Balıkların, kıyıların ve geçim kaynaklarının kaderini etkileyen iki yeni tebliğ yürürlüğe girdi. Ancak bazı türlerin erken avlanmasına izin verilirken, kıyı halkına getirilen yasaklar ve belge zorunlulukları dikkat çekiyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı, ticari ve amatör su ürünleri avcılığına ilişkin iki ayrı tebliği Resmî Gazete’de yayımlayarak yürürlüğe soktu. Tebliğlerde bazı türlerin daha erken yaşta avlanmasına izin verilirken, amatör avcılara yönelik yeni yasak ve belge zorunlulukları da getirildi. Düzenlemeler, ekosistem, geçim kaynakları ve kamu yararı açısından bazı önemli soru işaretlerini de beraberinde getirdi.
2025/11 ve 2025/12 numaralı tebliğlerle birlikte hem ticari hem amatör balıkçılıkla ilgili çeşitli kurallar güncellendi. Özellikle İzmir Körfezi, Muğla’nın Göcek ve Fethiye koyları gibi bölgelerde yeni koordinat sınırlamaları getirilirken; bazı balık türleriyle ilgili avlanma sınırlarında esneklik sağlandı. Ancak bu düzenlemeler, deniz yaşamı ve insan hakları arasında yeni bir denge kurmaktan uzak olduğu gerekçesiyle çeşitli çevreler tarafından eleştiriliyor.
Amatör avcılara belge, kıyı halkına sınırlama
2026’dan itibaren sualtı tüfeğiyle (zıpkınla) amatör balık avlayacak yurttaşlara, il veya ilçe tarım müdürlüklerinden belge alma zorunluluğu getirildi. Resmî olarak bu düzenleme denetimi artırma amacı taşıyor. Ancak uygulamanın kıyıdan bireysel olarak avlanan yurttaşlar için zorluk oluşturabileceği ve sınırlayıcı etkiler yaratabileceği ifade ediliyor.
Tebliğ kapsamında Muğla’nın Fethiye ilçesindeki Hamam, Yavansu, Boynuzbükü ve Tersane-Domuz Adası çevresinde olta dışında yapılan amatör avcılık yöntemleri yasaklandı. Benzer şekilde, İzmir Körfezi’nde İnciraltı ile Bostanlı hattının doğusunda kalan alanda da amatör avcılık sınırlamaları getirildi.

Kıyı ve lagün ekosistemlerinin korunması açısından bu kararlar yer yer olumlu değerlendirilse de, denize yalnızca kıyıdan erişebilen yurttaşların bu yeni düzenlemelerle dışlandığı yönünde değerlendirmeler de bulunuyor.
Mavi yengeç ve kalkan balığında yeni esneklikler
Ticari balıkçılığı düzenleyen tebliğle birlikte, bazı ekonomik değeri yüksek türler için yeni düzenlemeler yapıldı. Öne çıkan iki değişiklik şöyle:
Mavi yengeç için asgari avlanma boyu 13 cm’den 11 cm’ye indirildi.

Dip trol avcılığında kalkan balığı, toplam avın yüzde 30’una kadar alınabilecek.
Deniz biyologları ve doğa savunucuları, bu türlerde erken yaşta avlanmaya izin verilmesinin, yaşam döngüsünü bozabileceğine ve popülasyonları tehdit edebileceğine dikkat çekiyor. Av baskısının yoğun olduğu bu türlerde yapılan esnekliklerin, ekolojik denge açısından sorunlu sonuçlara yol açabileceği ifade ediliyor.
Ticari avcılıkta denetim hâlâ sınırlı
Yeni düzenlemeler kapsamında Marmara Denizi ve Boğazlar’da bazı yardımcı teknelerin kullanımı yasaklandı. Ancak gırgır avcılığı ve büyük ölçekli ticari faaliyetler açısından ciddi sınırlamaların getirildiği söylenemez. Bu durum, küçük ölçekli amatör avcılara yönelik kısıtlamaların görece daha sert uygulanmasıyla bir çelişki yarattığı yönünde değerlendiriliyor.

Uzmanlar, deniz ekosisteminin korunması için yalnızca bireysel amatör avcılığın değil, büyük ölçekli ticari faaliyetlerin de sıkı şekilde denetlenmesi gerektiğini vurguluyor.
Balıkçılığın biçimi kadar, gerekliliği de yeniden tartışılmalıdır. Deniz yalnızca bir üretim sahası değil, milyonlarca canlının ortak yaşam alanıdır. Avcılık, sınırlansa da sürdürüldükçe bir eksiltme pratiğidir. Geleceği gözeten politikaların, bir gün hiçbir avın yapılmadığı denizler için de zemin hazırlaması umut edilir.
Haber: Özge Kar | Yol TV Özel