8.5 C
İstanbul
14 Şubat 2025, Cuma

Aleviler Barışı Konuşuyor Paneli: “İnsancıl İnsanlar Barıştan Yana”

(İSTANBUL)- Alevi kurumları İstanbul’da “Aleviler barışı konuşuyor” paneli düzenledi. Panele DEM Parti Eş Genel Başkanları da katıldı. Panelde eşit yurttaşlık ve barış mesajları ön plana çıktı.

Aleviler Barışı Konuşuyor Paneli

Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK), Alevi Bektaşi Federasyonu, Alevi Dernekleri Federasyonu (ADFE), Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) ile Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, İstanbul’un Bakırköy ilçesinde bulunan bir otelde “Aleviler barışı konuşuyor” konulu panel düzenliyor. 

“İnsancıl İnsanlar Barıştan Yana”

Panelin yapıldığı salona, “Eşit yurttaşlık, barış, adalet, demokrasi, laiklik”, “Suriye’deki Alevi katliamlarına dur de” ve “İnsancıl insanlar barıştan yana/ Ancak zalim olan kıyar insana/ Barış aşkı yayılmalı cihane/ Barış güvercinin uçsun dünyada” yazılı pankartlar asıldı. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğlulları ve Tuncer Bakırhan’ın yanı sıra çok sayıda siyasi parti, kurum ve kuruluş temsilcisi de panele katıldı.

Suriye

Panelde konuşan Tülay Hatimoğulları, Suriye’de Alevilere dönük saldırılara değindi. Tülay Hatimoğulları, “Suriye’de Arap Alevileri için çok önemli bir değer olan El Xasidi’nin türbesi yakıldı. En son bir akademisyen kadının kaçırıldığı, hatta kimi haberlere göre katledildiği bilgisi geldi. Birçok Alevi şeyhinin katledildiğini biliyoruz. Suriye’deki Alevi canlarımızın sesi olmak, hepimiz açısından oldukça önemli” dedi. 

Kürt Sorunu

Tülay Hatimoğulları, “Kürt sorunu 40 yılı aşkındır Türkiye’de Kürt halkının verdiği özgürlük mücadelesiyle önemli bir konu başlığı. Kürt halkının Türkiye’de, Suriye’de, İran’da verdiği özgürlük ve kimlik mücadelesi çok önemli ve anlamlı. Artık sadece bu bölgenin ve ülkelerin gündemi değil, artık bütün dünyanın gündemi. Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşayan Kürt halkının oluşturmuş olduğu öz yönetimler bugün bölgenin ihtiyacı olan, biraz önce bahsettiğimiz katliamları biterecek anlayışın ta kendisidir. Bugün Suriye’deki Kürtler bütün Ortadoğu’da en seküler, farklı halkların ve inançların bir arada yaşamasını sağlayan, özellikle geri plana itilmek istenen kadınların siyasetteki ve toplumdaki temsiliyetinin önemli taşıyacılarıdır” diye belirtti. 

Öcalan’ın Mesajları

Tülay Hatimoğulları, şunları söyledi: “İktidarın her şeyi kendine yontmaya çalışmasını, mevcut olan bu rejimin kendini tahkim etmek için her yol ve yönteme başvurabileceğini biz çok iyi irdeliyor ve farkındayız. Kürt halkı politik bir halktır, örgütlü bir halktır ve ‘kandırılmak’ kelimesini kabul etmeyen bir halktır. Bugün onurlu olmayan bir barışı, Kürt halkının onurunu ve haklarını öngörmeyen bir barışı Kürt halkının bizatihi kendisi kabul etmez. DEM Parti kabul etse de Kürt halkı kabul etmez.

Sayın Abdullah Öcalan ikinci görüşmede şunu çok net ifade etti; muhalefetin olmadığı bir barış olmaz. Muhalefet yoksa bu iktidar her şeyi kendine yontar. 4 saate yakın gerçekleşen görüşmede ‘Demokratik bir barışın zemininin sadece Kürt sorununu çözmek için değil, bu ülkede tarih boyunca yaşanmış olan Alevi sorununu çözmek, eşit yurttaşlık hakkı temelinde bu ülkede yaşayan bütün farklı halkların ve inançların temsil edilmesini sağlamak, bunun sadece sözde değil özde, demokratik bir anayasa ile güvence altına alınması için çalışıyorum’ diyor. Bunu da siz canlarımızla özel olarak paylaşmayı önemli buluyoruz.”

