(KÖLN) – Suriye’de yaşanan katliamların son bulması için, Avrupa Arap Alevileri Federasyonu (AAAF), Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) ve Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’ne başvuruda bulundu.
BM’nin üç organına eş zamanlı yapılan başvuru, 28 Ocak’ta gerçekleştirildi. Alevi kurumları, Suriye’de Alevilere dönük saldırıların durdurulması için BM’ye “acil müdahale” çağrısında bulundu.
Gittikçe Ağırlaşan Durum İçin Alevi Kurumları Devrede
HTŞ önderliğindeki selefi cihatçı çetelerin Şam’da yönetimi ele geçirdiği 8 Aralık 2024 tarihinden bugüne başta Tarsus ve Lazkiye’de olmak üzere Alevilere yönelik başlatılan planlı saldırılar sürüyor. Alevi kurumları da gün geçtikçe dozu artan saldırıların derhal durdurulması için BM’ye “acil müdahale” çağrısında bulundu.
Alevi Kurumları BM Nezdinde Hukuki Girişim Başlattı
AAAF, AABK ve ABF’nin ortak başvurusu, 28 Ocak 2025 tarihinde gerçekleştirilirken, üç kurum adına ortak başvuruyu beş avukat gerçekleştirdi.
Avukatlar Seda Alçınar, Aytekin Aktaş, Seyit Sönmez, Orhan Gazi Ertekin ve Gülay Kurtyiğit’in hazırladığı başvuru, New York’ta bulunan BM Güvenlik Konseyi ve Cenevre’de bulunan BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği ve BM Uluslararası Tarafsız ve Bağımsız Suriye Mekanizması’na verildi.
AABK Genel Sekreteri Av. Gülay Kurtyiğit başvuruya ilişkin açıklamasında, “Üç büyük Alevi çatı kurumunun ortak başvurusu olarak, yüzbinlerin ortak sesini temsil ediyoruz. Bu güçlü çağrının görmezden gelinemeyeceğine inanıyor, başvurumuzun ilgili merciler tarafından titizlikle değerlendirileceğini umut ediyoruz. Ayrıca, Birleşmiş Milletler bünyesinde oluşturulan Suriye masası ve Almanya gibi bazı ülkelerin Suriye’de yaşanan hak ihlallerini yakından takip etmiş olması da sürecin ciddiyetle ele alınacağına dair umut verici bir durum. Biz de sürecin takipçisi olacağımızı ve konunun gündemde tutulması için çalışmalarımızı sürdüreceğimizi özellikle vurgulamak isteriz” ifadelerini kullandı.
Alevi Kurumları Basın Açıklamasıyla Başvuruyu Duyurdu
Kurumlar, yaptıkları yazılı açıklamayla başvuruyu kamuoyuna duyurdu. AAAF, AABK ve ABF’nin BM’ye başvurusunun metnini de paylaştı. Buna göre başvuruda:
“Suriye’de bugün şiddetin aldığı yeni boyut önümüze insan hakları yönünden acil görevler yüklemektedir. Açık savaşın yerini terör, insanlığa karşı suç ve soykırım tehditlerine bıraktığına dair kaygılar giderek yaygınlaşmaktadır. Savaşın çok taraflı yaşanan süreci savaş sonunda da çok taraflı bir kaos ortamı doğurmuş ve stabilizasyon ve huzur beklentilerini boşa çıkarmış durumdadır. Bu aynı zamanda bitti sanılan savaşın kaos ortamında devam ettirilmesine de zemin hazırlamaktadır. Kendi topluluklarının silahlı gücüne dayanmayan veya bölge devletlerinin korunmasına sığınmayan gruplar açısından bu yeni süreç giderek yaygınlaşan bir şiddet doğurmakta ve güçsüz ve korunmasız topluluklara karşı her gün yeni bir şiddet haberi ile karşı karşıya kalınmaktadır.
“Selefi dini liderler doğrudan Alevileri hedef alan şiddet çağrısı yapıyor”
Bu yeni sürecin en kırılgan ve şiddete hedef olan topluluğu ise hiristiyan gruplar, Dürziler, İsmailler ile birlikte Arap Alevileridir. Suriye’deki hiristiyan topluluklar kaygılı biçimde beklerken Alevi topluluklar diğer bazı güçlerden farklı olarak kendi bağımsız savunmalarını örgütleme yoluna gitmeyip demokratik yolların işletilmesini bekledikleri için açık ve kolay bir hedef olarak görünmektedir. Ayrıca selefi grupların dini liderlerince doğrudan Alevileri hedef alan şiddet çağrısı yapılmaktadır. Yeni Suriye’nin kurucu güçleri dışında bırakılan Alevilerin yaşadığı şiddet insan kaçırma, işkence, cinayet ve toplu infazlara uzanan ve giderek yaygınlaşan bir yıkımla beraber korku ve kaygıları da büyütmektedir.
Yaşanan bu yaygın ve tekrar ederek büyüyen şiddet insanlığa karşı suç boyutuna kadar ulaşmış ve gelecekteki toplu katliam, göç ve iskan ile asimilasyon politikalarına uzanacağına dair anlaşılabilir korkuları da açığa çıkarmıştır…
Talepler Sıralandı
Bizler aşağıdaki adları geçen ve yüzbinlerce üyesi bulunan demokratik kitle örgütleri olarak BM’nin ilgili kurullarını harekete geçirmek üzere gerekli başvuruları başlatmış bulunuyoruz…
Öncelikle BM Güvenlik konseyi; Suriye Özel raportörlüğü ve insan hakları yüksek komiserliğinden her gün bir yenisi eklenen bu insanlık suçlarına son vermek üzere hazırlıkların başlatılmasını, acil müdahale için gerekli adımların atılmasını talep ediyoruz…
Ulusal ve uluslararası kamuoyundan tırmanan şiddet ve şiddet tehdidi nedeniyle insan hayatına ve Suriye’nin yerli ve en büyük nüfuslardan birisine sahip Alevilerin hayat hakkının korunmasına dair destek beklediğimizi duyuruyoruz. Sessizliğin her geçen gün büyüyen şiddet nedeniyle yeni insan hayatlarının kurban edilmesine yol açtığını, hep birlikte şiddete karşı durarak BM başta olmak üzere uluslararası kurumları harekete geçirmemiz gerektiği hususunun altını çiziyoruz.
Sesimizi, sözümüzü birleştirelim ve Suriye ve dünyanın daha bir çok yerinde şiddet karşısında korunma bekleyen halklara da yeni bir umudun yolunu açalım.
Suriye halklarının yanında olduğumuzu ve adil bir gelecek umutlarını paylaştığımızı ilan ediyor ve şiddetin hüküm sürmediği bir Suriye için elele vereceğimizi duyuruyoruz…
Saygılarımızla…” ifadeleri yer aldı.