13.5 C
İstanbul
25 Mart 2025, Salı

Ekrem İmamoğlu: Bizim İçin Demokrasi Bir Araç Değil, Amaçtır

(İSTANBUL) – Ekrem İmamoğlu Küçükçekmece’de hukuk ve demokrasi mesajları verdi. İmamoğlu, “Bizim için demokrasi bir araç değil, bir amaçtır. Ne olursa olsun sandıkta eşitleniriz. Herkesin bir oyu vardır. Ve ben dedim ki vatandaş beğendiğini seçer, beğenmediğini gönderir” dedi.

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Küçükçekmece’de esnafını ziyaret etti. Bereketli kazançlar dileyen İmamoğlu ardından Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi’nin ev sahipliğinde aralarında Oda, Sivil Toplum Kuruluşu ve sendika temsilcilerinin olduğu katılımcılarla bir araya geldi. Küçükçekmece Cennet Kültür Merkezi’ndeki programda katılımcılara hitap eden İmamoğlu şunları söyledi:

“Eşitlik, Adalet Yoksa İnançlarımız Azalır”

“Eşit olma duygusu, vatandaş olma duygusu, kadın erkek eşitliği, insanın geçmişine bakmaksızın etnik kökenine bakmaksızın, inancına bakmaksızın eşit bir biçimde bu memleketin her nimetinden faydalanması kültürü, cumhuriyet. Onu pekiştiren, geliştiren ve bugünün değerleriyle buluşturan da demokrasi. İşte bu ikisi yan yana çok güzel ikili diye tariflerim. Cumhuriyet ve demokrasi. Çok önemli sorumluluklarımız var. Açıkçası bahsettiğim o eşitlik, adalet yoksa inanınız ki Allah korusun ki birlik ve beraberliğimiz ve bütünlüğümüz sarsılır… Bizi bir arada tutan kurumlara ve kurallara inanç azalır. Eşitlik ve adalet yoksa bizi birlikte tutan kurumlara da kurallara da inançlarımız azalır.

Ekrem İmamoğlu: Büyük Sıkıntı İçerisinde Hizmetlerimizi Sürdürüyoruz

Demokrasinin cumhuriyetin temel değerlerinin, hukukun, adaletin sarsıldığı, sıkıntıya uğratıldığı, yanlış uygulamalarla insanlarımızın canının sıkıldığı günleri yaşamaktayız. Eşitsizlik ve adaletsizliği en derin yaşadığımız hatlar ekonomi ve eğitim. Bakın toplumda ne olursa olsun bazı hizmetler asgari oranda en ortalama oranda her bireye ulaştırılması şart hizmetlerdir. Eğitim onlardan bir tanesi. Bugün hangi haneye girsek hangi çocuğu olan anne babayla konuşsak eğitimle ilgili dertlerini saatlerce dinleyebiliriz. Ekonomiyi burada konuşmama gerek yok… Ekonominin bizi getirmiş olduğu sıkıntılı halleri bireyler yaşıyor, kurumlar yaşıyor, kuruluşlar yaşıyor. Kamu kurumları yaşıyor, bizler yaşıyoruz. Planlama yapamıyoruz. Büyük sıkıntı içerisinde hizmetlerimizi sürdürüyoruz. İşte yine sağlıktan adalete dört bir yanımızı sarmış olan eşitsizlik ve adaletsizlik pozisyonu. Bugün ülkemizin her bir köşesinde, her yurttaşımızın canını derinden yakmakta ve geleceğe dair umutlarını da ne yazık ki azaltmakta.

“İlk Günkü Yürüyüşümden Daha Cesaretle Yürüyorum”

İstanbul’u adil bir şehir haline getireceğiz diye bahsettik. İstanbul’da sosyal adaleti gerçekleştirmek vatandaşlarımıza imkan ve fırsat eşitliği sağlamak yolunda gerçekten çok önemli ve büyük işler yaptık. Şunu da ifade edebilirim, gönül rahatlığıyla, ne yaptıysak partizanlık yapmadan, birilerine rant vermeden yaptığımız hizmetleri 16 milyon insanımıza eşit bir biçimde yaygınlaştırmanın yoluydu. Ve sadece milletin parasını millete en doğru biçimiyle en faydalı biçimiyle vermenin yolculuğunu tarifledik. Bunu başarabildiğimiz için ben bugün İstanbul’un sokaklarında, çarşılarında, pazarında ilk günkü yürüyüşümden daha cesaretle, daha sorumluluk bilinciyle yürüdüğümü mutlulukla ifade edebilirim. 6,5 yıldır bu yolculuğa çıktığım ilk andan itibaren hiç eksiltmeden aksatmadan özellikle pazarlarda vatandaşının nabzını tutan, yolda, yolculukta, otobüs duraklarında, sokaklarda, caddelerde, şantiyelerde bu tarz vatandaşla buluşmalarda -ayarlanmış koltuklardaki misafirlerle değil- gerçek yurttaşlarla karşı karşıya gelip onlarla çok güzel sohbet etmenin büyük bir keyfini ve onurunu yaşıyorum.

