DEM Parti heyeti İstanbul’da kamuoyuna Abdullah Öcalan’ın mektubunu okudu.
(KÖLN) – İmralı Adası’nda tutuklu bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan, örgüte yönelik tarihi bir çağrıda bulunarak silahların bırakılmasını ve PKK’nın feshedilmesini istedi. Bu mesaj, Öcalan’ı ziyaret eden Demokrasi ve Eşitlik Partisi (DEM) heyeti tarafından İstanbul’da düzenlenen bir basın toplantısında kamuoyuna duyuruldu.
Silah Bırakılmalı
Öcalan, mesajında PKK’nin kuruluşundan bu yana geçen süreci değerlendirerek, örgütün misyonunu tamamladığını ve artık feshedilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, tüm silahlı grupların silah bırakması gerektiğini vurguladı.
DEM heyeti, Öcalan ile gerçekleştirdikleri görüşmenin ardından, onun mesajını kamuoyuna ileterek barış ve demokratik toplum çağrısını paylaştı. Öcalan’ın bu tarihi çağrısı, Türkiye’de uzun yıllardır süregelen çatışmanın sona erdirilmesi ve barışçıl bir çözümün sağlanması yönünde önemli bir adım olarak değerlendiriliyor
Öcalan’ın Mesajının Tam Metni
“PKK; tarihin en yoğun şiddet yüzyılı olan 20. asrı, iki dünya savaşı, reel-sosyalizm ve dünya genelinde yaşanan soğuk savaş ortamları, Kürt realitesinin inkarı, başta ifade olmak üzere özgürlükler konusunda yasaklardan kaynaklı oluşan zeminde doğmuştur. Teori, program, strateji ve taktik olarak yüzyılın reel-sosyalist sistem gerçeğinin ağır etkisinde kalmıştır. 1990’larda reel-sosyalizmin iç nedenlerle çöküşü ve ülkede kimlik inkarının çözülüşü, ifade özgürlüğünde sağlanan gelişmeler, PKK’nin anlam yoksunluğuna ve aşırı tekrara yol açmıştır. Dolayısıyla ömrünü benzerleri gibi tamamlamış ve feshini gerekli kılmıştır.
Kürt-Türk ilişkileri; 1000 yılı aşan tarihler boyunca Türkler ve Kürtler, varlıklarını sürdürmek ve hegemonik güçlere karşı ayakta kalmak için gönüllülük yönü ağır basan, hep bir ittifak içinde kalmayı zorunlu görmüşlerdir. Kapitalist modernitenin son 200 yılı, bu ittifakı parçalamayı esas gaye edinmiştir. Etkilenen güçler, sınıf temelleriyle birlikte buna hizmeti esas bellemişlerdir.
Cumhuriyetin tek tipçi yorumlarıyla birlikte bu süreç hızlanmıştır. Günümüzde çok kırılgan hâl alan tarihsel ilişkiyi, kardeşlik ruhu içinde inançları da göz ardı etmeden yeniden düzenlemek esas görevdir. Demokratik toplum ihtiyacı kaçınılmazdır. Cumhuriyet tarihinin en uzun ve kapsamlı isyan ve şiddet hareketi olan PKK’nin; güç ve taban bulması, demokratik siyaset kanallarının kapalı olmasından kaynaklanmıştır. Aşırı milliyetçi savruluşunun zorunlu sonucu olan; ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümler, tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamamaktadır.
Kimliklere saygı, kendilerini özgürce ifade edip, demokratik anlamda örgütlenmeleri, her kesimin kendilerine esas aldıkları sosyo-ekonomik ve siyasal yapılanmaları ancak demokratik toplum ve siyasal alanın mevcudiyetiyle mümkündür. Cumhuriyetin ikinci yüzyılı ancak demokrasiyle taçlandırıldığında kalıcı ve kardeşçe bir sürekliliğe sahip olabilecektir. Sistem arayışları ve gerçekleştirmeler için demokrasi dışı bir yol yoktur. Olamaz. Demokratik uzlaşma temel yöntemdir. Barış ve demokratik toplum döneminin dili de gerçekliğe uygun geliştirilmek durumundadır.
Sayın Devlet Bahçeli’nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanın ortaya koyduğu iradeyle diğer siyasi partilerin malum çağrıya dönük olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum. Varlığı zorla sona erdirilmemiş her çağdaş cemiyet ve partinin gönüllü olarak yapacağı gibi devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir. Ortak yaşama inanan ve çağrıma kulak veren tüm kesimlere selamlarımı iletirim.”
Süreç Nereye Evrilecek?
Bu gelişmelerin ardından, PKK’nın üst düzey yöneticilerinin ve örgüt tabanının Öcalan’ın çağrısına nasıl bir yanıt vereceği merakla bekleniyor. Ayrıca, Türk hükümetinin bu çağrıya nasıl bir tepki vereceği ve barış sürecinin nasıl şekilleneceği de önümüzdeki günlerin önemli gündem maddeleri arasında yer alacak.