Bu sabah erken saatlerde, çeşitli medya kuruluşlarında çalışan 10 gazeteci gözaltına alındı.
(KÖLN)- Gözaltıların gerekçesi hakkında yetkililer tarafından henüz resmi bir açıklama yapılmazken, basın meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşları duruma sert tepki gösterdi.
Gözaltılar Nerede ve Nasıl Gerçekleşti?
Güvenlik güçlerinin sabah saatlerinde eş zamanlı operasyonlar düzenleyerek gazetecileri evlerinden ve çalışma ofislerinden gözaltına aldığı öğrenildi. Gözaltına alınan gazetecilerin hangi suçlamalarla karşı karşıya olduğu konusunda resmi bir bilgi bulunmazken, bazı kaynaklar gözaltıların son dönemde yapılan haberler ve sosyal medya paylaşımlarıyla ilgili olabileceğini öne sürdü.
İstanbul ve İzmir’de 10 Gazeteci Gözaltına Alındı
İstanbul’da, bu sabah evlerine düzenlenen polis baskınlarında gözaltına alınan gazetecilerin isimleri şöyle:
AFP Foto Muhabiri Yasin Akgül, NOW Haber Muhabiri Ali Onur Tosun, BirGün Gazetesi Yazarı Barış İnce, Foto Muhabirleri Bülent Kılıç ve Kurtuluş Arı, Gazeteciler Zeynep Kuray, Hayri Tunç ve Gökhan Kam.
Sendika.org muhabiri Zişan Gür ise gece Saraçhane’deki gösterilere yönelik polis müdahalesi esnasında gözaltına alındı.
İzmir’de de foto muhabiri Murat Kocabaş yine bu sabah evine düzenlenen baskında gözaltına alındı.
Meslek Örgütlerinden Tepki
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) ve Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) gibi basın kuruluşları, yapılan gözaltılara sert tepki gösterdi. TGS’den yapılan açıklamada, “Gazetecilik suç değildir. Meslektaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır. Basın özgürlüğü demokrasinin temel taşıdır” ifadeleri kullanıldı. RSF yetkilileri ise Türkiye’de basın özgürlüğünün giderek daha fazla baskı altına alındığını belirterek uluslararası kamuoyunu süreci yakından takip etmeye çağırdı.
Siyasetçiler ve Hukukçular Ne Diyor?
Gözaltılar, siyaset sahnesinde de yankı buldu. Muhalefet partilerinden birçok isim, yaşananları basın özgürlüğüne darbe olarak nitelendirdi. Hukukçular ise gözaltı kararlarının basın özgürlüğü bağlamında değerlendirilmesi gerektiğini belirterek sürecin hukuki çerçevede şeffaf bir şekilde yürütülmesi gerektiğini vurguladı.