“Barışa Her Şeyden Daha Çok İhtiyacımız Var”

“Barışa her şeyden fazla ihtiyacımız var” diyen Tülay Hatimoğulları, gazetecilere dönük saldırılar, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ifadeye çağrılması ile Bolu Kartalkaya’daki yangın faciasına dikkati çekti. Tülay Hatimoğulları, “İşsizilğin, yoksulluğun, açlığın, geçinememenin, barınamamın arttığı bir dönemde barışı her zamankinden daha fazla konuşmaya ihtiyacımız var. Başta Alevi canlar olmak üzere bu coğrafyada yaşayan bütün halkların ve inançların daha fazla barışa ihtiyacı var. Barış hep birlikte toplumsallaşırsa, toplumsallaştırmayı başarırsak ve sahiplenirsek olur” diye kaydetti. 

Alevi Katliamına Tepki

Tuncer Bakırhan da konuşmasında Suriye’de Alevilerin yaşadıkları baskı ve saldırılara değindi. Bakırhan, “Gün yok ki Alevi yurttaşlarımızın canına ve malına el konulmuyor. Biz bunu kınıyoruz, buna asla katılmıyoruz. Bunun karşısında durmaya devam edeceğiz. Ama örgütlenmenin ve ortak mücadele zeminini büyütmenin de ne kadar anlamlı ve önemli olduğunu bu yaşanılanlardan dersler çıkararak anlamış olduk” dedi.

Ardından, “yeni süreç” tartışmalarına işaret ederek, “Biz ortak mücadele zeminiyiz. 100 yıldır inkar edilen, asimile edilen, reddedilen, Kürtlerin ve Alevilerin, emekçilerin ortak mücadele zeminiyiz. Biz demokrasi talebi olan bütün toplulukların eviyiz. Biz sadece Kürt değiliz, sadece Kürt coğrafyasına sıkışmış ya da Kürt coğrafyasındaki sorunları gündemine alan, diğerine gözünü kapatan, müdahale etmeyen, yüreğinde hissetmeyen bir zemin değiliz. Nasıl ki Kürtler yüzyıldır inkar ediliyor, reddediliyor, asimile ediliyor, aynı şeyi Aleviler de yaşıyor. Hepimizin yaşadığı bu sorunlar karşısında ortak mücadele etmeyişimiz bu inkarı, bu reddi, bu asimilasyonu giderek büyütüyor, yıllara yayıyor. Dolayısıyla ortak mücadele zemininin ne kadar anlamlı ve önemli olduğunu anlatmaya gerek yok” diye konuştu. 

Eşit Yurttaşlık

Bakırhan, şöyle devam etti:

“Bu süreç sadece Kürt’ü gündemine alan, Kürt’ün hakkını tartışan bir süreç değil. Biz eşit yurttaşlık derken sadece Kürtlere eşit yurttaşlık demiyoruz. Sayın Öcalan da son iki görüşmede en önemli gördüğü ve üzerinde durduğu mesele eşit yurttaşlıktır. Sayın Öcalan, Kürt’e eşit yurttaşlık ama Aleviler reddedilsin demiyor. Kürt’e eşit yurttaşlık ama ezilenler, emekçiler, alın terinin hakkını almasın demiyor. Kürt’e eşit haklar ama kadınlar katledilsin, Kürt’e eşit haklar ama demokrasi arayanlar mapushaneye gönderilsin, adresi adliye koridorları olsun demiyor. Onun için Alevi canların bu süreci anlaması, katılması sahip çıkması çok tarihi önemdedir. Tartışılan sadece Kürtler olmadığı için eşit yurttaşlığın gerçekleşmesi halinde Alevilerin de eşit yurttaşlık haklarının tanınıcağı bir süreçte Alevi yurttaşlarımızın bu sürece aktif şekilde katılması gerekiyor. Yazılan, çizilenler yorumlar gerçekleri yansıtmıyor. 

