13.7 C
İstanbul
8 Aralık 2024, Pazar

İran’da “Başörtüsüzlükten Kurtulma Kliniği”ne Tepki

(ANKARA) – İran’da bir yetkili, zorunlu başörtüsünü reddeden kadınları tedavi etmek üzere Tahran’da yeni bir klinik açmayı planladıklarını duyurdu. İran Psikiyatri Derneği Başkanı Hamid Purşerifi, “Başörtüsüzlükten Kurtulma Kliniği’ açma fikri, psikolojinin kötüye kullanılmasıdır. İnsanların başörtüsü takmalarının ruh sağlığı sorunlarıyla hiçbir ilgisi yoktur. Ve bireysel bir tercihtir” diyerek kliniklerin açılmasına tepki gösterdi.

“Başörtüsüzlükten Kurtulma Kliniği”

İyiliğe Emretme ve Kötülükten Sakındırma Birimi, Kadın ve Aile Dairesi Başkanı Mehri Talebi Darestani de salı günü bir açıklama yaptı. Devletin başörtüsü kurallarına uymayan kadınlara psikolojik tedavi vermek için başkent Tahran’da klinik açmayı planladığını açıkladı. Darestani, İran’ın zorunlu başörtüsü yasalarını desteklemeye adanmış ilk danışmanlık kliniği olacağını söyledi. “Başörtüsünün çıkarılması için bilimsel ve psikolojik tedavi” sağlayacağını belirtti.

Darestani kliniği ziyaret etmenin isteğe bağlı olduğunu ifade etti. “Bu merkezin kurulması, özellikle gençler İslami kimlik arayan kadınlar için önemli. Bu başörtüsünü çıkarmanın bilimsel ve psikolojik tedavisi için olacaktır” dedi. İranlı yetkilinin açıklamasının zamanlaması ise tepki çekti. İran’da bir kadın başörtüsünü yanlış taktığı için güvenlik görevlileri tarafından fiziksel tacize uğramıştı. Ardından üniversite kampüsünde uygulanan katı kıyafet yönetmeliğini soyunarak protesto etmişti. Yetkililer olayın ardından İranlı kadını psikiyatri hastanesine yatırdı. Açıklama bu olaydan kısa bir süre sonra gerçekleşti.

Kliniğe Tepki

İran Psikiyatri Derneği, başsavcılıktan “Başörtüsüzlükten Kurtulma Kliniği” açma konusuna müdahale etmesini istedi. Sonrasında bunun devamını önlemek için gerekli tedbirlerin alınmasını talep etti. İran Psikiyatri Derneği’nin de dahil olduğu birçok kuruluş, ortak bir bildiri yayınlayarak tepki gösterdi. “Başörtüsü takmak veya takmamak sosyal ve kültürel bir olgudur. Tedavi edilmesi gereken bir hastalık değildir” dediler.

Uzmanlar yayınladıkları ortak bildiride şu ifadelere yer verdi:

“‘Klinik’ ve ‘terk’ kelimelerinin kullanılması, ‘ülke yasalarından farklı şekilde başörtü takmayı’ üstü kapalı bir şekilde ruhsal bozukluk veya hastalık olarak tanıtıyor ki bu da psikoloji ve psikiyatrinin istismarının açık bir örneğidir. Bu tür travmatik kararlar ve eylemler, hasta olmayanları hastalık etiketine maruz bırakmak, damgalanmaya neden olmak, psikolojik hizmet alanların kafasını karıştırmak, hatta birbiriyle uyumsuz ve zıt iki şey olan tedavi ve disiplini karıştırmarak, danışanların bu hizmetlere olumsuz bakmasına neden olabilir. Olumsuz sonuçlarının yeterince düşünülmediğini gösteren ve hiçbir mantıktan yoksun bu tür kararlar, yol açtığı ciddi yaralanmalar nedeniyle ilgililere pek çok insani ve ahlaki sorumluluk getirmektedir.”

İran Psikiyatri Derneği Başkanı Dr. Hamid Purşerifi de bu konuya ilişkin şunları söyledi:

“Başörtüsü bırakma klinikleri gibi projeler psikolojinin kötüye kullanılmasıdır. İnsanların başörtüsü takmalarının ruh sağlığı sorunlarıyla hiçbir ilgisi yoktur ve bireysel bir tercihtir. Bu konuyla ilgili tedavi kelimesini kullandıklarında bu, psikolojinin kötüye kullanılması ve aslında bir tür zihin kaygısı anlamına geliyor, çünkü bu, insanları ruh sağlığı hizmetleri konusunda karamsarlığa sevk ediyor.”

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK HABERLER

BİZİ TAKİP EDİN

289,653BeğenenBeğen
2,256TakipçiTakip Et
20,129TakipçiTakip Et
783AboneAbone Ol
- Reklam -

EN SON HABERLER