(ANKARA) – Tuncer Bakırhan HTŞ öncülüğündeki cihatçıların Esad’ı devirmesinin ardından “Kuzey ve Doğu Suriye ile diyalog kurun” diyerek iktidara çağrı yaptı. Artından Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarına tepki gösterdi.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Meclis Genel Kurulu’nda görüşmeleri başlayan 2025 Merkezi Bütçe Kanun Teklifi’ne dair konuştu. Bakırhan, Suriye’de artık yeni bir döneme girme fırsatı olduğunu belirtti. “Artık kin, öfke, intikam duygularıyla değil demokratik bir düzen yaratma isteğiyle hareket etmenin zamanı” dedi. Öte yandan “Suriye’de demokratik bir yönetimin ülkeyi yönetmesini arzuluyoruz” diye konuştu. Bakırhan ayrıca Suriye’de kurulacak geçici hükümetin demokratik bir sürece geçişin hazırlıklarını yaparak bunu dünyaya deklare etmesi gerektiğini belirtti. Sonrasında “Suriye Suriyelilerindir, Suriye halkının ortak iradesine bütün güçler saygı göstermelidir. Suriye’de yaşayan bütün halkların ve inançların hakları demokratik bir anayasayla güvence altına alınmalıdır. Suriye’de geçmişe benzer bir siyasal iktidara dönüşün yolu artık kapanmalıdır” dedi.
Tuncer Bakırhan Çatışmaların Durması Gerektiğini Söyledi
Çatışmaların durması gerektiğini belirten Bakırhan, “Suriye’yi daha derin bir savaş ve istikrarsızlık adasına dönüştürecektir. Hızla ateşkes sağlanmalı, bitimsiz savaşların adresi olan yeni bir Lübnan’ın, Libya’nın ortaya çıkması engellenmelidir. 61 yıllık Baas rejiminin devrilmesinden sonra oluşacak psikolojik ve siyasal enerjinin, yeni fay hatlarını tetikleyerek hemen sınırımızda büyük bir karmaşa yaratması, Ortadoğu’nun ve Türkiye’nin istikrarsızlaşmasını getirecektir” diye kaydetti.
Kuzey ve Doğu Suriye ile Diyalog Kurun
Bakırhan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Suriye’nin yeni döneminde halkların bir arada yaşamı konuşulurken Minbiçe saldırmak; Suriye ve Türkiye’de çözüm arayışlarını baltama girişimidir. Bu akıl tutulmasıdır. Bundan vazgeçilmesi gerekiyor. Türkiye olan biten gelişmelerden azade değildir. Bu sebeple; AKP iktidarının Kürt kazanımlarına dönük yeni bir saldırısı, Suriye’de istikrarı başka bahara bırakacak. Ortadoğu’daki ateşi harlayacaktır. Bu konuda AKP iktidarını Suriye’ye dönük barış ve çözüm politikasını yürütmeye çağırıyoruz. Kuzey-Doğu Suriye yönetimi ile diyalog içerisine girmeye çağırıyoruz. Radikal selefi gruplardan Arap Alevilere, Dürzilere, Süryanilere, Hristiyanlara, Kürtlere, Ermenilere, Türkmenlere, Çerkezlere herhangi bir saldırı olmaması için başta Birleşmiş Milletler olmak üzere bölgede bulunan bütün güçlere büyük bir sorumluluk düşüyor. Suriye’nin geleceği halkların ve inançların demokratik katılımı ile inşa edilmelidir.
“Büyük Fırtına” Uyarısı
Küresel ve bölgesel güçler arasındaki sancıların bedelini maalesef Ortadoğu halkları ödüyor. Suriye’de bitmeyen çatışmalar var. İran’daki teyakkuz hali, Irak’taki belirsizlik ve hepsinin ortasında İsrail’in saldırıları altındaki Filistin ile Lübnan var. Ortadoğu’da taşlar yerinden oynarken, Türkiye’nin bundan etkilenmeyeceğini düşünmek büyük bir yanılgıdır. Bir yandan küreselde, diğer yandan Ortadoğu’da yaşanan gelişmelere bakıyoruz. Etrafımızı saran ve yaklaşan ‘Büyük fırtına’ görülmelidir.
Hepimizi etkileme potansiyel olan bu yangından nasıl kurtulabiliriz? İşte siyaset bütün kurumlarıyla buna yoğunlaşmalı ve bir yol bulmalı. Bu yolu ortak bir akılla bulabiliriz. Bu fırtınadan devlet aklı onarıcı ve adaletli bir geçiş dönemi ile çıkabiliriz. Bu evrensel bir çözüm yoludur. Ya toplumsal birlikteliğimizi, demokrasi, hak ve özgürlükleri güçlendireceğiz ya da bu ateş çemberinin büyüyerek bize doğru gelmesini bekleyeceğiz.