(ESKİŞEHİR) – Eskişehir’de TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarını protesto eden kamu emekçileri 13 Ocak Pazartesi günü bir günlük iş bırakma eylemi yapacak. Tüm Bel Sen Eskişehir Şube Başkanı Gerçek Bilyaz İzgü, “Ülkenin parasını döviz karşında pula çevirenlerdir. Hem kendisi fahiş zamlar yapan hem de fahiş zamlar yapanları izlemekle yetinenlerdir. Bu ülkenin üretenleri, değerlerini yaratanları olarak sefalette değil, refahta eşitlenmeyi hepimiz fazlası ile hak ediyoruz” dedi.
Eskişehir’de Kamu Emekçileri Açıklama Yaptı
Asim Sen, BASK, Birleşik Kamu İş, Hür Sen ve KESK Eskişehir Şubeleri tarafından basın açıklaması yapıldı.
Tüm Bel Sen Eskişehir Şube Başkanı Gerçek Bilyaz İzgü, TÜİK’in sahte enflasyon rakamlarını protesto edeceklerini ve 13 Ocak’ta iş bırakacaklarını ifade ederek, “Enflasyonu arttıran ne asgari ücretliler ne işçiler ne kamu emekçileri ne de emeklilerdir. Bu ülkede enflasyonu arttıran, körükleyen bizler değiliz. Enflasyonu arttıranlar ülkeyi iğneden ipliğe her üründe dışarıya, ithalata bağımlı hale getirenlerdir” dedi.
“2024 Sefaletin Yılı Oldu”
Gerçek Bilyaz İzgü şunları kaydetti:
“Her gün iğneden ipliğe, her şeye yapılan zam yağmuru ile uyanmaktayız. Bu yağmurun her ay şiddetlenerek kasırgaya dönüştüğü zorlu bir yılı geride bıraktık. 2024 yoksulluğun, sefaletin her geçen gün dört bir yanımızı daha fazla sardığı bir yıl oldu. Her geçen gün daha fazla yoksullaştırılmamızda TÜİK vasıtası ile açıklanan enflasyon rakamları başrolü oynuyor. İktidar çarşıda, pazarda, mutfakta yaşadığımız gerçek enflasyonu yıllardır TÜİK’in Ali Cengiz oyunlarıyla belirlediği rakamlar ile gizlemeye çalışıyor.
İktidar hangi rakamı istiyorsa TÜİK bin türlü hile ile bulup hepimizin önüne o rakamı koyuyor. Ama işçisinden, asgari ücretlisine; kamu emekçisinden emeklisine hepimizin ücret- maaş artışlarında TÜİK’in sahte enflasyon verileri temel alınıyor. TÜİK’e göre Aralık ayı enflasyonu yüzde 1,03. Yıllık enflasyon yüzde 44,38. Bu ayki kira artışlarında uygulanacak oran yani 12 aylık ortalama enflasyon ile yüzde 58,51’dir. Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklinin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise TÜİK’e göre yüzde 15,75’tir. ENAG’a göre enflasyon Aralık’ta aylık yüzde 2,34 yıllık yüzde 83,40 artmıştır. Ocak’tan itibaren vergi ve harçlara yüzde 44 zam yapılmıştır.
“Aynı Nutukları Atıyorlar”
2025 bütçesine göre KDV’de geçtiğimiz yıla göre yüzde 81 arttı. ÖTV’de ise yüzde 51 artış oldu. Her 3 TL’sinden 2 TL’si bordrolular olarak bizlerin ücretlerinden, maaşlarından adaletsiz dilimlere kesilen gelir vergisi bir önceki yıla göre yüzde 79 arttırılmıştır. Son toplu sözleşmeye göre maaşları geçtiğimiz aylık dönemde yüzde 10 arttırılan kamu emekçileri ve emeklileri için bu dönemde yüzde 5,23 enflasyon farkı doğmuştur. Hakem Kurulu dayatması ile biten son toplu sözleşme gereği 2025 Ocak-Haziran döneminde kamu emekçilerinin ve emeklilerinin maaşlarında yüzde 6 artış olacak. Buna enflasyon farkını da eklediğimizde Ocak ayı maaşlarında yaşanacak toplam artış sadece yüzde 11,54 olacaktır. İktidar sözcüleri hiç sıkılmadan ‘işçiyi, memuru, emekliyi, asgari ücretliyi enflasyona ezdirmedik’ nutukları atmaya devam ediyor.
“Enflasyonu Artıran Ne İşçiler Ne Memurlar”
Ülkede açlık sınırı 35 binler, yoksulluk sınırı 85 binler civarında. Enflasyonun gerçek tahribatını iliklerine kadar yaşayan bizler, geçinemediğimizi söylediğimizde, hepimizin gözünün içine baka baka dünyanın en büyük yalanlarından birine sarılıyorlar. Ne diyorlar; “sizin maaşlarınız, ücretleriniz enflasyonu arttırıyor. Tüketimi, talebi kısmak için maaş, ücret artışlarınızı daha da sınırlamamız gerekiyor” diyorlar. Enflasyonu arttıran ne asgari ücretliler ne işçiler ne kamu emekçileri ne de emeklilerdir.
Ardından, şunları söyledi:
Bu ülkede enflasyonu arttıran, körükleyen bizler değiliz. Enflasyonu arttıranlar ülkeyi iğneden ipliğe her üründe dışarıya, ithalata bağımlı hale getirenlerdir. Ülkenin parasını döviz karşında pula çevirenlerdir. Hem kendisi fahiş zamlar yapan hem de fahiş zamlar yapanları izlemekle yetinenlerdir. Bu ülkenin üretenleri, değerlerini yaratanları olarak sefalette değil, refahta eşitlenmeyi hepimiz fazlası ile hak ediyoruz. Ülkenin bunu sağlayacak kaynakları mevcut. Ancak o kaynaklar, sermayeye, patrona, yandaşa, müttehitte, beşli çeteye aktarılıyor.
“Yaratılan Krizin Sebebi Biz Değiliz”
Bu nedenledir ki yaratılan krizin sebebi biz değiliz, bedelini de bize ödetmeye kalkmayın. Önümüzdeki süreçte ya hep beraber kaybetmeye devam edeceğiz. Ya da Birleşe Birleşe Kazanacağız. ‘Hak verilmez mücadeleyle alınır’ ilkesini temel alan ortak mücadele yürütmeden bu karanlıktan çıkma şansımız yok. Buradan sadece kamu emekçilerine, emeklilerine değil, emeği ile yaşam savaşı veren tüm kesimlere, onların hakkını hukukunu korumakla görevli tüm sendikalara, konfederasyonlara sesleniyoruz.
Bizler tüm bu haksızlıklara karşı 13 Ocak’ta ülke genelinde bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştiriyoruz. Taleplerimizi haykırmak ve yaşanabilir bir ücret artışı ve koşulların yaratılması için tüm halkımızı 13 Ocak Pazartesi saat 11.00’de Adalar eski Migros önünde eylemimize destek vermeye çağırıyoruz.”