(ANKARA) – DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan ile DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan görüşmesi sonrası ortak basın toplantısı düzenlendi. Toplantının ardından konuşan Bakırhan, “AKP’nin nerede durduğunu anlamaya çalışıyoruz” dedi.
Bakırhan konuşmasına kayyım atamalarına tepki göstererek şöyle devam etti:
“AKP-MHP iktidarı sadece kayyım atadığı bölgelerde değil Türkiye’nin birçok yerinde bu kayyımcı anlayıştan, bu halkın iradesini yok sayan anlayıştan kaynaklı bir kez daha büyük kaybetmiştir. Halk oy verecek. Seçimde yenileceksin. Yenildiğin için doğru olmayan gerekçelerle halkın seçtiği başkanların yerine bir devlet memuru atayacaksın. Ve buyur sen yönet diyeceksin. Bu kabul edilir değil.
“AKP’nin Nerede Durduğunu Anlamaya Çalışıyoruz”
Sadece iktidar ortağının söylediği şeylerin tek başına ne ifade ediyor. Sonrası nedir anlamaya, izlemeye çalıyoruz. AKP’nin nerede durduğunu anlamaya çalışıyoruz. Her şeye rağmen önemli tartışmalar da yürüyor. Bu önemli tartışmaların Türkiye’nin demokratikleşmesine, Kürt meselesinin demokratik yollarla çözülmesine evrilmesini biz isteriz.”
Bakırhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Toplumda da böyle bir beklenti var. Ama bu şöyle olmamalı. Geçmişte denenen ama sonuç almayan bir yol, bir yöntem var. Bunun yürütülmesi Türkiye toplumuna yapılacak en büyük kötülüktür. Türkiye’de ciddi bir ekonomik kriz var, demokrasi ve hukukun üstünlüğü konusunda çok ciddi sorunlar var. Hemen yanı başımızda çatışmalı bir bölgede süreç yaşanıyor. Türkiye’nin kendi meselelerini birlikte değerlendirelim. Başta demokrasi ve hukukun üstünlüğü ve Kürt meselesi olmak üzere demokratik yollarla çözelim. Böylece bölgede de iyi bir model olma fırsatını birlikte değerlendirelim.
Bakırhan: Meselenin Araçsallaştırılmasına Müsade Etmeyeceğiz
Toplu iğnenin ucu kadar ışık görürsek bunun bir sürece evrilmesi için, elimizden gelen bütün çabayı ortaya koyarız. Biz DEM Parti olarak meselenin araçsallaştırılmasına müsaade etmeyiz. Bu konuda geçmişte belli bir birikimiz, tecrübemiz ve duruşumuz var. Ortak akıl bence sorunların demokratik bir yöntemle müzakereyle çözümünün bulunmasıdır. DEM Parti bunun için var, bunun için mücadele ediyor. Bu muhalefet turumuz siyasi partilerle, emek meslek örgütleriyle ilerleyecek. Daha sonra parlamento dışında bulunan siyasi partilerle ve kurumlarla devam edecek. Umarım buradan ortaya çıkan demokrasiye, hukukun üstünlüğüne Kürt meselesinin demokratik çözümüne dönek iyi niyet ve bu konudaki mesajlar karşılığını iktidarda bulur.
“İktidar, Toplumu Değil Kendini Kandırır”
Bulmaması halinde iktidar toplumu değil kendini kandırmış olur. Çünkü Türkiye toplumu 31 Mart’ta bir kez daha gösterdi ki yalan yanlış ve kendi sorunlarını çözmeyen bir iradeye alsa müsaide etmedi, etmeyecek. Bunun bir sürece evrilmesi için hep birlikte elimizden geleni yapacağız. Ama bu meselenin iktidar tarafından araçsallaştırılmasına kesinlikle izin vermeyiz, böyle bir niyet varsa. Umarım araçsallaştırmak üzere yapılan bir tartışma değil umarım gerçekten hem içerde hem dışarda yaşamış olduğu krizleri ve dar boğazı aşma için kendisini yüz yıldır dayatan Kürt meselesinin demokratik çözümü burada hedefleniyordur. Böylesi bir noktada da DEM Parti bütün gücüyle bir sürece evrilecekse bu sürecin yanında olur, destekler.”
Ali Babacan da kayyım atamasına tepki gösterdi. Babacan, kayyım atamasının demokrasinin temel ilkelerine aykırı olduğunu ifade etti. Kayyım ataması düzenleyen yasa ile ilgili çalışmalar yapıldığını ve bu çalışmaların içinde olduklarını dile getiren Babacan, “DEVA Partisindeki hukukçu arkadaşlarımız bu çalışmalar konusunda diğer partilerle yakın istişarelerde bulunuyorlar” dedi.