(İSTANBUL) – CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul’da yapılan milletvekili kampı öncesinde, basın mensuplarının sorularını yanıtlarken sine-i millet sorusu da geldi.
Özel, bu soru üzerine, “El yapımı bomba gibi, siyasete sine-i millet tartışması tuzaklıyorlar. Ara seçim doğurur, felaket doğurur” değerlendirmesini yaptı.
Sine-i Millet Tartışmasına Özgür Özel’in Yorumu
Özel ve CHP Grubu, TBMM Grup yasama yılı kampına Antalya’dan İstanbul’a alındı. Dün Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’nda mitinge katılan Özel, bugün de toplantıda gündeme ilişkin konuştu. Esenyurt’ta yaşananları ve devamında gelen sine-i millet tartışmalarını değerlendirdi. CHP Lideri Özel, kapalı grup toplantısının öncesinde, açıklama yaptı ve basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Özel’in açıklamasında satır başları ise şöyle:
“Esenyurt, bir kent suçları müzesidir. Bu müzenin kurucusu da AKP belediyeciliğidir”
“MYK toplantısını ilçe başkanlığımızda Esenyurt’ta yaptık. Giderken Esenyurt’u yaşayarak gittik. Çıkarken de İl Başkanımızla ve Ekrem Başkanmızla birlikte Esenyut’tan ayrılırken adeta bu kente AKP’nin siyasi müdahalesinin dışında bir başka fırsatı, hazımsızlığı nasıl yaşadığını da içinden geçerek gördük. Esenyurt, CHP tarafından yönetilirken 2004 yılında AKP tarafından kazanıldı ve son günlerde sosyal medya paylaşımıyla da gündemde olan Necmi Kadıoğlu’na yönettirildi. 100 binin altında bir nüfusla teslim ettiğimiz Esenyurt’u 1 milyon nüfusla geri aldık 2019 seçimlerinde. Esenyurt içinden geçtiğinizde, girerken çıkarken içinde gezerken gördüğünüz Esenyurt kent suçları müzesi gibidir. Bir kente yapılan her kötülük Esenyurt’a yapılmış. Küçücük parsellere sınırsız katların verildiği, blokların arasından rüzgarın geçemediği, inanılmaz yoğunluklar yaratıldığı ve o rantın, AKP tarafından bile isteye kente karşı işlenen suçlara sessiz kalınmasına sebep olduğu bir yerdir Esenyurt. Esenyurt’un canına tak etti de 2019’da Esenyurt’u alıp bize verdiler. Ama Necmi Bey 2017’de istifa ettirilmişti. O dönemde neden istifa ettiriliyordu belediye başkanları? Ya FETÖ’cüydü ya da yolsuzluk yapılıyordu. Ama hakkında bir yargılama duyduk mu? Duymadık. Şimdi sosyal medya paylaşımıyla yeniden gündeme geliyor. ‘Geri geliyoruz’ diyor. Evet, geri geldiler. Esenyurtlular Esenyurt’u bunların elinden aldı, CHP’ye bu kente suç işlemeden yönet diye verildi. Hazmedemediler ve ilk fırsatta geldiler. Yalanla, dolanla, iftirayla 10 yıldır parti üyemiz olan bir profesörü, kanaat önderini, ‘bölücü örgüt üyesi’ diye yaftalayıp, Silivri’ye koyup ondan sonra da oraya belediye meclisinden bir vekil seçmek yerine kendisi elverişli, kullanışlı, sadakatinden emin oldukları, suç işletebilecekleri, Beyoğlu’nda da kaymakamlıkla belediyeyi aynı binada yönetip biz kazandığımızda ‘Ertesi gün çıkın bu binadan’ diyen birisini getirip buraya kayyum diye atadılar.
“Kent suçu işlemeye, rantı yönetmeye geliyorlar”
Esenyurt’u yine onlar yönetecekmiş. Kente suç işlemeye, rantı yönetmeye geliyorlar. Oysa idealist bir kanaat önderinin iki kişiden birinin oyuna alarak bu suçlar işlenmesin, bu kent korunsun diye görev yaparken bunu yapıyorlar. Bütün Esenyurtlular biliyor ki 100 bin nüfuslu Esenyurt, 1 milyon nüfus olurken, hep o arsalara, parsele özel imar değişiklikleriyle, o kirli ilişkilerle oldu Esenyurt bu halde. Esenyurt, bir kent suçları müzesidir. Bu müzenin kurucusu da AK Parti siyasetidir, AK Parti belediyeciliğidir. Hemen yakınındaki bir ilçeyi yıllarca CHP yönetti. O ilçeden İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığına geldi Ekrem İmamoğlu. Beylikdüzü ile Esenyurt sınırdır. Arasında uçurum vardır. Çünkü birisi kenti sevenlerin, bir tanesi kenti sömürenlerin yönettiği ilçedir. Esenyurt’a atanan kayyuma bu gözle de bakmak gerekir.”
