(İSTANBUL) – Esenyurt “demokrasi nöbeti”nde konuşan CHP Başakşehir İlçe Başkanı Beyzade Kayabaşı, “22 yıldır kılıfını hazırlayıp minareyi çalan siz değil misiniz? Bu mesele, 14 bin 500 liraya mahkum edilen emeklinin meselesi, 22 bin liraya barınmayı bile karşılayamayan işçinin meselesi. Bu mesele, sağlık ocaklarında, hastanelerde bekleyen hastaların, paralı eğitime, paralı sağlığa mağdur edilen insanların meselesi. Meselenin özü şu, Türkiye’nin iki belediyesine yapılan operasyonların tek meselesi, gündemi değiştirmekten başka mesele değil” diye konuştu.
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanması ve yerine kayyım atanmasının ardından CHP’lilerin Cumhuriyet Meydanı’nda başlattığı Demokrasi Nöbeti devam ediyor. Nöbette bugün 77’inci güne gelindi. Nöbette, CHP İstanbul Milletvekili Namık Tan, Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş, CHP Üsküdar İlçe Başkanı İbrahim Çağlar Atalar ve CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı İbrahim Zeki Yılmaz yer aldı. CHP’liler, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın gözaltına alınmasına da tepki gösterdi.
Demokrasi Nöbeti’nde konuşan CHP İstanbul Milletvekili Namık Tan, “Bugün haklı direnişimizin 77’inci günü. 777 gün de geçse biz bu direnişimizi sürdüreceğiz. Çünkü, haklı bir davanın arkasından gidiyoruz. Hem İstanbul’da hem yurdun dört bir köşesinde bu iktidarla, kötülük dolu bu iktidarla, sizlerin hiçbir meşru hakkınıza sahip çıkmayan, sadece kendi çıkarları için bu ülkenin yönetiminde her bakımdan bir sürü yanlışa imza atan bu iktidarla mücadelemize devam edeceğimizden emin olmanızı isterim” dedi.
“22 Yıldır Kılıfını Hazırlayıp Minareyi Çalan Siz Değil Misiniz?”
CHP Başakşehir İlçe Başkanı Beyzade Kayabaşı, Esenyurt’tan sonra Beşiktaş’ta yapılan gözaltıları “alacakaranlık operasyonu” olarak niteledi. Ardından şunları söyledi:
“Dün Beşiktaş Belediyemize de alacakaranlık operasyonu yaptılar. Bunu değerlendirmek gerekirse, bu iki belediye başkanımızı ve iki ilçemizin özelliğini sizlere hatırlatmak isteriz. Biri Türkiye’nin en kalabalık nüfusuna, 10 milyar gibi ciddi bir bütçesine sahip Esenyurt, Türkiye mozağini birleştiren başarılı bir belediye başkanı Ahmet Özer. Diğeri de Beşiktaş, İstanbul’un gözbebeği ve Türkiye rekorları kırmış, Cumhuriyet Halk Partisi’nin 31 meclis üyesinin tamamını almış bir başarılı belediye başkanına alacakaranlık operasyonu yapıyorlar. Bu tamamen, Saray’ın kendi içerisinde yapmış olduğu algı ve aynı zamanda stratejik bir darbedir. Bunların alınış sebeplerine baktığınızda, ne diyorlar, ihaleye fesat karıştırma, ihalede usülsüzlük. Allah aşkına, 22 yıldan beri 250’nin üzerinde ihale kanunu değiştiren ve minarenin kılıfını hazırlayıp, sonra minareyi çalan siz değil misiniz?
“Meselenin Özü Türkiye’nin Gündemini Değiştirmek”
Bugün mesele, sadece Cumhuriyet Halk Partisi’nin meselesi de değil. Sadece örgütlerin ya da bir belediye başkanının meselesi de değil. Bu mesele, 14 bin 500 liraya mahkum edilen emeklinin meselesi. 22 bin liraya barınmayı bile karşılayamayan işçinin meselesi. Bu mesele, sağlık ocaklarında, hastanelerde bekleyen hastaların, paralı eğitime, paralı sağlığa mağdur edilen insanların meselesi. Türkiye’nin iki belediyesine yapılan operasyonların tek meselesi, gündemi değiştirmekten başka mesele değil.