“Aleviyi Görmeyen Bir Çözüm Olamaz”

Kürtler kimseyle oturup, onun ikbali için bir anlaşma içinde ittifak içinde değil. Kürtler, Türkiye’nin demokratikleşmesi için, bir demokratik zemin diyalog müzakere zemini aramaya çalışıyor. Bu İmralı’da da böyledir, DEM Parti zemininde de böyledir. Bizi yalnız Kürtlerle sınırlayan akıl sanırım bizi tanımıyor. Biz Maraş’taki Aleviyiz, Sivas’taki Aleviyiz, Hacı Bektaş’ta yaşayan Alevinin kendisiyiz. Bizim yaşadığımız, maruz kaldığımız bütün baskılara Hacı Bektaştakilerde yaşıyor. Dolayısıyla eşit yurttaşlık hakkını doğru anlayayım. Eşit yurttaşlık Alevileri, Kürt, emekçiyi, kadını kapsayan, hakkını hukukunu alamayanların mücadelesini kapsayan hepimizin ortak talebidir.

Dolayısıyla bu süreç yürüyecekse, çözüme evrilecekse emin olun Kürt ne aldıysa Alevi de onu alacak. Biz şunu demeyeceğiz: Kürt haklarına evet, ama Alevi bizi ilgilendirmez. Böyle bir dünya yok. Bizim zeminimiz öyle bir zemin değil. Bizim zeminimiz kendisi Alevi zeminidir. Alevi partimizin temel direklerin taşlarından biridir. Alevi’yi öteleyen, görmeyen, eşit yuttaşlık hakkını tanımayan bir DEM Parti olamaz. Bir çözüm ve tartışma süreci olamaz. Rahat olun, kaygılarınızı anlıyorum. Dışardaki yalan ve yanlış tartışmaların Alevi toplumunu negatif etkiliğidini çok iyi biliyorum. Kimse kimseden bir şey kaçırmıyor, demokratik bir Türkiye, laik, seküler bir Türkiye, hepimizin eşit haklara sahip olduğu bir Türkiye mücadelesi yürütüyoruz.

Ortak Mücadele Çağrısı

Bununla beraber, şöyle devam etti:

“İnkar edilenlerin hiçbir dönem olmadığı kadar bugün bir arada olması gerekiyor. Birlikte olması gerekiyor, birlikte mücadele etmesi gerekiyor. Demokrasi herkes içindir. Demokratik Türkiye hepimizin olacaktır. Onun için bu meseleye biraz da bu şekilde yaklaşmamızı diliyorum. Kürt’ün yanına Aleviyi eklemeden, Kürt’ün demokratik haklarının yanına Alevinin demokratik eşit yurttaş talebini haklarını yanına koymadan asla konuşmadık bugüne kadar. Aynı zulüm düzeninin anti demokratik uygulamaları iliklerine kadar yaşayan Alevi toplumunun hakları bizim haklarımızdır. Demokratik eşit haklara sahip oluncaya kadar birlikte mücadele edeceğiz. Birlikte mücadele etmeliyiz.”

Alevilere Çağrı

Ardından, şunları söyledi:

“Bu aynı zamanda bizim Alevi toplumuna da bir çağrımızdır. Mahallemiz dışındaki hak ihlalleriyle, katliamlarla ilgili alakalı olmamamız bizi bu hale getiriyor. Bir arada olursak, birlikte olursak hiçbir dönem olmadığı kadar haklarımıza ulaşma zeminini yakalamış bir durumdayız. Bugün hem Türkiye’nin hem bölgenin en dinamik gücü Kürtlerdir, Alevilerdir. En örgütlü gücü Kürtler ve Alevilerdir. Birlikte ortak bir zeminde bir araya gelebilirlerse ne inkar ne asimilasyon politikaları bu topraklarda yürütülemez.”

Öte yandan, panel basına kapalı olarak devam etti. 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK HABERLER

BİZİ TAKİP EDİN

289,397BeğenenBeğen
2,317TakipçiTakip Et
20,344TakipçiTakip Et
1,237AboneAbone Ol
- Reklam -

EN SON HABERLER