(ANKARA) – DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, grup toplantısında gündeme dair değerlendirme yaptı. Alevi örgütlerinin temsilcileriyle bir araya geldiklerini hatırlatan Bakırhan, Alevilere teşekkür etti.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin haftalık Meclis Grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirme yaptı. Bakırhan, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın yakın zamanda ‘tarihi bir çağrı’ yapacağını söyledi. Ayrıca çıkışta gazetecilere verdiği yanıtta da “15 Şubat’ta sonrasında da olabilir” dedi.
Alevilere Teşekkür Etti
DEM Parti olarak geçtiğimiz günlerde Alevi örgütlerinin temsilcileriyle bir araya geldiklerini hatırlatan Bakırhan “O toplantının gündemi de Alevilerin eşit yurttaşlık talebi olduğu gibi tabii ki çözüm tartışmalarıydı. Gördük ki Alevi canlar da tartışmaları destekliyorlar. Bir kez daha onlara teşekkürlerimi iletmek istiyorum” dedi.
Tuncer Bakırhan: İktidar Sınıfta Kaldı
6 Şubat depremlerinin 2. yıl dönümüne az kaldığını hatırlatan Bakırhan “Depremzede yurttaşlarımızla dayanışma içindeyiz. Onların taleplerinin bugün de yarın da sözcüsü olmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.
Bakırhan şöyle devam etti:
“İktidar deprem bölgelerinde çok iyi eserler yapıyorlarmış gibi bir algı oluşturmaya çalışıyor. Emin olun Antakya toz duman içinde, insanların hala çadırlarda yaşadıkları bir Antakya ile karşı karşıya kaldık. Deprem bölgesindeki yurttaşlara söz veren iktidar yine sınıfta kaldı. Depremzedelerle dayanışma içinde olacağız.”
Konuşmasında iktidarı da hedef alan Bakırhan “Bu ülkeyi yönetenler yüz yıldır demokrasiden korkarak ülkeyi yönetiyorlar, hakkını arayan kimliğini arayan kesimlere karşı bu rejim hiçbir zaman demokratik olmadı. AKP iktidar da demokrasi iddiasıyla gelmişti ancak demokrasinin zerresi kalmadı, neredeyse geçmiş günleri aratacak hale getirdi ülkeyi. Bağımsız ve adil bir yargı için tek bir adım atılmadı. Yalnızca iktidar değil yandaş bir gazeteci bile şikayet etse insanlar tutuklanıyor” ifadesini kullandı.
Pınar Gültekin Cinayeti
Konuşmasının devamında Pınar Gültekin cinayetine değinen Bakırhan, “Adli tıp raporuna göre diri diri yakıldığı tespit edilen Pınar Gültekin davasında bu canice öldürmeye Yargıtay haksız tahrik indirimi istiyor, bu yargıya nasıl güveneceğiz. Bu karardan Yargıtay vazgeçmeli. “Yandaş olmak tek geçerli sebep” diyen Bakırhan, bürokraside liyakatın kaybolduğunu vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:
“Hiçbir zaman olmadığı kadar akademisyenin ihraç edildiğini görüyoruz. Gerçekleri yazan gazeteciler cezaevine giriyor. Kimse kimseyle dayanışmasın istiyorlar ama biz her yerdeki acıya ve haksızlığa ses çıkaracağız.”