“Pazartesi günü Silivri’ye gidip sevgili başkanımızı ziyaret etme niyetindeyiz”
Özel, “Dün Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’nda, yarın sabah Ahmet Özer’i Silivri cezaevinde ziyaret edeceğinizi belirtmiştiniz. Ziyaret iptal mi edildi” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Erteleme yaptık. Şöyle ki biz dün resmi olarak Adalet Bakanlığı’na görüşme talebimizi ilettik. Malum tutukluların cezaevinde milletvekilleri tarafından ziyaret edilmesi, Adalet Bakanlığı’ndan bir prosedürün tamamlanmasıyla gerçekleşiyor. Onun dün mesai bitimine kadar tamamlanmadığı ve bize bildirilmediği için bugün oraya gidip ziyarette bir aksaklık olmasını da istemediğimiz için, Adalet Bakanlığı’nın gerekli resmi prosedürü tamamlamasını bekliyoruz. Bir kötü niyet ifade etmek istemem. Mutlaka dünün yoğunluğu içinde, mesai saati içinde onu yetiştiremediler. Biliyorsunuz, bu ziyaretler mesai saati içinde yapılabiliyor. Pazartesi günü ziyaretle ilgili bir talebimiz var. Onu bugün de yeniledik. Adalet Bakanlığı tarafından bu işlemin yapılmasını bekliyoruz. Ondan sonra pazartesi günü Silivri’ye gidip Sevgili Başkanımızı ziyaret etme niyetindeyiz. Adalet Bakanlığı ile arkadaşlarımız iletişim halinde.
”Meclis’te kalıp ama erken seçim için her mücadeleyi yapmak lazım”
CHP Lideri Özel, ”Önceki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, sineyi millet çağrısı yaptı. Siz de ‘Sineyi millet tuzaktır. Hodri meydan erken seçim’ dediniz. Meydanlara mı çıkacaksınız” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Sine-i millet tartışmaları sosyal medyada, her kriz anındaki çok popüler tartışmalardır. Ben dün Esenyurt ilçe başkanlığında MYK toplantımız bitti, çıktık otobüsün üstünde konuştuk. Ben Kemal Bey’in de o değerlendirmelere iştirak ettiğini bilmiyordum açıkçası. Kemal Bey’e cevaben söylenmiş bir şey değidi. Bu her kriz anında sosyal medyada ‘Sineyi millete dönün.’ Ama gördük ki sosyal medyada ‘Sineyi millete dönün’ü kışkırtan hesapların altında, bu rejime yakın, elverişli hesapların bunu kışkırttığı var. Oradan ben bütün muhalefete uyarıda bulundum. ‘Sineyi millet’ demek, ‘İstifa et, git’ demek. Seçime zorlamak için. Şimdi siz AK Parti’nin hele hele bu her şeyi yapabilme kapasitesini görüyorsunuz. Biz 140-130 milletvekili istifa ettik ve ‘Erken seçime gidin, biz çekildik’ dedik, gittik. Anayasa diyor ki ’90’ıncı günü takip eden pazar günü ara seçim yapacaksın. Sadece boşalan yerler için.’ Manisa’daki üç milletvekili için yapılacak. Biz protesto ettiğimiz ve çekildiğimiz Meclis’e girmek için bir daha aday da olamayacağız. Biz erken seçim istiyoruz ama o ara seçim yapılıyor. Siyaseten bir tavır koymuşsun, ‘çekildim’ dediğin Meclis’e geri girmeye mi çalışacaksın? Giremeyeceksin. AK Parti, MHP o milletvekillerinin hepsini alacak, milletvekili sayısı 400’ün üzerine çıkacak, Anayasa’yı referandumsuz değiştirecek güce sahip olacaklar. El yapımı bomba gibi, siyasete sineyi millet tartışması tuzaklıyorlar. Sineyi millet ara seçim doğurur, felaket doğurur. Meclis’te kalıp ama erken seçim için her mücadeleyi yapmak lazım. Biz erken seçim için Meclis’te, meydanda, sokakta her yerde en sert ve en net mücadeleyi veriyoruz. Dozunu arttırarak devam edeceğiz. Erken seçime zorlamak vatanseverliktir. Sineyi milleti savunmak tuzağa düşmek, tuzağa çekilmektir. Onu o nedenle açıkladım.
“Zaten milletin sinesindeyiz şu anda”
Sayın Genel Başkan aslında kendisi bu konuyu bilir, geçmişte de bu konuda itiraz eden değerlendirmeleri vardı. Ama maalesef sosyal medya odaklı bir takım arkadaşlar var, Sayın Genel Başkan’ın iletişimine katkı sağlayan. Onlar sosyal medyadaki tansiyon üzerinden böyle bir paylaşım yaptılar herhalde. Sonra Sayın Genel Başkan’ın Fikret Bila’ya bir düzeltmesini gördüm. ‘Benim de dediğim ‘sineyi millet’ demek ara seçim doğurmasın, erken seçim istesinler demek istiyorum’ demiş. O doğru. O yeni tanımlamayı kabul edecek olursak, biz sineyi milletteyiz zaten. Genel Başkanımızın anlattığı gibi, erken seçimi zorlamak, vatandaşın sorunlarını konuşmak. Zaten milletin sinesindeyiz şu anda.”