(İSTANBUL) – İsrafil Erbil’in 2019 ve 2020 yıllarında Maraş Katliamı’nda yitirilen canlarla ilgili söylediği sözler nedeniyle yargılandığı davanın karar duruşması bugün görüldü.
Maraş Adliyesi 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasının sonucu olarak verilen ceza adli para cezasına çevrildi ve tekrar etmemesi kaydıyla 5 yıl ötelendi.
İsrafil Erbil’e destek olmak için Britanya Alevi Federasyonu (BAF) Eşit Başkanı Müslüm Dalkılıç, BAF GYK üyeleri ve Maraş Erenler Cemevi Başkanı Müslüm İbili duruşmaya katılım gösterdi.
İsrafil Erbil, Adliye Çıkışı Açıklama Yaptı
BAF Kurucu Başkanı İsrafil Erbil, adliye çıkışı yaptığı açıklamada şunları dile getirdi:
“Bugün karar duruşması gerçekleşti. Şu anda ceza verildi. Ceza 5 yıl ertelendi yeni bir suç işlenmemesi kaydıyla. Fakat bizim genel talebimiz bu duruşmada, bu davada alacağımız cezanın bir önemi olmadığını söyledik. Bizim davamız genel olarak Alevi ve Kızılbaşlara yönelik işlenmiş olan bütün suçlarla bu devletin yüzleşmesi talebidir. Dersim, Sivas ve Maraş katliamlarıyla devletin yüzleşmesi, suçluların yargılanması gerektiğini, Maraş’ta bir anıt dikilmesi gerektiğini ve Maraş’taki anıtın önünde yetkililerin diz çöküp özür dilemesi gerektiğini söyledik. Ancak o zaman Alevi-Kızılbaşlar bu ülkede eşit vatandaş olarak kendilerini göreceğini ve mağduriyetlerin giderileceğini söyledik. Seyit Sönmez de güzel bir savunma yaptı. Daha fazlasını söyledi. Duruşmaya katılan tüm yoldaşlarıma ve ekranları başında bizimle olan tüm canlara çok teşekkür ediyorum.”
Avukat Seyit Sönmez: Keşke mağdur olarak burada olsaydık
İsrafil Erbil’in avukatı Seyit Sönmez de adliye önünde yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
“İsrafil Erbil Maraş katliamı anmalarında sarf etmiş olduğu sözlerle ilgili, yani devletin yüzleşmesi, yargının bu işle yüzleşmesi ve sair konularda sarf etmiş olduğu sözlerle ilgili yargılandı ve mahkum oldu. Bununla ilgili kamu görevlisine hakaret suçundan mahkum oldu. Duruşmada sarf etmiş olduğu sözlerin arkasında durdu. Bizim amacımız devletin bu işle yüzleşmesidir. Anmaların yapılabilmesidir. Mezarların bulunabilmesidir. Devletin Alevi katliamları ile yüzleşebilmesi gerekiyor ve bizim de amacımız bu. Bu konuda bizim almış olduğumuz cezanın da bir önemi yoktur. Biz de avukat olarak aslında burada keşke mağdur pozisyonunda olsaydık. Keşke Maraş Katliamı ile ilgili bir davanın mağduru olarak burada olmuş olsaydık. Keşke burada sanık vekili olarak olmasaydık.”