2.4 C
İstanbul
19 Mart 2025, Çarşamba

Özgür Özel: Herkes İktidarın Sopasının Hedefinde

(ANKARA) – Özgür Özel son günlerde gazetecilere, sendikacılara, belediye başkanlarına ve siyasetçilere yönelik operasyonlar düzenlendiğine dikkat çekti. Özel, “Herkes birden bu iktidarın baskısının altında ve sopasının hedefinde” dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Özel, “Maalesef hukukun olmaması, yargı tacizleri her gün saldırılar, her sabah bu sefer sıra kimde hissiyatıyla uyanmalar, alarmla değil kötü haber telefonlarıyla uyanmak artık muhalefetin tümünün ana gündemi, yaşantısının bir parçası oldu” dedi. Ardından nüfusu 1 milyonu aşan Van Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atandığını hatırlattı. Özel, “Bugün sabahleyin EMEP’in, DİSK’in, toplumsal muhalefetin birer parçaları olan pek çok yapının çok sayıda mensubu bir gerekçeyle yaratılmaya çalışılan bir algıyla, ‘Beş sene önce bir konferansa davetlilermiş gitmişler, demokrasi konuşmuşlar, toplumsal muhalefeti güçlendirmeyi konuşmuşlar’. Bugün onların her birisinin kapısına polis dayandı ve yeni bir operasyon başladı. Kayyım olarak atanan valiler, halkın iradesini bir kez daha yok sayarken buna demokratik itirazlar şiddetle ve yeni gözaltılarla, tutukluluklarla cezalandırılıyor” dedi. Ardından şunları söyledi:

Özgür Özel: Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz

Dün güçlü bir heyetle kamuoyu tarafından dikkatle takip edilen bir ziyareti Van’a gerçekleştirdik. Van sokaklarındaki demokrasi dayanışmasına Cumhuriyet Halk Partisi’ne verilen önem, duyulan güven ve geleceğe dair umut şunu gösteriyor ki; adı Zafer Partisi de olsa DEM’li belediye de olsa Cumhuriyet Halk Partisi de olsa Emek Partisi de olsa taban tabana zıt siyasetler de olsa bu iktidarın karşısındaki bütün muhalefete düşen şudur ki, kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz.

“Herkes İktidarın Sopasının Hedefinde”

Hesap ediyorlar ki Halk TV’yi susturabiliriz. Özgür basını susturabiliriz. Gazetecileri sindirebiliriz. Bugün de aralarında dört gazetecinin de olduğu 52 kişi yeni bir şafak operasyonuyla sindirilmeye çalışılıyor. Bir yandan bakıyorsunuz çok farklı siyasi partilerin genel başkanları, yöneticileri bakıyorsunuz Erdoğan’ı defalarca yenmiş İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı ve belediye başkanları, meclis üyeleri, bir tarafta muhalif olan tüm gazeteciler bir tarafta sendikacılar, onun yanında TÜSİAD, onun yanında… Herkes birden bu iktidarın baskısının altında ve sopasının hedefinde. Şu kadarını özetleyeyim ya neler oluyor diye bakan ve bu olan bitene biraz uzaktan bakan vatandaşımıza şunu söylemek isterim. Bir Afrika atasözü var. Diyor ki ‘Eğer ormandan aslan, zebra, ceylan, sırtlan hep birlikte aynı yöne kaçıyorlarsa orman yanıyor demektir’. Ormanı yakıyorlar, memleketimizi yakıyorlar, hepimizi yakıyorlar, hep birlikte sahip çıkmak zorundayız.”

