(ANKARA) – İsviçre Alevi Birlikleri Federasyonu’nun (Alevi Swiss) 6-8 Aralık tarihleri arasında Almanya’nın Sigmaringen kentinde düzenlediği Eğitim Kampı neticelendi.
3 günlük yoğun çalışmanın ardından sonuç bildirgesi okunarak kamp sona erdirildi. Bildirgede İsviçre’de ve Avrupa genelinde Alevilerin hak ve kazanımlarının öneminin altı çizilirken, son dönemlerde yaşanan AABF ve çatı örgütü AABK’ya yönelik karalama çalışmalarına da değinildi, “yürütülen itibarsızlaştırma ve algı operasyonlarına karşı kararlı duruşumuz sürdürülecektir” denildi.
3 Günlük Eğitim Kampı, Yeni ve Önemli Fikirler Doğurdu
6-8 Aralık 2024 tarihleri arasında Almanya’nın Sigmaringen kentinde geniş katılımla gerçekleştirilem eğitim kampının sonuna geldi. Birbirinden değerli katılımcıların İsviçre ve Avrupa genelinde Alevi toplumunun hak ve hukuk mücadelesi için yaptıkları ve yapabilecekleri dile getirilirken, ortak çalışmanın önemine vurgu yapıldı.
Kamp süresince yapılan sunumlar doğrultusunda, aktif ve özgün çalışmaların öneminin anlaşıldığı, birlik ve beraberliğin değerinin bir kez daha ortaya çıktığı ve Alevilerin sesini duyurarak etki alanını nasıl genişleteceği üzerine fikirler ortaya çıktı
Deprem Yardımlarıyla İlgli Algı Operasyonlarına Geçit Verilmeyecek
Son dönemlerde AABF ve AABK’nın deprem yardımı çalışmalarına ilişkin üretilen mesnetsiz iddia, yanıltıcı bilgi ve kasıtlı iftiralara da değinilen bildirgede, bu tip itibarsızlaştırma ve algı operasyonlarına geçit verilmeyeceği özellikle vurgulandı.
Alevi Swiss Eğitim Kampı Sonuç Bildirgesi’nin Tam Metni
“Federasyonumuz ve bileşenlerimizin yöneticilerinin katıldığı 6-8 Aralık tarihlerinde gerçekleştirdiğimiz eğitim kampımız başarılı bir şekilde sonuçlanmıştır. İsviçre Alevi Birlikleri Federasyonu tarafından düzenlenen bu kampta, İsviçre’deki Alevi toplumunun geleceği ve kurumsal yapılanması açısından önemi, gençlik ve kadın birliklerinin güçlendirilmesi, Alevilik inancının temelleri ve kurumsal işleyişi, Alevi medyasının örgütlenmemizdeki yeri ve önemi konuları detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Kamp, dayanışma ve geleceğe dönük ortak akıl geliştirme açısından oldukça verimli olmuştur. Mücadelemizi birlik ve beraberlik duygusu içerisinde daha da büyüterek yolumuza devam etme kararlılığımızı göstermiştir.
Avrupa Alevi Kadınlar birliği ve Avrupa Alevi gençler birliğimiz yaptıkları sunumlarda kadınlar ve gençlerin Alevi toplumundaki rollerine dair örgütlenmedeki etkilerinin artırılması gerektiği vurgulanmıştır. Kamp, gençlik ve kadın birliklerinin daha aktif ve özgün çalışmalar yürütmeleri için gerekli altyapının oluşturulmasına yönelik kararların alınmasını sağlamıştır.
Kurumsal yapı ve liyakat sistemine dair düzenlenen atölye çalışmalarıyla, katılımcılar arasında disiplinli ve sistematik bir yönetim anlayışının geliştirilmesi gerektiği dair fikir birliğine varılmıştır. İsviçre Alevi Hareketi’nin mevcut durumu, karşılaşılan zorluklar ve bu sorunlara yönelik çözümler detaylı şekilde tartışılmıştır.
