(ADIYAMAN) – 6 Şubat depremlerinin yıldönümünde Adıyaman’da konuşan Özgür Özel, Erdoğan’la konuşmasını anlattı. Erdoğan’a “İnsanlarımızı ölüme yatırmayalım” dediğini söyledi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Adıyaman’da İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Nikah Salonu ve Çok Amaçlı Salonların Temel Atma Töreni’ne katıldı. Burada 6 Şubat depremleri hakkında konuşan Özel, AKP’nin 21 yıl boyunca deprem olana kadar 3 trilyon dolar vergi topladığını, 21 yılda 40 milyar dolar da deprem vergisi tahsil ettiğini, 8 kez imar affı çıkarıp buradan ise 26 milyar lira sadece imar aflarından gelir elde ettiğini söyledi. Ancak toplanan vergilerin depreme dirençli kentler inşa etmek için kullanmadığına dikkat çekti. Özel, Vatandaşın deprem gecesi enkaz altında kalmaması için kamu görevini yapmadığı için depremde hayatını kaybeden her bir candan, evini deprem sırasında ya da sonrasında hasarlı binalar için ‘yıkılması gerekli’ raporu verilerek kaybeden bütün vatandaşlarımızın maddi kayıplarından bir bütün olarak Türkiye Cumhuriyeti devleti ve o güne kadar iki ay değil, iki yıl değil, 21 yıl iktidar olduğu için de Adalet ve Kalkınma Partisi hükümeti doğrudan mesuldür” dedi.
Özgür Özel: Kızılay Gibi Bir Kurumdan Çadır Sattılar
Özel konuşmasına şöyle devam etti:
“1999 depreminde rahmetli Ecevit, Başbakan’dı. Bugünkü Cumhurbaşkanımız da o zaman muhalefetteydi. 99 Depremi’nde ‘Üç gün olmuş daha çadırsız insanlar var’ diye Ecevit’i eleştirdiler. O zaman ‘Konteynerlerin, geçici sığınma evlerinin yapılması, teslimi gecikiyor’ diyenler, konteyner temininde görülmemiş bir acziyet, görülmemiş işler yaptılar. Dahası vatandaş daha sokaktayken, çocukların ayağı çamurdayken, insanlar çadır beklerken, Kızılay gibi bir kurumdan çadır sattılar. Sadece süreç içinde o çadır satanları bir süre sonra göstermelik görevden alıp, daha sonra daha ala görevlere atadırlar.
Yine depremin devamında büyük 99 Depremi’nin yıkımını kendi ağızlarında en ağır şekilde eleştirdikleri, hatta kendi içlerinde iktidarlarını borçlu olduklarını söyledikleri, ‘İktidar enkazın altında kalmıştır, depremin altında kalmıştır’ diye seçim sloganına varan retorikler geliştirdikleri o günleri unuttular. ‘Biz depremin altında kalacağız’ diye düşünenler oldu diye en ağır sözleri halen daha söylemeye devam ediyorlar. Diyorlar ki, ‘Biz deprem bölgesine verdiğimiz sözleri tutmanın kıvancı içindeyiz.’ Ben özeleştiri duymayı bırakın, hiç olmazsa utanılacak bir manzaradan kıvanç duyanları ibretle takip ediyorum ve milletimizin vicdanına havale ediyorum.
Erdoğan’a Uyarı: İnsanlarımızı Her Gece Ölüme Yatırmayalım
“Sayın Erdoğan ile yüz yüze yaptığımız iki görüşmede yaptığım bir uyarı vardı” diyen Özel, şöyle devam etti:
“Dedim ki, ‘Sayın Erdoğan, Sayın Cumhurbaşkanı depremi yaşadık, gördük, biliyoruz. 99’u yaşadık, 2023’ü yaşadık. Şimdi ya İstanbul’da bir büyük yıkım, ya Ege’de ya bir başka yerde. Bugün değilse yarın, yarın değilse gelecek ay, gelecek ay değilse gelecek yıl. Ama geliyor. Yeterli hazırlıklar yok. Bu işe ciddi ve siyaset üstü yaklaşmak lazım.’ Dedim ki, ‘Size öneriyorum. Bir Deprem Bakanlığı kurun. Deprem ve Doğal Afetlere Hazırlık Bakanlığı kurun. Bunun başına hepimizin ‘Tamam, oldu, doğrusu budur’ denecek liyakatte, kabiliyette, yetkinlikte birini atayın.
Yetmez, dönün Meclis’teki bütün partilerden, grubu bulunan siyasi partilerden; DEM’den, CHP’den, İYİ Parti’den bugünkü adı artık Yeni Yol oldu, Yeni Yol Partisi’nden; yani Saadet’ten, DEVA’dan, Gelecek’ten birer bakan yardımcısı isteyin. Siz de AK Parti’den bir bakan yardımcısı verin. Başımızda kimsenin tartışmayacağı bir bakan, altında sorumlulukları eşit paylaşan, elini taşın altına sokan partiler olsun. Zor kararları birlikte alalım. Doğru kararları birlikte alalım. Bu işin bütçesini birlikte yaratalım. Dünyadan parayı birlikte bulalım ama insanlarımızı her gece ölüme yatırmayalım.”
Adıyaman’da Depremde Ölenleri Andı
Öte yandan burada Deprem Şehitliği’ni ziyaret ederek yaşamını yitirenlerin mezarlarına kırmızı karanfil bırakan Özel, “O günkü acı bugün hala hepimizin yüreğinde. öncelikle hem Adıyaman’da, resmi kayıtlara göre 8 binin üzerinde kaybettiğimiz canımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Tüm Türkiye’de 50 binin üzerindeki şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Adıyaman o günlerde depremden çok yoğun etkilenen, sokaklarında adım atmanın mümkün olmadığı bir büyük yıkımı yaşamıştı. 2 yıl öncesini hatırladığımızda çığlıkların, Kürtçe ve Türkçe ağıtların birbirine karıştığı yasın en yoğun yaşandığı kent olarak benim hafızalarımda” dedi. Ardından şöyle devam etti:
“Bugün Siyaset Günü Değil”
“Bugün siyasetin günü değil. Acıyı hatırlamanın ve ders almanın günü. Yunanistan adayı boşaltmışken, hükümet bu kadar yoğun ilgi gösteriyorsa bu duruma, bugün ders alma günüdür. Hem Adıyaman’ı hem deprem illerini depreme hazırlamadık, orduyu büyük bir saçmalıkla 3 gün boyunca kışlada tuttuk.
“Erdoğan Verdiği Sözleri Tutmadı”
Ardından verilen sözler tutulmadı. Deprem fırtınasını yetkililer duymuyor. Oysa Erdoğan söz vermişti, verdiği sözleri tutmadı. Adıyaman’da deprem konutlarının teslim edilme oranı yüzde 37. Yani her 100 depremzedenin 63 tanesi ya konteynerde ya sürgünde. Gelemiyor evi olmadığı için buraya. Oysaki Erdoğan depremin 3. gününde ‘1 yıl içinde bütün konutları teslime edeceğiz’ demişti. 1 yılda yüzde 2,5’ini teslim ettiler. İkinci yıl oldu maalesef yüzde 30’u noktasındalar. 10 depremzedenin 7’si konteynerde kalıyor. Deprem konusunda sınıfta kalmışlardır.”