(ANKARA) – Avrupa Arap Alevileri Federasyonu, Hums, Hama, Lazkiye ve Tartus şehirlerinde HTŞ’ye karşı gerçekleştirilen barışçıl protestolarda halkın üzerine ateş açılmasını kınayan bir açıklamada bulundu.
Çok sayıda ölü ve yaralının bulunduğu saldırının derin bir şok ve üzüntü yarattığı belirtilirken, protestoların sebebi olan El-Khasibi’nin makamının ateşe verilmesi ve 5 kişinin katledilmesi de lanetlendi.
Saldırılar, Alevilere Yönelik Tarihsel Nefretin Yansıması
Avrupa Arap Alevi Federasyonu’ndan yapılan açıklamada, “Bu saldırılar, HTŞ ve diğer terör örgütlerinin Alevilere karşı beslediği tarihsel düşmanlık ve nefretin en açık göstergesidir” denilirken, inançlara yapılan saygısızlık üzerinden halkın tahrik edildiği belirtildi.
Sadece El-Khasibi’nin değil, Alevi toplumunun kutsal kabul ettiği tarihi tekke ve türbelerin de yağmalanarak yerle bir edildiği vurgulanırken, “bu kabul edilemez durumu şiddetle kınıyoruz” ifadesi kullanıldu.
Uluslararası ve Bölgesel Kurumlara Çağrı
Açıklamanın final bölümünde, uluslararası ve bölgesel kurumlara kutsal mekanların korunması ve suçluların adalet önüne çıkartılması yönünde çağrı yapıldı. Talepler şu şekilde ifade edildi:
“Suriye halkının yanında olduğumuzu ve bu vahşet karşısında dayanışma içerisinde bulunduğumuzu vurguluyoruz. Seyyid Hüseyn bin Hamdan el-Khasibi’nin makamına ve diğer kutsal mekanlara yapılan saldırıların, bir topluluğun kimliğine ve kutsal değerlerine yapılan kabul edilemez bir hakaret olduğunu ilan ediyoruz.
Tüm uluslararası ve bölgesel kurumları, kutsal mekanların korunması, sivillerin güvenliğinin sağlanması ve bu insanlık suçlarının sorumlularının adalet önüne çıkarılması için harekete geçmeye çağırıyoruz. Yaşanan bu insanlık suçlarının, uluslararası hukuk çerçevesinde derhal soruşturulmasını talep ediyoruz. Ayrıca, kutsal makamların korunması, sivil insanların korunması ve bölgedeki güvenliğin yükseltilmesi için acil önlemler alınması gerektiğini vurguluyoruz. Bugün Suriye’de yaşananlar, sadece bir topluluğun değil, insanlığın ortak vicdanının da imtihanıdır. Suriye’de bulunan tüm Alevi kardeşlerimize, bu zor günlerde sabır ve metanet diliyoruz.
Biliyoruz ki, bu vahşet ve zulüm karşısında dayanışma ve birliktelik, bu karanlığı aşmanın en büyük anahtarıdır. Zulmün yerini adalete, karanlığın yerini ise barışa bırakacağı günler yakındır. Sessiz kalmak, bu vahşeti onaylamak anlamına gelir. Bizler, barışı ve adaleti savunan tüm insanlığı bu karanlık günlere karşı birlik olmaya davet ediyoruz.”