“3 Milyar Ciro Yapıp 390 Bin Vergi Ödeyenler Emekçinin Yemeğine, Yol Parasına Göz Dikmişler”

Özel, Gaziantep’te bir AK Parti milletvekilinin fabrikasında yaşanan eylemlere değinerek, “BİRTEK-SEN Sendikası’nın Başkanı Mehmet Türkmen önce gözaltına alındı, had bildirildi, akıllı ol dendi salıverildi. Ardından dün tekrar gözaltına alındı ve hapse atıldı. Onun isyan ettiği fabrika AK Parti milletvekilinin fabrikası. 2023 yılında 3 milyar lira ciro yapmış. Ödediği vergi yalnızca 390 bin lira. 3 milyar lira ciro yapıp 390 bin lira vergi ödeyenler dönmüşler emekçinin yemeğine, yol parasına göz dikmişler. Öte yandan Türkiye’nin iki büyük fast food zincirinin 7 bin işçisi konkordato mağduru ancak Çalışma Bakanlığı yanlarında, arkalarında duracağına bu işçileri yalnız bırakıyor. Hak aramalarına engel oluyor. Çayırhanlı madencilerin attıkları her adıma eşlik ettik. Çayırhan’daki madencilerin de, kapatılan konkordato ilan edilen şirketlerin mağdurlarının da, Gaziantep emekçilerinin de, hakkını arayan kim varsa onun da yanında, yakınında dimdik ayakta durmaya devam ediyoruz” ifadesini kullandı.

“HÜDA PAR Domuz Bağcıların Partisidir”

Özel, HÜDA PAR tarafından hafta sonu Diyarbakır’da düzenlenen çalıştaya tepki göstererek, “Kürt sorununu HÜDA PAR’ın yarattığı zeminden tartışmaya kalkarsak bu parti kendini inkar etmiş olur. O HÜDA PAR ki domuz bağcıların partisidir. O HÜDA PAR ki kadına karşı şiddetin simgelendiği, vücut bulduğu bir partidir. O HÜDA PAR ki bekar kadınları sahiplendirmek lazım diyen bir partidir. O HÜDA PAR bayrağa, devlete, Atatürk’e karşıdır. Demokrasiden yararlanıp ortadan kaldırmaya çalışmaktadır. O HÜDA PAR’a sesim yok ama Recep Tayyip Erdoğan’a söyleyecek bir sözüm var. Kimler kimlerle birlikte Tayyip Bey” ifadesini kullandı.

Sinan Ateş Cinayeti

Özel, eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş suikastına ilişkin olarak da, “Ankara’nın orta yerinde kalkmamış, kanı yerde kalmış bir cenaze duruyor. Anneciği geçen hafta geldi Sinan Ateş’in. ‘Kapı kapı geziyorum evladım, derdimi anlatıyorum. Evladım bana söyledi. Kalemimi kırdılar dedi. İstanbul civarında torbacı, uyuşturucudan hüküm giymiş sanıkları buluyorlarmış, beni onlara öldürtecekler dedi. Verdiği isimleri mahkemede haykırdım, Hakim bey duydu duymazlıktan geldi. Evladımın katillerini, azmettiricilerini biliyorum ama sesimi kimseye duyuramıyorum. Sen konuşunca televizyonlar veriyor. Rica ediyorum anlat derdimi’ dedi. Şunu söyledi, ‘Benim evladımın katillerinin, katillerini azmettirenleri ve onları yönetenleri, altlarına araba çekenleri biliyorum. Bunlardan Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım kendisi şüpheli iken dosyanın sanığı avukat Serdar Öktem ile tutuklu getirildiği hastanede buluştu. Kendisine devletin infaz koruma memurları resmen brifing verdiler. Durumu anlattılar, yer gösterdiler.

