(İSTANBUL) – 100’ü aşkın örgüt, platform, inisiyatif, kurum ve kişinin bir araya gelerek demokrasi üzerine tartıştığı ve ülke sorunlarına çözüm önerileri getirdiği Demokrasi İçin Birlik (DİB) Meclisi, son toplantısının sonuç bildirgesini yayımladı.
Bildirgede, konjonktürel olarak NATO ve batı destekli İsrail müdahaleciliğinin arttığı bir dönemde, yeni bir çözüm süreci olasılığına ilişkin fikirler dile getirildi. Ayrıca, bir komisyon kurulması kararlaştırıldı.
“Onurlu Bir Barış” Talebi ve Sahiplenilmesi Üzerine Fikirler
24 Ekim 2024’te Şişli Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde meclis oturumu geniş katılımla gerçekleşti.
Kürt Sorunu’nun çözümü ve bu çözüm sürecinin demokratik bir eksene çekilmesi amacıyla demokratik kitle örgütlerine düşen roller üzerine DİB Sözcüsü Rıza Türmen bir konuşma yaparak komisyon kurulması önerisinde bulundu. Öneri DİB Meclisi’nde kabul gördü.
DİB Meclisi Toplantısında Yapılan Değerlendirmeler
DİB Meclisi’nde yapılan değerlendirmeler, sonuç bildirgesinde şu şekilde yer aldı:
Çözümsüzlüğün Bedelini Halk Ödüyor
“İpliği pazara çıkmış soygun ve talan iktidarının hem ülkede hem bölgede içine düştüğü sıkışmışlıktan çıkmak ve demokrasi güçlerini parçalamak için bir hamle yaptığından kimse kuşku duymuyor. Ancak bu sürece dışında kalarak değil, adil ve onurlu barış talebini daha güçlü sahiplenerek, bu talebi toplumsallaştırarak yanıt vermek gerekiyor. Savaşın ve çözümsüzlüğün bedelini açlık, ölüm ve yoksullukla halk ödüyor.
İktidarın İç Cephe Hamlesine Karşı Demokrasi Güçlerinin Birliği Hayati Önemde
Gelişmeler ve açıklamalar, AKP-MHP bloğunun, adil ve barışçı bir çözümden yana olmadığını, Kürt sorununu terör ve güvenlik çerçevesinde ele alan anlayışı sürdürdüğünü gösteriyor. İktidar, hem bölgede hem ülkede, içinde bulunduğu sıkışmışlık halinden kurtulmak için halkların barış umuduyla oynayarak demokratik olmayan bir süreç yürütmeye çalışıyor. İktidarın, iç cephe adı altında muhalefeti parçalamak, Meclis muhalefetini yedeğine almak ve bu iç cephe dışında kalan muhalefeti de düşmanlaştırarak daha güçlü bir baskı kurmak istediği görülüyor. Demokrasi güçlerine daha yoğun bir saldırıya da dönüşebilecek bu sürece, ancak, demokrasi güçlerinin birliğiyle gereken yanıt verilebilir.
İnsanca Yaşanabilecek Bir Asgari Ücret İçin Ortak Mücadele Şart
İktidar, açık bir sermaye saldırısı olan OVP ile Şimşek’ten, Merkez Bankası Başkanı’na, sermaye örgütlerine ve halkı yoksullaştıran programa destek veren IMF yetkililerine kadar emekçileri, emeklileri sefalet ücretlerine mahkûm etmek için adeta seferberlik ilan etti. Toplu İs Sözleşmelerinde yapılacak zamlar, yüzde yirmi beşin altında bir rakamda tutulmaya çalışılıyor. Şiddet kullanarak sendikasızlaştırma baskısı sürüyor. Elli bini aşkın işçiyi ilgilendiren TİS süreçlerinde birçok belediyede grev aşamasına gelindi.
Bu koşullarda demokrasi güçlerinin ortak mücadele hedeflerinden biri de insanca yaşanabilir bir asgari ücret olmalı.”
Sonuç bildirgesinin tam metnine buradan ulaşılabilir.