“Belediyenin Her Kuruşu Bu Milletin”

2024 dönemimiz biterken 39 ilçeye bakın dedim. Yani vatandaşlarımıza sunmuş olduğumuz hizmetler nakdi destek, gıda desteği, hijyen ürünleri desteği, evlilik desteği, yeni doğan desteği, pazar alışveriş desteği, anne kart, kreş, öğrenci yurdu, üniversite bursu gibi. Bakın bunların hiçbirisi bizden önce yoktu. Bunların hiçbirisi bizden önce yoktu. İhtiyacı tespit ettik vatandaşlarımıza dağıtırken 39 ilçeye dönüp baktığımızda eşit dağıtmışız. Hak ettiği şekliyle nüfusa oranıyla oradaki gelir düzeyiyle denkleşen bir biçimde dağıttık. Annen kim? Baban kim? Kime oy verirsin? Buraya başvurmadan git şuraya bir selam ver. Kimseye böyle bir şey demedik. Belediye sizin. Belediyenin her kuruşun bu milletin.

“Ne Olursa Olsun Sandıkta Eşitleniriz”

Koltuk dediğiniz şey demokraside vatandaşın gücünü gösterdiği, bakın ne kadar zalimlik olursa olsun, ne kadar kötü yönetimler olursa olsun, ne kadar problemli bir yaşam dilimi olursa olsun büyük güvencedir, sandık. Niye biliyor musunuz? Ne olursa olsun sandıkta eşitleniriz. Herkesin bir oyu vardır. Ve ben dedim ki vatandaş beğendiğini seçer, beğenmediğini gönderir. Gelmesini kendine hak gören, gitmesini de kendine hak görmelidir. Gitmemek için elli tane yol yöntem aramak sadece demokrasiye inanmamak demektir. Demokrasiyi araç olarak kullanma gayretinin bir ürünü demektir. Bizim için demokrasi bir araç değil, bizim için demokrasi bir amaçtır.”

“İBB’ye Destek Verilmedi”

Konuşmasına, hizmet aşamasında karşılarına çıkarılan engellerden bahseden Ekrem İmamoğlu şöyle devam etti:

“Bu başarıyı kazanırken siz kıymetli hemşerilerimle paylaşmak isterim ki önümüze çıkarılan sonsuz engeller anlamsız sıkıntılara rağmen başardık ve başarmaya devam edeceğiz. Bizi başarısız gösterme çabalarını burada anlatsam saatler olur. Örneğin bize teslim etmeden önce belediyenin kasasını nasıl boşalttıklarını, yetkilerimizi nasıl kısalttıklarını, kamu bankalarından bir kuruş -ki Türkiye’nin en itibarlı kamu kurumudur İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve sizlerin vergileriyle beraber oluşmuş kamu bankalarından- İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bir kuruş kredi destek verilmedi. Olacak iş değil. Türkiye Cumhuriyeti tarihi böyle bir zulüm görmemiştir.

“Bir İmzayı Bile Dört Senedir Atmıyorlar”

Bir kişi talimat verdi diye musluklar kapalı ama bir kişi talimat verirse bir gazeteyi satın alsın diye karşılığı olmayan bir biçimde bir avuç seçilmiş iş insanına vermekten de geri durmayan kamu bankaları. Kimin parası? Kamudaki o paralar, çarçur edilen o bankalardaki paralar kimin parası? Sizin paranız. Aslında sizin olan paranın çarçur edilmesinden bahsediyoruz. O bakımdan biz bütün bu zorluklara rağmen işlerimizi yönettik. Hatta projesini hazırladığımız bu ilçeyi de ilgilendiren işlerden birisi var onların içerisinde İncirli-Sefaköy-Avcılar-Beylikdüzü Metro Hattı. Parasını bulmuşuz. Kefalet yok. İmza bir tek imza mürekkep ve imza. Bak kefalet yok. Devletin istatistiğine giren bir yatırım olması açısından bir imzayı bile dört senedir atmıyorlar. Bu iktidar buna bile engel olmayı kendine başarı kabul ediyor.

“Önümüzdeki Seçimleri Bugünden Dizayn Etme Hevesine Geçtiler”

Buradan başarı elde edemediklerini görünce başka bir safhaya geçtiler. Nasıl bir safha? Milletin verdiği yetkiyi yargı yoluyla elinden alma safhasına geçtiler. Önümüzdeki seçimleri bugünden dizayn etme hevesine geçtiler. Ya farklı görüşten siyasi partilerin, siyasetçilerin eşit koşullarda siyaset ve yöneticilik yapabileceği bir ülke olacağız ya da iktidarın siyaset sınırlarını yargı eliyle belirlediği iktidar sahiplerinin de asla hesap vermediği, muhalefetsiz bir ülke haline geleceğiz.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK HABERLER

BİZİ TAKİP EDİN

289,397BeğenenBeğen
2,317TakipçiTakip Et
20,344TakipçiTakip Et
1,237AboneAbone Ol
- Reklam -

EN SON HABERLER