eleştiri, olsa olsa infazdır!
Eleştiri haktır, ama gerçek olmadan yapılan eleştiri, olsa olsa infazdır!
Hep dile getirilen ve yapılan ithamlardan yazılan, ”birlik”böyle mi olur?
NRW Genel Kurulu sonrası, Bölge Başkanımızı arayıp tebrik edip başarılar diledik.
Yol TV olarak ortak etkinlikler ve çalışmalar konusunda görüş alışverişinde bulunduktan sonra sizi Yol Tv”de programa davet ettik.(Halen cevap verilecek)
Wuppertal’daki GYK toplantısına katılma sözü verdik; ortam dostaneydi, hatırlarsınız. Ama ne oldu? Suriye mitingi kararıyla toplantı ertelendi, sizden ses çıkmadı. Ne bir dönüş, ne bir bilgi.
Etkinlik günü, personel eksikliği ve zorunlu sebeplerden çekim ekibi gönderemedik.
20 Nisan etkinliği için Köln’de konuştuk, sadece bilgi amaçlı sorular sorduk, afiş ve duyuruyu hemen paylaşacağımızı söyledik. Nitekim Yol TV sosyal medya hesaplarında etkinliğinizi duyurduk, afişinizi yayınladık. Etkinlik günü, personel eksikliği ve zorunlu sebeplerden çekim ekibi gönderemedik. Bunu size yazılı bildirdik, “görüntü, resim, döküman gönderirseniz anında yayımlarız” dedik. Peki, sizden ne geldi? Koca bir sessizlik. Şimdi kalkıp Yol TV’yi “duyarsız, vurdumduymaz” ilan ediyorsunuz. Birlik çağrısı yapıyorsunuz, ama bir mesaja yanıt dahi vermiyorsunuz.
İnsan sormadan edemiyor: Bu mu sizin dayanışma anlayışınız?
Yol Tv Alevilerin ve tüm mazlumların kanalıdır, sizin eliniz ile yargısız infaza sürüklenmek istenmesi anlaşılır değildir.
Bazıları var ki, AABF’nin hiçbir kazanımında izi olmayan, Yol TV’ye, Alevilerin Sesi’ne, Cenaze Kollektifi’ne bırakın üye olmayı, bir abonelikle bile destek vermeyen, hatta başka medya kanallarının reklamını yapıp destek isteyen, ama hakkımızda klavye kılıcını çekip Yol TV’yi sorgulama cüretini gösteriyor. Hakaret eden, “yobaz” gibi yakışıksız laflarla saldıran paylaşımlara alkış tutanlar, hangi hakla Alevi medyasını yargılıyor? Bu, tarlaya uğramadan sofrada baş köşeyi kapma hevesinden farksız. Yol TV’ye “yandaş” yaftası yapıştırıp egemenlerin diliyle konuşanları, Alevi toplumunun vicdanına havale ediyoruz. Alevi medyasının yandaşı, mazlumlardır, ezilenlerdir, Alevi toplumu ve yoldaşları faşizme karşı mücadele edenlerdir. Bunu anlamak için abone olmaya gerek yok, vicdan yeter!
Alevi medyasının sorumluluğu nedir?
Yol TV, Alevi toplumunun ortak değeridir. Kurumsal bir yapıdır, sizin aidatlarınızla ayakta durur ve toplumun vicdanına hesap verir. Kısıtlı imkânlarla, gönülden çalışan bir ekiple, her yere yetişmeye gayret ediyoruz. PSAKD genel kuruluna yayın için gittik diye suçlanıyorsak, aynı hafta başka bir etkinliğe yetişemediğimiz için neden linç ediliyoruz? “Bölge, iki saat mesafe” deniyor. Haklısınız, ama iki dakikanızı ayırıp bir görüntü gönderseydiniz, anında yayınlasaydık! Alevi medyasının sorumluluğu, toplumun sesini yükseltmektir. Yol TV bunu yapıyor, ama eleştiri oklarını savurmadan önce bir telefon açmak, bu sorumluluğun neresinde?
Linç mi, eleştiri mi? Yüzleşmeye hazır mısınız?
Yapılan bu ve benzeri çağrıların, “vurun, öldürün, yok edin” çağrılarından ne farkı var? Mesele eleştirmekse, Yol TV eleştirilmeye hazırdır. Toplantıya hâlâ davetinizi bekliyoruz. AABF Bölge Yönetimlerine de talebimizi yineliyoruz Yüz yüze görüşelim, yüzleşelim. Yol, özünü meydana dökmeyi emreder; ya siz? Olmadığımız yerlerde hakkımızda adeta infaz etmeye çalışıyorsunuz! Alevi örgütlülüğü, maalesef kendi değerlerini, emeklerini linç etmek isteyen yöneticileri de mi görecekti diye sormadan edemiyoruz. Yol TV’ye saldırmak, Alevi toplumunun birliğine zarar verir. Eleştiri, hakikatle yapılırsa değerlidir; yoksa sadece gürültüdür.
Birlik mi dediniz? O zaman icraatta görelim bu birliği!
Bölge Başkanımızın, “Alevi katliamında bir araya gelmeyeceksek ne zaman geleceğiz?” sorusu yerinde. Ama bir araya gelmek, tek taraflı bir beklentiyle olmaz. Köln’deki mitinglerde binlerce Alevi canla omuz omuzaydık, Yol TV‘de oradaydı. Bir etkinliğe yetişemedik diye “yandaş” damgası yemek, ne aklın ne vicdanın işidir. Alevi medyasının sorumluluğu, hepimizin ortak yüküdür. Yol TV, bu yükü taşımak için elinden gelenin fazlasını yapıyor.
Son söz:
Klavye kılıçlarını kuşanıp, haksız eleştirmeden önce Yol TV’nin mücadelesini görün. Alevi medyasının sorumluluğu, lafta değil, icraatta taşınır.
Bu yolda mücadeleyi yükseltecek ,her türlü katkıyı birlikte vermekten başka çaremizin olmadığını, Yola yoldaş olmak varken, kendi değerlerimize sahip çıkma zamanıdır.
Zaman linç zamanı değil, eleştri hakkını saklı tutmak kaydıyla birlikte gücümüze güç katma vaktidir.
Alevi toplumunun vicdanına saygıyla,”
YOL TV