“Savcılığın Elinde Görüntüler Var”

Deliller hastane kamerasındaydı. O kayıtları biz aldık mahkemeye biz sunduk. Savcılığın elinde bu görüntüler var. Katiller Olcay Kılavuz’un evinde yakalandı. Polisler tutanak yaptı bahçesinde arabaya binip konuşmuşlar. Araçları kullananlar belli, taşıyanlar belli. Bu 22 kişiye sırf Ülkü Ocakları ve MHP ile ilişki kurulmasın diye hepsinin dosyasını ayırdılar şimdi de takipsizlik verdiler’ dedi. ‘Benim evladımın katilleri şimdi bulunmuş mu oluyor’ dedi. ‘Onları arayıp bulanlar, yolda taşıyanlar, evinde saklayanlar, araçla götürenler duracak benim de içim yanmayacak öyle mi?’ dedi. Ben de ‘Söz veriyorum anneciğim anlatacağım’ dedim. Vicdanı olan herkes bu meselenin üzerine bir baksın, bir düşünsün. Burada bu yargı operasyonuyla, güya MHP’yi, Ülkü Ocakları bir bütün olarak asla suçlanamaz ama Ülkü Ocaklarını bu hale getirmenin, bir siyasi partiyi suç işleyenler içinde var deyip partiyi aklamak yerine onları aklayıp partiyi ve Ülkü Ocaklarını bu hale getirmenin hesabını eminim ki gerçek ülkücüler ve Milliyetçi Hareket Partililer onlardan soracak” diye konuştu.

“Yaşanan Süreç Sivil Darbe Girişimidir”

‘Çok kritik, zor, sonu güzel ama yolu çok zor bir sürecin içindeyiz. Baskılar, hukuksuzluklar, her birimizi bir şekilde tehdit eden kişilere, kurumlara, hatta partilere yönelik siyaset alanıyla ilgili birtakım tasarımları içeren bir sürecin içindeyiz. Bugün, bu kürsüden kayda geçirmek isterim ki Türkiye, bir sivil darbe dinamiğinin işlediği bir sürecin içindedir. Türkiye’de yaşanan ve yaşatılan süreç, bir sivil darbe girişimidir. Derbaeyi askerler yaparsa askeri darbedir, siviller yaparsa sivil darbedir ve darbe, ülkeyi yönetenlere karşı yapılır. Bütün dünya muhalefete bakar, ana muhalefetin gözünün içine bakar. Benzer süreçlerde nasıl davrandığımız hatırlatmak gerekirse 15 Temmuz’da kapalı olan Meclis’te, darbe duyulduğunda bu Meclis’in açılması çağrısını yapmış; Ankara’daki milletvekillerini Meclis’e toplamış ve ‘Bugüne kadarki bütün rekabetimiz bir yana, darbe var. CHP yeniden adil bir seçim yapılıp milletimiz kendisine yeni bir görev verene kadar ana muhalefet partisidir. Seçilmiş parlamentonun ve demokrasinin arkasındadır. Darbecilerin karşısındadır ve bu darbeye meydan okumaktadır’ diyen kişi kişi benim. Buna tarih şahit ki bunu kürüde ifade eden nöbetçi grup başkanvekili olarak oradaki 15 arkadaşım, kendi dilleri döndüğünce destek vermiştir. Bir CHP’li de bunun dışında bir tutum ve tavır içinde olmamıştır. Çünkü biz Cumhuriyet’i kuran, demokrasiyi kuran ve bugünlere taşıyan iradenin gösterildiği her köşe taşında varız. Cumhuriyet’in ve demokrasinin kıymetini en iyi bilenler bizleriz.

”Erdoğan’ın Siyasi Yasağını Kaldırmış Partidir CHP”

Yine benzer süreçlerde, örneğin Sayın Erdoğan, okuduğu bir şiirden dolayı siyasi yasak aldı. Biz o siyasi yasağı desteklemedik. Hatta devamında partisinin başında olup milletvekili olamadığı için Sayın Baykal Anayasa’yı değiştirip, Siirt’teki milletvekilimizi de istifa ettirip, yapılan erken seçimle Erdoğan’ı Meclis’e taşıyıp başbakan yapacak sürece olanak sağlayacak kadar bir demokratik olgunluk ve erdem göstermiş; ‘Siyasi yasak doğru değil. Milletin seçimine mani olmak, karar vermek, yön göstermek doğru değil. Patron millettir, halktır. Onun dediği olur’ demiş ve Erdoğan’ın siyasi yasağını kaldırmış partidir CHP.

