(DERSİM) – İdamının 87’nci yılında Dersim’de Seyit Rıza ve dava arkadaşlarının anması gerçekleşti. Çok sayıda kişinin katıldığı anmada “Mirasına sahip çıkacağız” denildi. Katılımcılar Seyit Rıza Meydanı’nda ağıtlarla yürüdüler. Anmada çok sayıda siyasetçi, inanç kurumu, STK temsilcileri ve yurttaş yer aldı. Program, 1937 – 1938 Dersim Katliamı’nda ölenler için saygı duruşuyla başladı. Ardından çerağ uyandırıldı. Seyit Rıza’nın torunlarından Seyit Ali Polat ve Menşure Doğan da anmadaydı.
Dersim’de Seyit Rıza Anması
Basın açıklamasını Emek ve Demokrasi Platformu adına Ergin Tekin okudu. Tekin, Dersim Tertelesi’nin 1925 tarihli Şark Islahat Planı’nın en acı sonuçlarından biri olduğunu ifade etti. Tekin, ”Bu katliam politikaları sonrasında asimilasyonlarla devam etmiştir. Osmanlı’dan günümüze kadar Dersimlilerin dili, kimliği ve inancına yönelik sistematik baskı ve asimilasyon politikaları uygulanmıştır. Dersim Tertelesi, hâlâ bu ülkenin karanlık tarihinin aydınlatılmayan ve yüzleşilmeyen bir sayfası olarak durmaktadır. Bu katliamı organize eden ve doğrudan sorumluluğu bulunan tüm siyasi aktörler, tarihin karşısında suçludur. Katliamın üzerinden 87 yıl geçmiş olmasına rağmen, hala resmi bir özür dilenmemiş, arşivlerin tamamı açıklanmamıştır” dedi.
“Mirasına Sahip Çıkacağız”
Munzur Press’in haberine göre Ergin konuşmasını şöyle sürdürdü; “2011 yılında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, “Eğer devlet adına özür dilemek gerekiyorsa ve literatürde böyle bir şey varsa ben özür dilerim ve diliyorum” demiştir. Ancak bu söylem, Dersim Tertelesi gibi büyük bir trajedi üzerinden siyasi malzeme yapılmış ve esasen muhalefeti baskılamak için kullanılmıştır. Çünkü özür dilemenin gereği olan adımlar atılmamış, arşivler açılmamış, adalet sağlanmamıştır. Dahası, bugün iktidarın ortağı olan MHP Genel Başkanı, “Türkiye’de Dersim diye bir il yoktur” diyerek Dersim halkının kimliğini ve tarihini inkâr etmektedir. Ne söylerseniz söyleyin, Dersim’e ve Seyit Rıza’nın mirasına sahip çıkmaya devam edeceğiz!”
“Baskı ve Asimilasyon Politikalarına Son Verilsin”
“Resmî bir özür dilensin ve bu özür kamuoyuyla paylaşılsın. Seyit Rıza ve idam edilenlerin mezar yerleri açıklansın. Dersim 1937-38-39 sürecine dair tüm arşivler eksiksiz olarak açıklansın. Katliam sürecinde sürgün edilenlerin ve ailelerinden koparılan çocukların tam listesi açıklansın; kayıpların akıbeti araştırılsın ve kamuoyuyla paylaşılsın. Dersim ismi ve eski yerleşim yerlerinin adları iade edilsin. Halkımızın dili ve inancı üzerindeki baskı ve asimilasyon politikalarına derhal son verilsin.”
“Dersim’e Çok Sefer Oldu Ama Zafer Olmadı”
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Koçyiğit Kılıç da anmada konuşma yaptı. Koçyiğit Kılıç, şunları söyledi:
“Süngülerle, dipçiklerle hamile kadınları katlettiler. Nasıl bir devlettir ki kendi ülkesinde, kendi yurttaşını katlederek, mağaralarda zehirleyerek, köylerini bombalayarak, idam sehpalarına çıkararak otoritesini sağlasın. Bunu bugün sorgulamayacak mıyız? Şimdi tarihi yeniden tahrip ediyorlar, çarpıtmaya çalışıyorlar. Bambaşka bir anlatıyla Dersim’in hatırasını Dersim’in mücadelesini karatmak istiyorlar. İşte buna karşı durmamız gerekiyor. Dersim’e çok sefer oldu ama zafer olmadı.”