(ANKARA) – TBMM Başkanı Kurtulmuş, “yeni anayasa” çalışmalarına bütçe görüşmelerinden sonra başlayacaklarını ve 2025 yasama yılı içerisinde bitirmek istediklerini açıkladı.
Kurtulmuş, fazlasıyla yoğun olan gündemin arasına yeni anayasa çalışmasını sıkıştıracaklarının açık sinyalini de “kısa bir süre içerisinde bitirmemiz en doğru yoldur” diyerek vermiş oldu.
AKP’nin “Oldu Bitti” Taktiğinin Bir Diğer Yansıması Yolda
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş Kanal 7’de katıldığı Başkent Kulisi programında, “yeni anayasa” çalışmalarına ilişkin “İnşallah yılbaşından sonra, bütçe görüşmeleri bittikten sonra tekrar partilerin bir araya gelmesi için gayret sarf edeceğiz” ifadelerinde bulundu.
Kurtulmuş, “Aceleye getirilmeyen ama kısa bir sürede bitirmemiz en doğru yoldur” dediği açıklamada özetle şunları kaydetti:
“Hepsinin (13 partinin) ya seçim beyannamelerinde, ya parti programlarında, parti metinlerinde ya yeni anayasa tabirini kullanmışlar, ya köklü bir anayasa değişikliği teklifinde bulunmuşlar. Dolayısıyla yani anayasa değiştirelim meselesi ne benim şahsi meselemdir, ne herhangi bir partinin tek başına meselesidir.”
AKP ve “Özgürlükçü Anayasa” Girişimi
Numan Kurtulmuş sözlerine, “Türkiye’nin özgürlükçü, kapsayıcı, demokratik, güçler ayrılığını prensibini şüphesiz ortaya koyan, hukukun üstünlüğü prensibini pekiştirerek ilerlediği bir anayasaya ihtiyaç var. Bu anasayasanın diliyle ilgili, çok maddeli olmasıyla ilgili çok tartışma yapıldı. Özellikle tartışmaların önünü kapamamak için bugüne kadar anayasanın muhtevasıyla ilgili bir kere konuşmadım” şeklinde devam etti.
“Kısa bir süre içinde bitirmemiz doğru olur”
“Sadece nasıl yapılacak, doğru zeminde yapılması lazım. Bu doğru zemin TBMM’dir. Ve tabi ki toplumun bütün kesimlerinin görüşlerini alacağız. Üniversitelerin, akademi dünyasının, hukuk dünyasının, STK’ların. Bunu asla ve asla siyasi partiler polemiğine çevirmek istemiyorum. Çünkü biliyoruz ki anayasa bir partinin anayasası olmaz. Birkaç partinin anayasası olmaz. Anayasa milletin anayasası olur.
Ümit ediyorum bu iyi niyetli bir çalışma ortamıyla, zihnimizden geçen Ekim’de başlatmakta ama şimdi yıl sonu itibariyle eğer partilerden olumlu bir yaklaşım olursa Türkiye’ye de açarak önümüzdeki sene 2025’in yeni yasama yılıyla birlikte de parlamentoda yasalaşma sürecini başlatarak bu çalışmaları sürdürebiliriz.
Bunu çok yaygınlaştırmadan çok uzun yıllara zaten sirayet etmeyecek bir şekilde iyi planlanmış aceleye getirilmeyen ama kısa bir süre içerisinde bitirmemiz en doğru yoldur diye düşünüyorum.”