İsviçre Alevi Hareketi olarak çatı örgütümüz olan Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu ile ortak mücadele etmenin haklı gururunu yaşarken, başta eşit başkanımız Hüseyin Mat ve tüm yöneticilerimize yönelik yürütülen itibarsızlaştırma ve algı operasyonlarına karşı kararlı duruşumuz sürdürülecektir.
İsviçre’deki eğitim ve siyaset olanakları değerlendirilmiş, bu alanlardaki fırsatların Alevi toplumu lehine kullanılması için somut öneriler geliştirilmiştir. Bu bağlamda İsviçre siyasetinde Alevi temsiliyetinin artırılmasının önemi vurgulamıştır.
Gerçekleştirilen açık oturumda, Alevi toplumunun karşı karşıya olduğu siyasi baskılar ve toplumsal sorunlar ele alınmış; dayanışma ve mücadele stratejileri geliştirilmesi üzerinde durulmuştur.
Alevi toplumunun sesinin duyurulması ve kimliğinin korunmasında medyanın kritik rolü vurgulamıştır. Alevi toplumunun ulusal ve uluslararası platformlarda sesini duyurması için medya kanallarımız, Yol TV, Alevilerin Sesi dergimiz ve haber portalımızı daha etkin kullanılması gerekliliği ortaya konulmuştur.
Kadın ve gençlik birliklerinin, Alevi toplumunun dinamik ve aktif unsurları olarak daha özgün ve etkin bir şekilde çalışmalar yürütmesi gerektiği konusunda fikir birliğine varılmıştır.
Alevi inancı ve tarihine yönelik eğitim programlarının düzenli hale getirilmesi; Alevilik teolojisi gibi konuların akademik araştırmalarla desteklenmesi önerilmiştir. Eğitim ve siyaset alanındaki fırsatların daha iyi değerlendirilmesi ve bu alanlarda Alevi toplumunun temsilinin artırılması gerektiği ifade edilmiştir. İsviçre Alevi Hareketi’nin kurumsal açıdan daha güçlü bir yapı haline getirilmesi için çeşitli tartışmalar yürütülerek öneriler alınmıştır.
Bu kamp, Alevi toplumunun geleceği için önemli kararların alındığı, dayanışma ve ortak akıl geliştirme açısından verimli bir buluşma olmuştur. İsviçre Alevi Birlikleri Federasyonu, bu tür çalışmaların sürekliliğini sağlama konusunda fikir birliğine varmıştır.
Sonuç olarak; Aleviliğin tarihsel, kültürel ve inançsal temelleri üzerine yapılan değerlendirmelerde, Alevi inancının barış, eşitlik, adalet ve insan hakları gibi evrensel değerlere dayalı bir yaşam felsefesi sunduğunu ifade edilmiştir. Ayrıca, Alevi inancının korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması konusundaki kararlılık bir kez daha dile getirilmiştir.
Aleviliğin kendine özgü bir inanç sistemi olduğu bütün bileşenlerimiz tarafından vurgulanmış ve bu bağlamda Avrupa’daki Alevilerin yasal ve kamusal haklarının güçlendirilmesinin gerekliliği önemle belirtilmiştir.
Ülkemizde ve dünyada yaşanan savaşlar, halkların özgürlüğünü tehdit etmekte ve onları yoksulluğa sürüklemektedir. Bu adaletsizliklere ve insani krizlere karşı kararlılıkla mücadele edeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz.
Barışın, özgürlüğün ve toplumsal eşitliğin korunması için savaşların yarattığı zararları gidermek ve halkların onurlu bir yaşam sürmesini sağlamak amacıyla dayanışmayı laiklik ve demokrasi güçleriyle büyütmeye devam edeceğiz.
Kayyum politikalarına karşı halkın iradesini ve özgürlük mücadelesini savunarak, savaşların yerine barışı, yoksulluğun yerine hakça bölüşümü, çatışmaların yerine diyalogu hakim kılacak bir dünya için çalışmayı sürdüreceğiz.
Hünkar Hacı Bektaş Veli’nin dediği gibi: Bir olalım, iri olalım, diri olalım.”