“Kayyımcı Zihniyeti Batıya İhraç Etmeye Çalışıyorlar”
Muhalefetin yönetimindeki belediyelere yönelik operasyonlar da Bakırhan’ın konuşmasında yer buldu. Bakırhan “Sadece bizimle yetinmiyorlar baskıcı kayyımcı zihniyeti batıya ihraç etmeye çalışıyorlar. Artık CHP’nin belediyelerine de kayyım atıyorlar. Yerel yönetimlere hangi partiden olmasına bakmaksızın sahip çıkmaya devam edeceğiz” dedi. Basına yönelik baskılara tepki gösteren Bakırhan “Gazeteciler cezaevlerinin değişmez müdavimi oldular” dedi. Siirt Belediyesi’ne kayyım atanmasına tepki gösteren Bakırhan, şöyle devam etti:
“Kayyım, cebinde isimliğiyle dolaşıyormuş. Kayyımcı anlayışı kınıyoruz. Siirt halkı da Türkiye halkları da kabul etmiyor. Siirt halkının iradesi yok sayıldı, bir halkın umudunu çalmak, ekmeğini çalmaktan daha büyük bir hırsızlık ve vicdansızlıktır. Aslında cezalandırdıkları eşitlikçi hizmettir. Milletvekili olduğum Siirt’in bu cumhuriyetten çekmediği şey kalmadı. Bir kent düşünün, onlarca yılını olağanüstü hal ile geçiriyor. Kürtler vardır ama siyasi iradeleri yoktur yaklaşımından iktidarı vazgeçirmeye çalışıyorum. Kürtlere de iradesine de saygı duyacaksınız. İster hoşunuza gitsin, ister gitmesin, kayyum atamaları Kürt düşmanlığıdır. Aynı zamanda modern sömürgeciliğin en karanlık yüzüdür. Kürt halkı büyük bedellerle ırk ayrımcılığına karşı mücadele etti. 90’ların karanlık faili meçhul cinayetlerini nasıl tarihe gömdüyse kayyımcı anlayışı da tarihe gömeceğine eminim. Bu kayyımcı anlayış, AKP’nin alnında kara bir leke olarak kalacak.
“Diz Çökmedik, Çökmeyeceğiz”
Hem silah bırakma çağrısı yapıp hem de gençlerin, kadınların olduğu yerde gösteri yapıp silah göstereceksin. Bu uygulamayı yapanların açığa çıkarılması çağrısı yapıyorum. Kimse bize süreç var, bu kayyım uygulamalarını görmezden gelin demesin, kimse süreç var size tokat atarız sesinizi çıkarmayın, her hukuksuzluğu yaparız sessiz kalın demesin. Bizim belediyemizi gasp edenler bilsin ki bu halkın iradesi fermanla teslim alınmaz. Biz buradayız, diz çökmedik, çökmeyeceğiz. Bu fermanlar vız gelir tırıs gider
Kürt Sorunu İçin Rasyonel Çözüm Arıyoruz
Türkiye’deki toplum bir barış sürecine evrilmesini istiyor. Bu tarih fırsatı bozmamak gerekiyor. Güvenlikçi bir perspektif ve zehirli bir dil bu süreci geriye götürür. Rasyonel bir çözüm arıyoruz Kürt sorunu için. Öcalan, çatışmaları fikri ve siyasi zemine çekme çağrısı yapmış iken iktidarın dili de buna uygun olmalıdır. Barış istemeyi güçsüzlük olarak algılamayı reddediyoruz.”
“Öcalan Çağrıya Hazırlanıyor”
İmralı görüşmelerine değinen Bakırhan, “Sayın Öcalan Kürt sorunun köklü ve kalıcı çözümü için demokratik bir Türkiye’nin inşası için önümüzdeki günlerde bir tarihi çağrıya hazırlanıyor” diye konuştu. Bakırhan grup toplantısı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı. PKK Lideri Abdullah Öcalan tarafından yapılması beklenen çağrıya ilişkin olarak “15 Şubat da olabilir sonrası da olabilir” diye cevap veren Bakırhan,”İmralı ziyareti olacak mı?” sorusuna ise “Henüz netlik yok. Çağrıyı bekliyoruz” ifadelerini kullandı. Bakırhan, “Bir silah bırakma çağrısı mı olacak?” sorusuna da şu cevabı verdi: “İçeriğini bilmiyorum. İçinde ne olduğunu çok bilmiyoruz, heyetlerden aldığımız bilgilere göre konuşuyorum. Muhtemelen bu çağrı içerisinde benzer şeyler olma ihtimali yüksek. Çok kısa bir süre içinde bir hazırlık var, bir çalışma var. 15 Şubat da olabilir sonrası da olabilir. Henüz bu konuda bir netlik yok çağrıyı bekliyoruz.”