”İl Başkanlarımızın 81’i Birden Kol Kola Partilerinin Yanındalar”

Şimdi Ekrem İmamoğlu’nun kendisine karşılaşılan beş ayrı davada -ışık hızıyla- 25 yıl hapsi isteniyor. Sayın İmamoğlu‘na beş ayrı davadan beş sefer siyasi yasak isteniyor. Ankara’da MİT eliyle tetiklenen bir süreci inşa etmiş ve o an için o ifşanın üzerinden durdurmuştuk. Belediye başkanlarımız, belediye meclis üyelerimiz tutuklanıyor. Muhalefetin tüm muhalefet olanakları, sesini duyuracağı televizyon kanalları, haberlerini yapan gazeteciler, onlarla birlikte eylem yapan sivil toplum örgütleri baskı altına alınmaya çalışılıyor. Dört bir yandan bu giderken bu sivil darbe girişimi, CHP’ye karşı da kirli bir planın içinde. Biz meczubun ifadesi, bir meczubun hakaretine karşı açılan bir davayı, alıp Ankara’ya yollayıp, bir buçuk yıl tutup, her seferinde de Erdoğan’a buradan haber uçurup, kürsülerden bizi bu konuya çekmeye çalışıp orada çünkü girip CHP’liler tartışsak AKP’nin parmağı olduğu gözükmeyecek. Parti bunu yapmamış yakın zamana kadar ve bir vesile bunu tartıştırabilir bir hale gelindiğinde derhal soruşturmaya çağırmalar, her duyduğu ismi almalar… CHP’nin hep birlikte yaşadığımız, bugün burada 81 il başkanımız var. 46’sı karşımızda, 35’i yanımızdaydı o gün. Bugün 81’i birden omuz omuza, kol kola partilerinin yanındalar.

”CHP’nin İçinde Bulunduğu ve Yürüttüğü Çok Kıymetli Bir Süreci Durdurmaya Çalışıyorlar”

Biz o gün yarımızdan fazlası bir tarafta, ona yakını başka bir taraftaydık. Kongreyi yaptık. Bütün delegelerle yan yanaydık, aynı odalardaydık, aynı otellerdeydik, aynı salondaydık. ‘Bu kongrenin o gün kazanan ve kaybeden tarafları, bugün Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisinin 81 ildeki temsilcileri olarak o kurultayın namusuna, onuruna, partimizin onuruna, namusuna kefiliz ve sahip çıkıyoruz’ demeye geldiler. Ama birileri kongrede hiçbirimizin yanına sokmadığı septik tiplerden, birtakım meczuplardan birtakım şahitler, birtakım deliller üretmeye çalışıp -ki hepsinin ne kadar boş, ne kadar yalan olduğunu okuyan herkes görüyor- CHP’yi meşgul etmeye, kongresini iptal ettirmeye, yeniden bir kongre sürecinin içine sokup milletin gerçek sorunlarını söylememeye ve esas olarak içinde bulunduğu ve yürttüğü çok kıymetli bir süreci durdurmaya çalışıyorlar.

“Erken Seçim Sandığını En Kararlı Şekilde İsteyeceğiz”

