(İSTANBUL) – COP29 Zirvesi’nde 1,3 trilyon dolarlık iklim finansmanı anlaşması kabul edildi; ancak bunun sadece 300 milyar dolarlık kısmı gelişmiş ülkelerin hibe ve düşük faizli kredilerinden karşılanacak.
Geriye kalan 1 trilyon dolarlık finansman ise henüz belli olmayan yeni vergi gelirlerine ve özel sektörün insafına dayandırıldı. Tepki gösteren yoksul ülkeler, durumu “ihanet” olarak niteledi.
Finansman Hedefinin Yüzde 25’i bile Tutturulamadı
COP29’un gelişmekte olan dünyanın düşük karbonlu ekonomiye geçişine yardımcı olma anlaşmasıyla sona ermesinin ardından derin ayrılıklar oluştu.
Bu sabah erken saatlerde, iklim krizi konusunda 1 trilyon 300 milyar dolarlık anlaşma imzalandı. Yoksul dünya, 2035 yılına kadar düşük karbonlu bir ekonomiye geçiş yapmalarına ve aşırı hava koşullarının etkileriyle başa çıkmalarına yardımcı olmak için yılda 1,3 trilyon dolar fon alacak.
Ancak bunun yalnızca 300 milyar doları, gelişmiş ülkelerden hibe veya düşük faizli kredi olarak gelecek. Geri kalan 1 trilyon dolar, özel yatırımcılardan ve henüz üzerinde anlaşmaya varılmamış olası vergiler gibi bir dizi potansiyel yeni para kaynağından gelmek zorunda kalacak.
Power Shift Africa: Felaket bir zirve
İngiliz The Guardian’ın haberine göre, Power Shift Africa düşünce kuruluşunun direktörü Mohamed Adow şunları kaydetti: “Bu (zirve) gelişmekte olan dünya için bir felaket oldu. İklim değişikliğini ciddiye aldıklarını iddia eden zengin ülkeler tarafından hem insanlara hem de gezegene ihanet edildi. Zengin ülkeler şimdi sağlamak yerine gelecekte bazı fonları ‘harekete geçirme’ sözü verdiler. Çek postada. Ancak savunmasız ülkelerdeki hayatlar ve geçim kaynakları şimdi kaybediliyor.”
Donald Trump, ABD’yi Paris Anlaşması’ndan “Yine” Çekmeyi Planıyor
Görüşmeler, Donald Trump’ın ABD başkanlığına yeniden seçilmesinden sadece birkaç gün sonra başladığı için başından itibaren yüksek riskliydi. Trump, Ocak ayında göreve geldiğinde ABD’yi Paris Anlaşması’ndan çekmeyi planlıyor. Gelişmekte olan dünyaya herhangi bir iklim finansmanı sağlamaya karşı çıkması da olası.
Gelişmiş ülkeler, kendi bütçe kısıtlamaları nedeniyle daha fazlasını sunamayacakları konusunda ısrar ettiler. Bir müzakereci, ABD gelecekte iklim finansmanına katkıda bulunmazsa “tüm riski üstleneceğiz” dedi.
Dolayısıyla ABD’nin iklim finansmanından cayma riski, diğer gelişmiş ülkelerin daha çok risk almasına engel oldu.