(ANKARA) – DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, CHP lideri Özgür Özel ile bir araya geldi. Görüşmenin ardından basın açıklamasından konuşan Bakırhan, “CHP Kürt meselesinin çözümünde rol oynayabilir” dedi. Özel ise “Üzerimize düşen bütün adımları atmaya hazırız” şeklinde konuştu.
Bakırhan: Kürt Sorunu Günümüze Kadar Geldi Ama Kimse Kazançlı Çıkmadı
CHP Genel Merkezi’ndeki basın toplantısında konuşan Bakırhan, Kürt meselesine değindi. Ardından CHP’nin Türkiye’nin kurucu partisi olduğunu dile getirdi. Bakırhan, “ CHP, çok köklü bir geçmişe geleneğe ve mirasa sahip bir partidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda Türkler Kürtler ve diğer halklar büyük emekler verdiler büyük mücadeleler verdiler bir ittifak oluşturdular. Zaten 1920 Mebussan Meclisi de bu ittifakı yansıtan bir çeşitlilikteydi. Bütün renkleri kapsıyordu. 1921 Anayasası da aynı zamanda bu tarihsel ittifaka uygun bir önemdeydi. Fakat zaman içerisinde hem o kurucu meclis hem tarihi Kürt Türk ittifakı hem 21 Anayasasındaki herkesi kapsayan anlayışı inkar ettiler. Reddettiler. Günümüze kadar geldi sorun ama kimse kazançlı çıkmadı. Ülkenin ekonomisi ve enerjisi yüzyıldır çözülmeyen Kürt meselesi nedeniyle başka mecralara akıyor” diye konuştu.
Bununla beraber Bakırhan, Kürt sorunun çözümsüz bırakılması nedeniyle yaşanan sorunları ve ekonomik buhrana da işaret etti. “Kürt meselesinin çözümü ve Türkiye’nin demokratikleşmesi konusunda aslında CHP’nin çok değerli ve kıymetli geleneğinden geldiği partilerin açıklamaları ve raporları vardı. SHP’nin hazırladığı Kürt raporları buna örnektir. Çok önemli belirlemelerde bulunuyordu. Raporların en önemli özelliği Kürt meselesinin demokratik bir zeminde diyalog ve müzakere ile ve Türkiye’nin kendi dinamikleri üzerinden çözülmesi yönündeydi. Bugün Kürt meselesine ilişkin tartışmalar yaşanıyor. Biz SHP’nin o dönemdeki raporlarında yer alan belirlemeyi önemsiyoruz” diye kaydetti.
“CHP Kürt Meselesinin Çözümünde Rol Oynayabilir”
Ardından şöyle devam etti:
“Yine Erdal İnönü’nün çok önemli bir belirlemesi vardı Kürt meselesi konusunda. Kürtlerin kendilerini evlerinde ülkelerinde hissedeceği bir ortak yaratmak istiyoruz diyordu. Çok kıymetli ve önemliydi. Yakın zamanda Sayın Özgür Özel’in de benzer açıklamaları vardı. Bunları önemsiyoruz. CHP sadece söz söyleyen katkı sunan değil, ayrıca geçmiş birikimi ve deneyimiyle Kürt meselesinin çözümünde çok önemli rol oynayabilir. Oynayacağına eminiz. Biz bugün ortak paydaları nasıl çoğaltabiliriz, Türkiye’nin demokratikleşmesi konusunda iki parti hem muhalefette bulunan hem de toplumsal muhalefette bulunan çevrelerle birlikte demokratik bir zeminin oluşması için neler yapabilirizin üzerine durduk. Kıymetli ve önemliydi. Bir başka gündemimiz Kayyım gündemiydi. Kayyım Türkiye’de yavaş yavaş bir yönetim rejimine doğru yol alıyor. Daha önce sadece DEM Parti belediyelerine kayyım atanırken şimdi CHP’nin de belediyelerine kayyım atanıyor.”
