(DERSİM) – Dersim ve Ovacık belediyelerine kayyım atanmasının ardından Dersim’de ekolojik talan tartışmaları başladı. DEM Parti Dersim Milletvekili Ayten Kordu da “Munzur havzası madencilik politikalarıyla sarılı. Kayyımlarla beraber madenciliğin önü daha fazla açılmak isteniyor” dedi.
İçişleri Bakanlığının birçok belediyeye kayyım atamasına yönelik tepkiler artıyor. Kayyımların ardından özellikle Dersim’de ekolojik talan tartışmaları yeniden alevlendi. DEM Parti Dersim Milletvekili Ayten Kordu da kayyımların iktidarın rant politikalarını beslediğini söyledi.
Havzası Madencilik Politikalarıyla Sarılı
Kordu, “Kayyımlarla beraber madenciliğin önünü daha fazla açmak istiyorlar” dedi. Ovacık-Hozat hattından doğru Erzincan İliç’e kadar giden Munzur havzasının madencilik politikalarıyla sarılmış durumda olduğunu söyledi. Ardından Ovacık ve Dersim Belediyelerine kayyım atanmasının rant alanlarını genişletme amacını da taşıdığını kaydetti. “Kayyımlarla yasaları kendi istedikleri biçimde kullanarak rant alanlarını genişletiyor” diyen Kordu, Munzur Üniversitesinde ‘Nadir Toprak Elementlerini Uygulama ve Araştırma Merkezi’ kurulmasını da bu doğrultuda ele almak gerektiğini belirtti.
Ayten Kordu: Kayyımlar Maden Politikalarından Bağımsız Değil
Kordu şöyle devam etti:
“Madencilik politikaları, coğrafyayı ranta açan, insanları göçe sürükleyen, ‘İş sahaları açacağız’ diyerek yaşam alanlarımızın geri dönülmez şekilde tahrip edilmesine, topraklarımızın yağmalanmasına ve talan edilmesine dönüktür. Kayyımlar madenlere ilişkin yürütülen politikalardan bağımsız değil. Madenciliği kayyımla beraber çok daha fazla genişletebilirler. Mücadelemizi büyütmeli, daha fazla birlikte olmalıyız” dedi.
“Halkın Direncini Kırmak İstiyorlar”
Evrensel’den Orhan Kurul’a konuşan, yerine kayyım atanan Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, 15 yıldır Ovacık bölgesinde madencilik projelerine karşı halkın örgütlenme mücadelesinin bir parçası olduğunu belirtti. Sarıgül, halkın bilgi sahibi olması ve talana karşı çıkması için çabaladıklarını söyledi. “Bugün de doğa katliamına karşı duruşu en doğru haliyle örgütleme çalışıyoruz. Baskılarla, kayyımlarla halkın direncini kırmak istiyorlar” dedi. “Ovacık’ta arsa fiyatları her gün artıyor. Siyasetten rant elde etmek için. Ama biz tüm bu çabalarını boşa düşürmek üzere mücadelemize devam edeceğiz” diye konuştu.
“Şirketler Kayyımlarla Daha Mutlu”
Emek Partisi (EMEP) İl Yöneticisi Avukat Kenan Çetin de maden şirketlerinin Dersim coğrafyasına girmek için ellerini ovuşturduklarını belirtti. Çetin, “Uzun süredir maden şirketlerinin çeşitli bölgelerde sondaj çalışmaları yaptıklarını duyuyoruz. Şirketler kayyımlarla birlikte daha mutlu. Kapitalizm dağlarımızı, buzul göllerimizi, yaylalarımızı, tarım arazilerimizi, suyumuzu, derelerimizi ve cümle canlısıyla doğamızı tehdit ediyor. İliç altın madeninde uluslararası kapitalist şirketlerin yerli iş birlikçileriyle yaptıkları ortada” dedi.
Ardından şöyle devam etti:
Dersim coğrafyasında toplam 106 sahada altın, krom, bakır, mermer, kurşun, çinko, gümüş, kalker, alçı taşı ve taş ocağı şirketlerinin başvurusunun bulunduğundan haberdarız. Belediyeler, mahalli idare temsilcileri bu projelerin hayata geçirilmemesi için örgütlenen mücadelenin mihenk taşlarından. Tam da bu nedenle hem şirketler hem de bu işten rant devşirmeye çalışanlar kayyımı bir fırsat olarak değerlendirmek isteyeceklerdir.
Dersim’de barajlara karşı yürütülen mücadelenin sonuçları hâlâ hafızalarda. O dönem kentin bütün dinamikleri Munzur Özgür Aksın Meclisi etrafında buluşmuş, kentte on binlerin katıldığı eylemler örgütlemişti. O mücadele bugün barajların yapılmamasını sağladı. Şimdi yeniden öyle bir birliğe, beraberliğe ihtiyaç var. Halkın en temel özne olduğu, mücadelenin en yerelinin etrafında birleşebileceği ve kentin bütün dinamiklerinin katkı sunabileceği bir birlik.”