(ANKARA) – CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Narin Güran cinayeti davasında, ikinci gün duruşması başlamadan önce Diyarbakır Adliyesi önünde açıklama yaptı.
Tanrıkulu, “Bir gözlemci olarak ilk gün oraya gittiğimde, bu ölüm olayının köy içerisinde gerçekleştiği konusunda bir kanaate varmıştım. Ama bu konularda çok daha tecrübeli olan soruşturma makamları, bunu düşünmeden soruşturmayı ilerlettiler” dedi.
Davayı Takip Eden Sezgin Tanrıkulu Basın Mensuplarına Açıklama Yaptı
8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin davanın dün başlayan duruşması, bugün de tanıkların dinlenmesiyle devam ediyor. Duruşma başlamadan önce Diyarbakır Adliyesi önünde açıklama yapan CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, şunları söyledi:
“Bu canice ölümün nedeni konusunda yeni bir bilgi yok. Bu canice ölüm konusunda kolluk makamlarının soruşturma aşamasında ortaya koyduğu tutumun nasıl yanlış olduğu duruşma aşamasında da bir kez daha ortaya çıktı. Soruşturma aşamasında birçok eksiğe dikkat çekmiştik. Bir gözlemci olarak ilk gün oraya gittiğimde, bu ölüm olayının köy içerisinde gerçekleştiği konusunda bir kanaate varmıştım. Ama bu konularda çok daha tecrübeli olan soruşturma makamları, bunu düşünmeden soruşturmayı ilerlettiler. Dolayısıyla şüphelilerin delilleri karartmasına, ortadan kaldırmasına izin verdiler. Soruşturma aşamasında dijital delillere el konulmadı, diğer arama faaliyetlerine el konulmadı ve sanıkların organize olması sağlandı. Şimdi onun güçlüklerini yaşıyoruz maalesef.
“Benim temennim, bir daha böyle olaylar yaşanmasın ve caydırıcı cezalar çıksın”
Bir avukat olarak söylüyorum, bu soruşturma dosyasında üç temel delil var; bir tanesi adli tıp raporu ve o rapordaki DNA bulguları, ikincisi HTS kayıtları, üçüncüsü ise Yer Gösterme Tutanağı ve buna ilişkin görüntü kayıtları. Bu deliller, aksi ispatlanana kadar geçerli olan deliller. Bunun üzerinden sorular soruluyor duruşmada. Benim temennim ve isteğim, bu canice olay, çocuk istismarı ve çocuk ölümleri konusunda Türkiye’ye örnek olsun, bir daha böyle olaylar yaşanmasın ve caydırıcı cezalar çıksın.
Ceza muhakemesi hukukuna göre, sanıkların yalan söyleme, susma hakları var. Dün sıkça bu haklarını kullandılar. Tabii mahkeme hüküm verirken bütün bu süreçleri dikkate alacak. Hem sanıkların verdikleri cevaplar hem sorulan sorular hem de sustukları cevaplar üzerinden bir kanaate varacak. Duruşma tutanaklarına yansıyan bir gizli tanık bilgisi şu anda yok. Eğer bugün yansırsa hep beraber göreceğiz. Adil bir yargılamanın olması ve sanıkların da cezalandırılmasıdır.”