12.9 C
İstanbul
25 Mart 2025, Salı

İmamoğlu: Hak İhlallerine Tepki Etnik Kökene Göre Değişmemeli

(İSTANBUL) – Ekrem İmamoğlu 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde açıklama yaptı. İBB Başkanı, “Hak ihlallerine tepki etnik kökene göre değişmemeli” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, ‘10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde Bulgur Palas’ta gösterime sunulan ‘Magnum İstanbul’da: İnsan Hakları Olanlar/Olmayanlar’ sergisi açılışında konuştu. İmamoğlu, konuşmasında hak ihlallerine yönelik açıklamalar yaptı. Hak ihlallerine karşı tepkinin coğrafyaya, şehirlere ya da etnik kökene göre değişmemesi gerektiğini söyledi.

Ekrem İmamoğlu: Hakların Korunması Bütüncül Bir Alandır

İmamoğlu’nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

İnsan hakları; yaşam hakkından ifade özgürlüğüne, eşitlikten adil yargılanmaya kadar her bireyin sahip olduğu temel haklar. Bu hakların korunması, yalnızca devletlerin değil, aynı zamanda bireylerin de sorumluluğudur. Zaten bütüncül bir alandır ve bütüncül bir sorumluluk hattıdır. Devletler, elbette insan haklarını korumakla, kollamakla mesul ve bunun takibini yapmakla, denetlemekten sorumlu devletler konumundadır. Ama bireylerin elde etmiş olduğu sağlıklı bir eğitim, bilinç ve insan olabilme duygusuyla, bence insan haklarının bütün dünyadaki teminatıdır. Dolayısıyla, sadece kendisini ve mensubu olduğu grupların haklarını savunan değil, hakları çiğnenen herkesi savunan bireyler, bütün bu yönüyle aynı zamanda demokrasinin de büyük bir teminatı olurlar.

“Hak İhlallerine Tepki Etnik Kökene Göre Değişmemeli”

Ne yazık ki, dünyanın birçok yerinde bu hakların, sistematik olarak, acımasızca ihlal edildiğini görüyoruz. Ve yaşıyoruz. Ancak unutmamalıyız ki, insan hakları ihlallerine tepki; coğrafyaya göre, ülkeye göre, şehirlere göre ya da bir etnik kökene göre değişmez. Değişmemeli. İhlal İstanbul’da da bir ihlaldir, Van’da da bir ihlaldir, Gazze’de de, Halep’te de, Ukrayna’da da. Dünyanın neresinde olursa olsun, insan haklarına yapılan ihlaller var ise, o ihlaldir. Dolayısıyla; göz ardı edilemez, saklanamaz, gizlenemez. Bugün Suriye’de gördüğümüz gibi, ne yazık ki geçmişten bugüne yapılan ihlaller, buna dönük dünyanın zamanında alamadığı sağlıklı uygulanamayan tedbirler veya birtakım çalışmalar sonrasında, gerçekten milyonlarca insanın zulüm çekmesine ve acı günler yaşamasına sebep oldu.

“Bugünden Sonra Biz Ne İstiyoruz?”

Peki bugünden sonra biz ne istiyoruz? Biz; bu güzel, bu cennet vatanın insanları olarak, ki kendi ülkemizde de hukukun üstünlüğünü, temel hak ve özgürlüklerin ve evrensel ilkelerin güvence altında olması gerektiğini savunan insanlar olarak ve mutlaka teminatlı bir biçimde insanların bu haklara sahip olduğunun onlara hissettirildiği bir ülke olma arzumuzu dile getirmekle birlikte, Suriye’de de bundan sonraki sürecin geçmişte başka ülkelerin, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere, diğer kurum-kuruluşların ve özellikle Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, ki geçmişte yapılan çok yönlü dış politika hatalarının bu dönemde yapılmamasının ve yanı başımızdaki Suriye’nin adil bir devlet olmasını sağlamak, demokratik bir ortamda her Suriyelinin güvence altına alındığı kalıcı, özgür ve sınırlarını koruyan bir ülke olmasını sağlamak konusunda güçlü adımların atıldığı bir ülke olmasını elbette diliyoruz. Yeni bir insanlık trajedisinin, yeni bir savaşlar bölgesinin, yeni bir insana kıyılan bir coğrafyanın var olmasını arzu etmiyoruz.

“Ortadoğulu Belediye Başkanlarıyla Huzur Ve Barışı Konuşacağız”

Bu serginin aylar önceden planlanıp, bugün böylesi bir olaya denk geldiği gibi, ben de yine aylar öncesinden planlayıp, perşembe ve cuma günü Orta Doğu’dan çağırdığım belediye başkanlarıyla, o bölgede insanların huzur ve barış içerisinde, insan haklarının korunduğu bir çerçevede, şehirlerin mutluluğunu, huzurunu konuşuyor olacağız. Savaşı engellemeyi, barışın var olmasını konuşuyor olacağız. Bugün baktığımızda, ne yazık ki sıklıkla yakın çevremizde oluşan, insan haklarını çiğneyen ve insanlığa zulmeden anlayışın, aklın, bütünüyle, dünyanın neresinde olursa olsun, insan olduğu suretle ve tümüyle haklının yanında olup, haksızın karşısında olan; zulmedenin karşısında olup, zalimin karşısında olup, zulme uğrayan insanların yanında olan bir hem insani hem bu toprakların bize vermiş olduğu ruhani duygularla, asla bu tutum ve tavrımızdan vazgeçmeyeceğiz.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK HABERLER

BİZİ TAKİP EDİN

289,397BeğenenBeğen
2,317TakipçiTakip Et
20,344TakipçiTakip Et
1,237AboneAbone Ol
- Reklam -

EN SON HABERLER