“Kayyımlar OHAL Döneminden Kaldı”
Bakırhan’ın ardından Özel de açıklama yaptı. Özel açıklamasında kayyım atamalarına tepki gösterdi. Ardından yerine kayyım atanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’i cezaevinde ziyaret ettiğini söyledi. Özel, “Bunun OHAL döneminden kalmış bir uygulama olduğunu hepimiz biliyoruz” dedi. Geçmiş dönemlerde atanan kayyımlara dair veriler de paylaşarak, tepkisini sürdürdü. Özel, muhalefet partilerinin kayyım atamasının önünü açan düzenlemenin iptali için verdiği kanun teklifine de işaret ederek, AKP-MHP’nin de bu yönlü hareket etmesi gerektiğini ifade etti. Ardından sözlerini şöyle sürdürdü:
Toplumsal Mutabakat
Özel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunu da şöyle ifade ediyorum bir kez daha, biz şeffaf samimi toplumsal mutabakata dayanan sürecin işletilmesini istiyoruz. Bu sürecin işletileceği yerin mutlaka ama mutlaka Türkiye Büyük Millet Meclisi olmasını, hiç bir partiyi toplumun hiç bir kesimini dışlamaması gerektiğini düşünüyoruz. Bir toplumsal mutabakat inşasında toplumun en kırılgan kesimlerinin gözetilmesi gerekiyor. Ben bunu bizim açımızdan şehit ve gazi ailelerinin olmaz dedikleri bir sürecin olmayacağını onların da mutlaka sürece katılmaları gerektiğini söylemiştim. Kendilerine yaptığımız bütün ziyaretlerde oradan biz gerekirse yüreğimize taş basarız başka şehitler gelmesin terör bitsin diye her türlü sorumluluğu alırız ama deyip bunu siyasete alet edilmesini, siyasi menfaatlere dönüştürülmesi durumunda da hakkımızı helal etmeyiz dediler.
Herkesin Eşit Yaşadığı Bir Ülke
Bu çerçevedeki bu yaklaşımı da son derece önemsiyorum. Bir kez daha bunun altını çizmek istiyorum. Samimiyet ve şeffaflıkla davranılırsa Türkiye bir ve bütün şeklinde 40 yıldır çözemediği ve Türkiye’ye çok şey kaybettirmiş hepimize çok acılar yaşatmış hem manevi ama maddi olarak da çok şey kaybettirmiş bir süreci bir toplumsal mutabakatla toplumsal barış sürecine dönüştürebiliriz. Bu Türkiye’deki herkese kazandırır. Türkiye açısından uluslararası ilişkilerde içinde bulunduğu bölgede coğrafyada Türkiye’yi çok sayıda riskten kurtarır. Bu açıdan ilk günkü tutumumuzda değişen hiçbir şey yoktur. Biz bu ülkede yaşayan herkesin kendisini eşit hissettiği bir ülke istiyoruz. Eşit gördüğü ve bu eşitlik içinde eşitçe yaşadığı bir ülke istiyoruz. Bunun için de üzerimize düşen bütün adımları atmaya hazırız.
Diyalog Çağrısı
Bundan sonraki süreçte ümit ederim bütün siyasi partilerin birbiriyle uygun zeminde diyalog kurabildiği, kimsenin kimseyi ötekileştirmediği şeytanlaştırmadığı, sözün değerinin olduğu süreci hep beraber yaşamak isteriz. Bu konuda CHP olarak geçmişte yaşanan bütün kötü tecrübelere rağmen üzerimize düşeni yapma noktasında tarihsel tutarlılığımızdan farklı bir nokta değiliz.”
Özel, kendisine yöneltilen sorulara da yanıt verdi. Hakkında açılan soruşturmaya tepki gösterdi. Özel, devamında ise MHP’nin kayyım atamasına dair görüşlerini hatırlattı. Bu uygulamanın kaldırılması içini çağrı yaptı.
Bakırhan ise PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşmek için yaptıkları başvuruya dair soruyu yanıtladı. Bakırhan, şu anda herhangi bir yanıt almadıklarını ancak olumlu yanıt almayı beklediklerini söyledi.