(ANKARA) – Korkut Boratav, Hayri Kozanoğlu ve Uğur Gürses dahil 118 ekonomist, yöneticilere çağrı yaptı. Ekonomistler, asgari ücret artışlarında gerçekleşen enflasyon oranının gözetilmesini istedi.
Basın açıklamasında; “Asgari ücretin yüzde 25 baz alınarak belirlenmesi, bilimsel ve sosyal açıdan kaygı verici. Enflasyonla mücadelenin başarısı, dar gelirlilerin yaşam standartlarının düşürülmesi pahasına sağlanamaz” ifadeleri yer aldı.
TCMB Başkanı’nın Açıklamaları Tepki Yarattı
Kamuoyunda asgari ücret tartışması giderek artıyor. Bloomberg’in haberine göre; TCMB Başkanı Fatih Karahan, Washington’da yatırımcılarla yaptığı görüşmelerde bir açıklamada bulundu. Buna göre asgari ücretin yüzde 25 civarında artışının enflasyon görünümüyle uyumlu olduğu mesajını verdi.
Karahan’ın ardından ekonomistler, “Asgari Ücret Politikası ve Enflasyon Yükünün Adil Dağılımı” başlığıyla bir açıklama yayımladı. Ekonomi politikasını yönetenlere seslendiler. Asgari ücretin gerçekleşen enflasyon oranında arttırılması çağrısını yaptılar.
Çağrıya destek veren iktisatçılar arasında çok sayıda isim var. Korkut Boratav, Hayri Kozanoğlu ve Uğur Gürses bunlardan bazıları.
118 İktisatçı Ortak Basın Açıklamasında Şunları Kaydetti
“Asgari ücretin yüzde 25 baz alınarak belirlenmesi, bilimsel ve sosyal açıdan kaygı verici”
“Türkiye ekonomisinde uzun süredir devam eden yüksek enflasyon sorunu, dar gelirli vatandaşlarımızı ve asgari ücretle çalışanları ekonomik olarak daha kırılgan hale getirmiş ve yaşam standartlarını ciddi ölçüde düşürmüştür. Son dönemde uygulanan para ve maliye politikaları, enflasyonla mücadele hedefi doğrultusunda şekillendirilmektedir. Ancak, 2024 yılı Temmuz ayında asgari ücret artışından kaçınılması ve 2025 yılı Ocak ayı için öngörülen artışın gerçekleşen enflasyon yerine beklenen enflasyon oranı (yüzde 25) baz alınarak belirlenmesi planı, bilimsel ve sosyal açıdan kaygı vericidir.
“Enflasyonla mücadelenin başarısı dar gelirlilerin yaşam standartlarının düşürülmesi pahasına sağlanamaz”
Biz, aşağıda imzası bulunan iktisatçılar olarak, enflasyonla mücadelenin toplumsal maliyetinin adil dağıtılması gerektiğini, asgari ücretlilerin alım gücünün korunmasının sosyal devletin bir gerekliliği olduğunu, gerçekleşen enflasyon oranının altında yapılacak ücret artışlarının gelir dağılımını daha da bozacağını, enflasyonla mücadelenin başarısının dar gelirlilerin yaşam standartlarının düşürülmesi pahasına sağlanamayacağını vurgulama ihtiyacı duyuyoruz. Bu bağlamda, ekonomi politikasını yönetenleri, asgari ücret artışlarında gerçekleşen enflasyon oranının dikkate alınması, gelir dağılımını da gözeten bütüncül bir ekonomi politikası izlenmesi konularında acilen adım atmaya davet ediyoruz.”