O süreç yapılan bütün baskılardan sonra, partinin bütün yetkili organlarının bir araya gelerek hep birlikte cumhurbaşkanı adayımızı belirleme, bunu da öyle bir-iki-10 kişiyle değil, 1 milyon 600 bin kişiyle birlikte yapmaya yönelik aldığı kararı, dün başlayan aday belirleme sürecini, 28’ine kadar baba ocağına gelen herkesin cumhurbaşkanı adayına oy vereceğini bildiklerinden ve 23 Mart‘ta büyük bir demokrasi şöleniyle adayımızı da belirlemiş bir şekilde, erken seçim sandığını en kararlı bir şekilde isteyeceğimizden, memleketin gerçek sorunlarını 81 ilde 973 ilçede durmadan, duraksamadan dile getireceğinizden, emekliye, asgari ücretliye hakkını vermeyen, gençlerin yüzünü güldürmeyen, herkesi yoksullaştıran, hepimizi baskı altında tutan bunlara karşı onların istediği gündeme değil, milletin gerçek gündemine; seçime ve iktidara odaklanacağımızdan…

”Yönettiğiniz Darbe İttifakı, Bugünkü Cumhurbaşkanına Değil, Bir Sonraki Cumhurbaşkanına Darbe Yapmaya Çalışmaktadır”

‘O endişeyle CHP bir yola girdi. Bu girdiği yol, benim iktidardan gitmemin yoludur. Çünkü bu birliktelik 31 Mart’ta Türkiye İttifakı ile sosyal demokratların, muhafazakar demokratların, milliyetçi demokratların, Kürt demokratların, Türkiye’nin bütün demokratlarının ayağa kalkmasıyla tüm siyasi yaşamımızda partimizin ilk yenilgisini bize tattırdı’ diyen, ‘Beni dört kez yenen birisi, ön seçime girecek, karşıma aday o gelirse gelip beni beşinci kez yenecek’ diyen birinin ve ‘CHP’de herkes gerektiği yerde görev üstlenmeye, gerektiği yerde fedakarlık yapmaya ama bu baskı, zulüm iktidarını değiştirmeye and içtiler. Karşılarında duramam’ deyip bir darbeye kalkışıyor. Bu darbe bugün yapılırsa bu iktidara, karşısında ben dururum. Ben 15 Temmuz’da nasıl durduysam bir darbeye, bugün milletin seçtiğine sahip çıkarım. Ama Sayın Erdoğan, geçen sefer, beş ay önce darbeyi haber verenler ve ‘Ankara’da hususiler bir villada toplandı’ diyenler, ‘Yavaş yavaş darbe geliyor. Tavuk tarda sayılır’ diyenler sana anlatsın; o günler ve bugünler birbirine nasıl benziyor. Ve bugün, sistematik bir şekilde yönettiğiniz, dahil olduğunuz bir darbe ittifakını görmüyor değiliz. O darbe ittifakı bugünkü cumhurbaşkanına değil, bir sonraki cumhurbaşkanına darbe yapmaya çalışmaktadır.

”Varsa Onların İçeriden İş Birlikçileri, Tayyip Erdoğan’ın Çukuru Sizin de Yerinizdir”

Türkiye’nin bir sonraki cumhurbaşkanını, darbe yoluyla ekarte etmeye çalışanlara karşı dimdik ayaktayız. Biz bu darbeye teslim olmayız. Ön seçim yapmayalım diye partimizin yönetimine göz dikenlere teslim olmayız. Varsa onların içeriden iş birlikçileri, Tayyip Erdoğan’ın çukuru sizin de yerinizdir. Biz biriz ve beraberiz. Bu partiyi böldürtmeyiz, muhalefeti böldürtmeyiz. Hep beraber yürüyoruz, iktidarı alacağız. Darbeye karşı ayağa kalkan örgütümün alnından öpüyorum. Hiçbir darbeden medet ummadık, hiçbir darbeye de teslim olmadık, olmayacağız.”

Salondakilerin ”Kurtuluş yok, tek başına. Ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganı atması üzerine CHP lideri Özgür Özel, konuşmasını kürsüden aynı sloganı tekrarlayarak bitirdi.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK HABERLER

BİZİ TAKİP EDİN

289,397BeğenenBeğen
2,317TakipçiTakip Et
20,344TakipçiTakip Et
1,237AboneAbone Ol
- Reklam -

EN SON HABERLER