(VAN) – Abdullah Zeydan için Van’da kitlesel eylem düzenlendi. 3 yıl 9 ay hapis cezası verilen Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı için kentte dünden bu yana nöbet eylemi yapılıyor. Zeydan, “Bize onursuzluğu dayatanlara nasıl onurlu olduğumuzu göstereceğiz. Haklı olan ve demokrasiyi savunan biziz. Yürütülen sürecin kumpas olduğunu çok iyi biliyoruz ve AİHM de buna karar verdi. Kumpaslarla yeniden halkın iradesine çökmeye çalışıyorlar” dedi.
Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan’a 3 yıl 9 ay hapis cezası verilmesinin ardından dün kentte başlatılan nöbet eylemi devam ediyor. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar ile Halkların Eşitllik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları da bugün belediye önündeki eyleme katıldı.
Abdullah Zeydan: Halkın İradesini Ne Pahasına Olursa Olsun Koruyacağız
Belediye önündeki eylemde ilk olarak konuşan Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan, “Van halkı bu soğuk havaya rağmen iradesini savunuyor. Halkın iradesine saldıranlar ve zulüm edenler bu yaptıklarından utanmıyorlar. Yolsuzluk, hırsızlık yapanlar bu kentte yaşayan 1 milyon 200 insanın iradesini çalıyor ve ‘sizi tanımıyoruz’ diyorlar. Bu halkın iradesini ne pahasına olursa olsun koruyacağız. Bu asil bir mücadelenin parçası olan bizler, demokrasi, barış ve adalet mücadelesi verenler; bu utanmazlık karşısında onurumuzu savunacağız. Bize onursuzluğu dayatanlara nasıl onurlu olduğumuzu göstereceğiz. Haklı olan ve demokrasiyi savunan biziz. Yürütülen sürecin kumpas olduğunu çok iyi biliyoruz ve AİHM de buna karar verdi. Kumpaslarla yeniden halkın iradesine çökmeye çalışıyorlar” dedi.
Van’da Kitlesel Eylem
Ardından konuşan DBP Wan İl Eşbaşkanı Cemal Demir ise, “Bu iktidar demoklesin kılıcı gibi zulümlerini bu halkın üzerinde salladılar. Biz bunu kabul etmedik ve itirazlarımızı hep dile getirdik. Seçimde halkımız önemli bir sonuç ortaya çıkardı. Tarihte olmayacak şekilde 14 belediyenin tamamı aldık ve AKP’yi bu memlekette tabela partisi yaptık. Yine bir kumpasla halkın iradesine tekrar çökmeye çalışıyorlar. Bir hukukçu olarak bu davayı değerlendirmek gerekirse; bu dosya içi boş bir dosyadır ve hiçbir zaman istinaf tarafından kabul görülmemiştir. Gerek bilirkişi raporları gerekse de askerlerin ifadeleri her ne kadar olumlu yönde olsa bile savcılık ve mahkeme heyeti ceza talep etti. Bu tutum siyasi bir tutumdu, hukuki bir tutum değildir” diye konuştu.
Serra Bucak: Kayyım Sistemi Kumpas Sistemidir
Daha sonra konuşan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Serra Bucak da şunları söyledi: “Van halkının onurunu ve gururunu kimse görmezden gelemez. Kayyım sistemi bir kumpas sistemidir. İktidar bu kayyım sisteminden bir ders çıkarmamıştır. Van halkı iradesinin yanında durdu. Bu halk mücadelesine sonuna kadar sahip çıkacak. Kazanan biz, kaybeden onlar olacak. Biz Amedliler olarak 31 Mart’ta direnen ve 14 belediyeyi alan Van halkının yanındayız. Mazbatayı vermek istemeyenler bu kentin güler yüzlü çocuklarının mücadelesi ile karşılaştılar. Wan rûmeta me ye.”
“Van’ı İki Kez Kazandık, Şimdi De Kazanacağız”
Ardından konuşan DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar ise, “Kürtler 100 yıldır özgürlüğe yürüyor. Şimdi Van’daki çocuklar ve kadınlar demokrasinin gereğini yapıyor. Seçime her türlü hile ile girdiler, seçmen gönderdiler ama Van onlara başka bir ders verdi. Van o dönem; devlet aklının kayyım, savaş, inkar ve asimilasyon politikalarına bir ders verdi. Kayyımın ömrü bir seçime, Kürt halkının ömrü bin yıllara bakar. Bu ülkenin hukukunda Kürtler, Kürtlerin kimliği var mı? Bizim olmadığımız hukuk egemenlerin hukukudur. O yargı kararı Kürtler nezdinde yok hükmündedir. Hiçbir belediye başkanımızın suçu yok. Suçu olanlar devlete aklıdır. Yeni bir toplumsal sözleşme ve hukuka ihtiyaç var. Biz Van’ı iki kez kazandık. Şuan üçüncü kayyım girişimi var ve biz bunu da kazanacak. Van halkı devlet aklının bu çözümsüzlük politikalarına cevap verecektir” dedi.
“Kürtler Demokrasi Dersi Verdi”
Türkiye’nin en önemli sorunun Kürt sorunu olduğunu söyleyen Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Bu ülkede yeni gündemler inşa etseniz de temel sorun Kürt sorudur. Siz kumpaslar kurdunuz ama Kürtler demokrasi dersi verdi. Şimdi Kürt halkı ve Kürt halk önderi Sayın Öcalan ile yeni dönemi konuşacağız. Yeni dönemin adı demokratik çözümle, barışla anılmalı. Kimseden bir ses yok ama İmralı’da 12 metrekare alanda büyük bir çaba var ve bizim bu çabayı destekleme zamanıdır. ‘Kürt sorununun çözümü mümkün değil’ diyen akla şunu söyleyelim; Kürt halkının direnişi, demokratik ulus direnişidir. Özel savaş politikalarına karşı Kürt halkı Sayın Öcalan’ın paradigması ile mücadele edecektir. Bu direnişin sonu özgürlüktür” dedi.