(ANKARA) – CHP’nin 7’nci Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, siyasi yasak istemiyle yargılandığı davada savunmasının ardından Ankara Adliyesi’nden çıktı. Sonrasında açıklama yapan CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, “Kılıçdaroğlu davası bir gözdağı” dedi.
Basın mensuplarının sorularını yanıtlatan Günaydın, davanın ardından şöyle konuştu:
“Sayın Kılıçdaroğlu’nun 2014 yılında Mersin’de yaptığı bir miting konuşması arkasından 2016 yılında Edirne’de yaptığı bir miting konuşması, grupta yaptığı konuşmalar bunların tamamı 10 yıl sonra Cumhuriyeti kuran partinin genel başkanının yaptığı konuşmalar bir suç delili olarak sayılıyor. Türkiye’nin dört bir tarafında düzenlenen iddianameler Mersin’de birleştirilmiş durumda. Bu çerçevede davayı Mersin’de açtılar. Mersin 3. Asliye Ceza Mahkemesi açılan duruşma çerçevesinde ifade almak üzere Ankara 57. Asliye Ceza Mahkemesi’ni talimat mahkemesi olarak kaydetmiş. Bu çerçevede 7’nci genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu geldi ve burada bir saat boyunca bir konuşma yaptı. Konuşmasına şu sözlerle başladı. ‘Bu bir savunma değildir. Çünkü ben bir suç yapmadım.’
Gökhan Günaydın: Milletvekilliği Biter Bitmez Dava Açtılar
Kılıçdaroğlu, ‘Bu memlekette suç işleyenler var. O suç işleyenlerin işledikleri suçları kayıt altına alma görevimi burada ifade ediyorum. Bu görev bana düştü. Siz sayın yargıç size de bu fırsat düştü. Bu kayıtları siz de alıyorsunuz’ dedi. SEBGİS’le kayıt alındı. Yaklaşık bir saatlik bir ifadeydi. Kılıçdaroğlu sonrasında ifadesini tamamladı. İfadesini tamamlamasının ardından avukatı topladığı delilleri mahkemeye sundu. Talimat mahkemesi hem bu ifadeyi hem de bu delilleri ana mahkemeye gönderecek. Sonrasında dava Mersin’de görülecek.
“Kılıçdaroğlu Açık, Net ve Tutarlı”
Milletvekilliği dönemi biter bitmez ana muhalefet partisinin genel başkanına bu davayı açtılar. Bu dava aslında fiilen milletvekilliği ve genel başkanlık görevini sürdürmekte olan herkese bir gözdağıdır. ‘Hiç kimse konuşmasın, hiç kimse muhalefet yapmasın. Dolayısıyla bu memlekette bizim borumuz açıkça ötsün’ demektir. Kemal Kılıçdaroğlu bu konuda çok açık, net, kararlı bir tutumunu sürdürmüş, sözlerinin arkasında durmuştur. Biz de tüm CHP camiası olarak yetmez, benim görebildiğim kadarıyla Saadet Partisi’nden, Deva Partisi’nden, Demokrat Parti’den, Gelecek Partisi’nden, DEM Parti’den çok sayıda milletvekili de buradaydı. CHP’nin Genel Başkanı buradaydı. Büyükşehir Belediye Başkanlarımız buradaydı. Yek vücut olarak genel başkanımızın yanındayız. Demokrasinin yanındayız.”
Duruşmayı Küçücük Bir Salonda Yaptılar
Günaydın, duruşma salonunda yaşananları da şöyle anlattı:
“Duruşmayı 57. Asliye Ceza Mahkemesi’nin küçücük bir salonunda yaptılar. Üç gündür bu salonun Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonlarına alınması için temas ediyoruz. Çünkü onlar 500’er kişilik salonlardır. Rahatlıkla Cumhuriyet Başsavcılığı orada yapılmasına yönelik bir karar alabilirdi. Böylece bu kadar insan büyük bir eziyet çekmezdi. İçeride oksijensiz kaldık. Fenalık geçirenler oldu. Sıcaklık inanılmaz yükseldi. Duruşma salonu da duruşmanın görülemeyeceği kadar doldu. Bizim gayretlerimizle arkadaşlarımızı dışarıya çıkarttık. Duruşmanın görülebileceği bir hale getirdik ve duruşma görüldü.”
Gökhan Günaydın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun duruşmaya gelmemesine ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:
“Ekrem İmamoğlu dört ay evvel araştırılmış ve karara bağlanmış bir çerçeve içerisinde Almanya’da bulunmaktadır. Kendisiyle daha birkaç gün evvel konuştum. İmamoğlu, ‘Bu duruşmalar devam edecek. Bu duruşmada Genel Başkan’ın yanında değilim. Başka bir celsede yanında olurum. Bizim Kemal Kılıçdaroğlu da dahil olmak üzere hiçbir genel başkanımızı yalnız bırakmayacağımızı kamuoyu açıkça bilsin’ dedi.”