(KÖLN) – Türkiye Alevi Federasyonu (TAF), “Barış, tüm Türkiye’nin rızasıyla inşa edilecektir!” başlığıyla kamuoyuna bir açıklamada bulundu.
Son günlerde yaşanan gelişmelerin ışığında eşit haklar ve anayasal güvencelerle ilgili açıklama yapan TAF, basın ve yayın kurumlarına gönderdiği bültende Alevi kültürü ve federasyon olarak soruna bakışları bağlamında bir dizi açıklama yaptı.
TAF’ın Yazlı Açıklamasının Tam Metni
“Barış, tüm Türkiye’nin rızasıyla inşa edilecektir!
Türkiye’nin tarihsel sürecinde, toplumsal barış ve kardeşlik arayışı köklü bir mesele olmuştur. Yüzyıllardır farklı kültürlerin, etnik grupların ve inançların bir arada yaşadığı bu topraklarda, eşitlik ve adaletin tesis edilmesi, barışın kalıcı hale gelmesi için öncelikli koşuldur.
Türkiye Alevi Federasyonu olarak, inancımızın temellerinde yer alan “rızalık” ve “birlikte yaşama” felsefesi doğrultusunda, ülkenin derin sorunlarının çözümüne dair bakışımızı paylaşmak, toplumsal barışın sağlanmasına katkı sunmak istiyoruz.
“Türkiye’nin bugünkü sorunları sistematik eşitsizliklerin bir sonucudur”
Türkiye’nin bugünkü sorunları, sadece güncel siyasi tartışmaların ürünü değil, aynı zamanda tarihsel süreçlerin ve sistematik eşitsizliklerin bir sonucudur. Ülkemizde etnik, mezhepsel, sosyal ve ekonomik farklılıklar üzerinden derin yaralar açılmıştır. Aleviler olarak, bu sorunların en fazla mağdur edilen kesimlerinden biri olmamız nedeniyle, barış ve adalet arayışının en ön saflarında yer alıyoruz.
“Kürt meselesi sadece devletin değil, tüm toplumsal kesimlerin katkısıyla mümkündür”
Kürt meselesi ise, ülkenin en köklü sorunlarından biridir ve bu meselenin çözülmemesi tüm Türkiye’yi etkileyen bir huzursuzluk ve adaletsizlik yaratmaktadır. Bizler, Kürt halkının tarihsel ve kültürel haklarını tanıyan, eşit yurttaşlık temelinde bir çözümün kaçınılmaz olduğunu savunuyoruz. Ancak bu çözüm, sadece devletin değil, tüm toplumsal kesimlerin katkısıyla mümkündür. Aleviler olarak bu coğrafyada ayrımcılığa uğrayan tüm kesimlerin yanında duruyoruz.
“Türkiye’nin her kesimi için adaletin sağlanması gerektiğine inanıyoruz”
Alevi bakış açısında, adalet sadece bir devlet politikası değil, bir yaşam biçimidir. Aleviler, tarih boyunca haksızlığa karşı durmuş, zulme karşı mücadele etmiş bir inanç topluluğudur. Bugün de, Türkiye’nin her kesimi için adaletin sağlanması gerektiğine inanıyoruz. Bu nedenle, Türkiye’nin demokratikleşmesi, tüm inanç gruplarının, etnik toplulukların ve sosyal sınıfların eşit haklara sahip olmasını talep ediyoruz. Devletin, vatandaşlarına eşit mesafede durması, kimsenin inancı, dili, etnik kökeni nedeniyle ayrımcılığa uğramaması gerektiği düşüncesini savunuyoruz.
Tüm farklı grupların kimliklerinin anayasal güvence altına alınması elzemdir. Ayrımcılığa karşı güçlü yasalar çıkarılmalı, bu yasalar etkin bir şekilde uygulanmalıdır.
Her kesimin bir araya geldiği, şeffaf ve samimi bir toplumsal diyalog süreci başlatılmalıdır. Bu süreçte, geçmişte yaşanan mağduriyetler ve haksızlıklar kabul edilmeli, ortak bir gelecek inşa edilmelidir.
“Barışın sadece bir sonuç değil, bir yaşam biçimi olduğunu biliyoruz”
Türkiye’nin barışa ulaşması, tüm kesimlerin haklarının tanınması ve toplumsal uzlaşının sağlanmasıyla mümkündür. Alevi inancının köklü rızalık anlayışı ve adalet arayışı, bu barış sürecinde yol gösterici olabilir. Türkiye Alevi Federasyonu olarak, her türlü ayrımcılığın son bulduğu, her bireyin kimliğiyle eşit ve özgür olduğu bir Türkiye için mücadele edeceğimizi, bu topraklarda barışın rıza temelinde inşa edileceğine olan inancımızı bir kez daha yineliyoruz. Çünkü bizler, barışın sadece bir sonuç değil, bir yaşam biçimi olduğunu biliyoruz.”