(İZMİR) – İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, “Yenidoğan Çetesi” skandalına tepki amacıyla basın açıklaması yaptı. Açıklamada “Yıllardır bıkmadan usanmadan söylediğimiz gibi sağlıkta ticaret ölüm getirmiştir” tepkisi yükseldi.
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri Tepki Gösterdi
19 özel hastanede 12 bebeğin ölümüne neden olan “Yenidoğan Çetesi” skandalına tepkiler devam ediyor. Skandalın ardından başlatılan soruşturma yürütülürken İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, “Sağlıkta özelleştirmenin son kurbanları bebekler” başlığıyla basın açıklaması düzenledi.
Emek ve Demokrasi Güçleri adına basın açıklamasını İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Nuri Seha Yüksel yaptı sağlıkta özelleşme eleştirildi. Öte yandan, açıklamada, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ise istifaya davet edildi.
“Gerçek, Çöken Bir Sağlık Sistemidir”
Yüksel, skandalın sağlık çalışanlarına olan güveni zedelediğini belirtti. Öte yandan, yaşananların sağlıkta dönüşüm politikasının sonucu olduğunun altını çizdi. Ardından, şunları söyledi:
“Karşımıza çıkan bu dehşet verici durum, hekimlik değerleri bir yana insanlık değerleri ile bağdaşmamaktadır. Meslek etik kurallarını ihlal ederek hekimlik mesleğinin saygınlığına, onuruna, kutsallığına leke sürenler ve sağlık çalışanlarına ilişkin güven duygusunu zedeleyenler, bebeklerin ölümüne neden olan ve halkın sağlığını riske atanlar hak ettikleri cezaları almalıdır.
Yüksel, ayrıca şöyle konuştu:
Kamu yöneticilerinin sistemin yarattığı bu kara tabloyu, işini hakkıyla yapan hekim ve sağlık çalışanlarına yükleyerek, suçu üstlerinden atma çabaları gerçeğin üstünü örtme gayretinden öte değildir. Gerçek, sağlıkta dönüşüm programının halk sağlığı üzerindeki yıkıcı etkisidir. Gerçek, koruyucu sağlık hizmetlerinin yok sayılmasıdır. Aşı bulamamak, ilacı parasız alamamaktır. Gerçek, çöken bir sağlık sistemidir ve bunun sorumluları bellidir.”
“Sorumlular Hesap Vermelidir”
Yüksel, Bakanlık ve il sağlık müdürlüğü yetkililerinin de görevi ihmalden yargılanması gerektiğini belirtti. Ardından, şu ifadeleri kullandı:
“Yürütme ve denetim görevini elinde tutan kamu yöneticilerinin, sağlık müdürlüğü yetkililerinin, görev ihmali yönünden soruşturulması gerekir. Bununla beraber, bu olayda ciddi bir denetim eksikliğine dair güçlü emareler vardır. Bu suç düzeninin esas failleri kadar suçun ortaya geç çıkmasından sorumlu olanlar da hesap vermelidir. Yaşananlar, yıllardır kamuoyunu ve yetkilileri uyardığımız bir gerçeği, Sağlıkta Dönüşüm Programı doğrultusunda uygulanan politikaların halkın yararına olmadığı ve sağlık sisteminde yıkıcı sonuçları olduğu gerçeğini inkar edilemeyecek şekilde ortaya koymuştur. Sağlık hizmetini sıradanlaştıran, niteliğe değil niceliğe önem veren, hastaneleri ticarethane ve hastaları müşteri haline getiren, sağlığı piyasa kurallarına teslim eden Sağlıkta Dönüşüm Programı sağlık sistemimizi çökertmiştir.”
Sağlıkta Ticaret Ölüm Getirmiştir
Öte yandan, Yüksel, sağlıkta bütçenin ihtiyaçlara değil şehir hastanelerine harcanmasının, sağlık alanında ölümleri getirdiğini söyledi. Ardından, şunları kaydetti:
Bir bebeğimizin daha bu nedenlerle ölümüne tahammülümüz yoktur. Yıllardır bıkmadan usanmadan söylediğimiz gibi sağlıkta ticaret ölüm getirmiştir. Yanı sıra, Kar odaklı bu yönetim anlayışı canımızı yakmaktadır ve yakmaya da devam edecektir. Herkese eşit ulaşılabilir, nitelikli ve ücretsiz sağlık hizmetinin kamu eliyle sunulması sağlanmalıdır. Beklemeden, oyalanmadan.”