Alevilerin Sesi Genel Yayın Yönetmeni Erdal Kılıçkaya`nın kaleminden
(KÖLN) – Suriye’de Alevilere, özellikle kadınlara yönelik tarifsiz vahşeti haykırmak için İsviçreli siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinin yürekten desteğiyle bir araya geldik; duyarlı Canlarla kucaklaştık.
Temsili bir mezarın başında, katledilen Aleviler ve diğer azınlıklar için gözyaşlarımızla harmanlanmış Arapça, Türkçe, Zazaca, Kürtçe dillerinde ağıtlar yaktık. Çerağımızı uyandırdık, gülbanglarımızla ruhlarımızı birleştirdik; acının ve direnişin sesini gökyüzüne ulaştırdık.
Alevi kurumları ve İsviçreli siyasetçiler olarak söz aldık; yaşanan bu insanlık dışı vahşeti kelimelere döktük, sessizliği yırtarcasına hakikati dile getirdik.
Ben, ilk kez bir mitingde bir konuşmacının duygularını dört dilde tutkuyla –Fransızca, İngilizce, Arapça, Türkçe– dile getirdiğine tanık oldum; sözler sınırları aştı, kalplere işledi.
Ben, ilk kez bir mitingin altı dilde –Arapça, Türkçe, Fransızca, İngilizce, Kürtçe, Zazaca– yapıldığını gördüm. Her dilde kelimeler, zulme karşı bir çığlık, bir umut oldu.
İlk kez bir kalabalığın ellerindeki pankartları, adeta tek bir yürek gibi, koordineli bir şekilde havaya kaldırıp indirdiğini izledim; sessiz ama güçlü bir isyanın dansıydı bu.
İlk kez bir mitingde neredeyse yalnızca kadınların konuştuğuna tanık oldum; her biri, cesaretin ve direncin yaşayan sembolüydü.
İlk kez bir mitingin slogansız, alkışsız, mikrofonsuz, ama ritüellerle dolu bir kutsal ayin gibi gerçekleştiğini gördüm; ruhumuzun derinliklerinden yükselen bir sessizlikti bu.
İlk kez bir miting tertip komitesi sorumlusunun dizleri üzerinde, adeta toprağa kök salmışcasına, dimdik eylemi baştan sona izleyip yönlendirdiğine şahitlik ettim; bu, mütevazılığın ve adanmışlığın en çarpıcı resmiydi.
Bir kez daha anladım ki, mücadele için ne büyük kalabalıklara, ne de gösterişli araçlara ihtiyacımız var.
Samimiyet ve inanç, her kapıyı açan anahtar; her karanlığı aydınlatan meşale.
Mücadeleye devam edeceğiz…
Verilen emekler aşka dönüşsün, sevgiyle çoğalsın.
Selam olsun!