14 C
İstanbul
24 Mart 2025, Pazartesi

Cumartesi Anneleri: Adalet İstemekten Vazgeçmeyeceğiz

(İSTANBUL) – Cumartesi Anneleri, 31 yıl önce gözaltında katledilen 11 köylü için adalet taleplerinden vazgeçmeyeceklerini vurguladı. 

Cumartesi Anneleri/İnsanları, gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sormak için buluştu. Faillerin yargılanması talebiyle 1020’nci kez Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi. Cumartesi Anneleri, karanfiller ve yakınlarının fotoğraflarını taşıdı.

Hak savunucuları 1993 yılında Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde gözaltında kaybedilen 11 köylü için adalet istedi.

Cumartesi Anneleri “Cezasızlığa” Dikkat Çekti

İHD MYK üyesi Nuray Çevirmen, Erdoğan’ın ‘Cezasızlık’ sözlerini anımsattı. Ardından, şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye’de cezasızlık algısı değil, cezasızlığı bir yönetim tekniği olarak kullanan iktidar sorunu var. Kayıp yakınlarını sistematik bir inkar ve cezasızlıkla karşı karşıya bırakan, onların sorunlarına çözüm bulma yükümlülüğünü yerine getirmeyenler cezasızlığı ortadan kaldırmaktan söz edemez. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sesleniyoruz: Cezasızlığa son vermek istiyorsanız, önce bizi görün, duyun. İşe, zorla kaybetmeleri bir suç olarak tanımlamakla başlayın, BM Kayıplar Sözleşmesi’ni imzalayarak ve uygulayın” dedi. 

11 Köylü için Adalet Talebi

Çevirmen ayrıca, Kulp ilçesi ile Muş’a bağlı bazı mezralarda 11 köylünün gözaltında kaybettirildiğini hatırlattı. Çevirmen, 11 köylünün kaybettirilme sürecini şöyle anlattı:

“8 Ekim -25 Ekim 1993 tarihlerinde Bolu Tugayı tarafından yürütülen askeri operasyonda Kulp ve Muş’a bağlı dağınık köy ve mezralardan çok sayıda köylü gözaltına alındı. Askerlerin konuşlandığı Kulp Alaca köyü yakınlarındaki alana götürülen köylüler iki hafta kadar süren operasyon boyunca burada tutuldu. Bu süre içinde aileleri onlara yiyecek götürdü. Operasyonun son gününe kadar tutulan 11 köylüden ise bir daha haber alınamadı.”

AİHM Türkiye’yi Mahkum Etti

Ailelerin yakınlarının akıbetine dair yaptıkları başvurulardan bir sonuç çıkmadığını söyleyen Çevirmen, 29 Nisan 1997 tarihinde dosyada takipsizlik kararı verildiğini söyledi. Çevirmen, yanı sıra, “Oysa AİHM, 31 Mayıs 2001 tarihli kararında Türkiye’yi 11 kayıp kişinin ölümünden sorumlu olduğu ve etkili bir soruşturma yürütmediği için mahkûm etti” dedi. 

Ayrıca Çevirmen, Kepir mezrasında 2004 yılında insan kemiklerinin bulunduğunu hatırlattı. Ailelerin ve İHD’nin çabaları üzerine kemiklerin İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildiğini aktardı. Kimliklendirme çalışması sonucunda kemiklerin kaybedilen köylülere ait olduğunu anımsattı.

“Adalet İstemekten Vazgeçmeyeceğiz”

Öte yandan, Çevirmen, şunları kaydetti:

Son olarak Çevirmen, “Kaç yıl geçerse geçsin; Mehmet Salih Akdeniz, Celi Aziz Aydoğdu, Behçet Tutuş, Mehmet Şerif Avar, Hasan Avar, Bahri Şimşek, Mehmet Şah Atala, Turan Demir, Abdo Yamuk, Nusreddin Yerlikaya, Ümit Taş için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten vaçgeçmeyeceğiz devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz” diye kaydetti.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK HABERLER

BİZİ TAKİP EDİN

289,397BeğenenBeğen
2,317TakipçiTakip Et
20,344TakipçiTakip Et
1,237AboneAbone Ol
- Reklam -

EN SON HABERLER