“Mücadelemizden Vazgeçmeyeceğiz”
Şunu da ifade etmeliyim, daha dün vatandaş hakkını arıyor diye, imar planlarında davalar vatandaşın lehine gerçekleşti diye vatandaşı tartaklayıp, derdest edenlerle, bugün iktidarda belediye başkanlarımızı derdest edenlerin aynı mantıkla, aynı düşünceyle hareket ettiğini görüyoruz. Bu süreç nereye giderse gitsin biz asla mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Çünkü, 101 yıldan beridir, bu ülkeyi kuran ve kurtaran partiyiz, kuvayı milliyeci bir partiyiz. Ülkemizin sınırları içinde her vatandaşımızın hakkının sonuna kadar mücadelesini verecek bir partiyiz.”
Sinem Dedetaş: Demokrasiyi Sarsan Davranışlar
“Suç varsa tabi ki ortaya çıksın. Ama kaçacak değiliz, yerlerimizdeyiz. Çağrıldığımız anda her zaman geliriz” diyen Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş, şu ifadeleri kullandı:
“Kıymetli belediye başkanımızın görevden kayyum vasıtasıyla alınması, bir şafak operasyonuyla gözaltına alınmasından sonra başlayan bir süreç var. Şunu özellikle belirtmek istiyorum, buradaki nöbetler, bizlerin konuşmaları, sizlerin burada durmanız, bizim buraya gelmemiz kendi koltuklarımızı korumak için değil, sizin verdiğiniz oylara sahip çıkmak için. Suç varsa tabii ki ortaya çıksın ama, kaçacak değiliz, yerlerimizdeyiz, çağrıldığımız anda her zaman geliriz. Ama bu şekilde itibarsızlaştırmalar, dün de ikincisini yaşadık Beşiktaş Belediye Başkanımız Rıza Akpolat’a da aynı şekilde bir muameleyle evine gidildi. Bunlar bizi rencide ediyor ancak kişisel rencidelerden ziyade demokrasimizi sarsan davranışlar olarak görüyoruz. Bu soğuktan hep beraberce burada olmamızın sebebi her birinizin verdiği oya sahip çıkmak.”
Atalar: Siz Kim Oluyorsunuz Da, Halkın İradesine Karşı Koyuyorsunuz?
İktidarın halkın cebinden elini çıkarmamakta ısrar ettiğini belirten CHP Üsküdar İlçe Başkanı İbrahim Çağlar Atalar ise şu ifadelere yer verdi:
“Bugün Ahmet Özer başkanın tutuklanması üzerinden geçen 77’inci günde yine sizlerle bir aradayız. Bu 77 günde, Türkiye’deki baskıcı iktidar hukuksuz uygulamalarına hepimizin gözü önünde devam etti. Halkın cebine elini atmadığı gibi, halkın cebinden elini çıkarmamakta ısrar ediyor. Son olarak yine ve yeniden bir şafak operasyonuna tanık olduk. Halk iradesini 31 Mart’ta ortaya koydu. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir dedik. Siz kim oluyorsunuz da, halkın iradesine karşı koyuyorsunuz, engelliyorsunuz? Sizler, güçten zehirlenmiş olanlar, siz Anayasa’yı, hukuku ve adaleti kimden aldığınız yetkiyle nasıl çiğnersiniz? Unutmayın, bunu daha önce yapanlar, yargıyı kumpaslar için kullananlar sizlerin eski ortaklarıydı. Onlardan aldığınızı devam ettiriyorsunuz.
“Herkes Demokrasiye Saygı Duyacak”
Ahmet hocamızı tutukladılar, Rıza Akpolat başkanımız gözaltında. Bu durumu ne normalleştiririz ne de müsaade ederiz. Herkes demokrasiye saygı duyacak. Milyonların umudu Ekrem İmamoğlu’na yönelik bir kumpasa izin vermeyeceğiz. Kendi bekaları için ülkeyi felakete sürüklemekten imtina etmeyenler bu ülkeye en büyük kötülüğü yapıyorlar. O kötülük, bir yandan kayyum atayacak, diğer yandan en çok zarar verdikleri barışı dillendirecekler. Bir yandan seçilmişleri hapse atacak, diğer taraftan kardeşlikten, bütünlükten, birlikten bahsedecek.”