10.3 C
İstanbul
26 Mart 2025, Çarşamba

İzmir’de Protesto: Kadın Cinayetlerine Öfke Dinmiyor

(İZMİR) – İzmir’de kadın ve çocuk cinayetlerini sivil toplum kuruluşları ve gençlik örgütleri protesto etti. Topluluk ayrıca, şiddete karşı dayanışma ve mücadeleyi sürdüreceklerini kaydetti.

İzmir’de sivil toplum kuruluşları ve gençlik örgütleri, kadın ve çocuk cinayetlerini protesto etti. Konak ilçesinde Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi üzerinde toplanan grup sloganlar eşliğinde dövizlerini kaldırdı.

İzmir’de Protesto Kalabalıktı

Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde şu sloganlar yükseldi:

“Kadın, yaşam, özgürlük”, “Asla yalnız yürümeyeceksin”, “Erkek adalet değil, gerçek adalet”, “Hükümet halka hesap verecek.”

Ardından üniversiteli gençler basın açıklamasına geçti.

Öğrencilerden Kadın Cinayetlerine Dair Açıklama

Üniversiteli Batuhan Çiftçi ve Buket Dinç, ayrıntılı olarak hazırlanmış basın açıklamasını okudu. Açıklamada özetle şu ifadeler yer aldı:

“Son yıllarda ülkemizde ve dünyada artan kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet, toplumun tüm kesimlerini derinden sarsan bir insanlık sorunu haline gelmiştir. Her geçen gün bir başka kadın, en temel hakkı olan yaşama hakkı elinden alınarak cinayete kurban gitmektedir. Bu kabul edilemez duruma artık hep birlikte ‘dur’ demek zorundayız.

Kadına yönelik şiddet, yalnızca bireysel bir sorun değil, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden beslenen sistematik bir insan hakları ihlalidir. Şiddet gören her kadın, hepimizin vicdanında bir yara açmakta, toplumumuzu geriye götüren karanlık bir tablo çizmektedir. Cinayetlerle sonuçlanan bu şiddet sarmalı, toplumun her kesiminde köklü bir zihniyet değişikliğini zorunlu kılmaktadır.

Bizler her daim, her alanda toplumun tüm kesimleri ile hareket etmeliyiz ki bu değişimi sağlayabilelim. İstatistikler kadına yönelik şiddetin sadece fiziksel değil, ekonomik, psikolojik ve cinsel boyutlarıyla da kadınların hayatlarını şekillendirdiğini gözler önüne sermektedir. Şiddetin önlenebilmesi için eğitimden kültüre, medyadan aile yapısına her alanda toplumsal farkındalığın artırılması gerektiği açıktır. Unutulmamalıdır ki, kadına yönelik şiddet kader değil, bir insan hakları ihlalidir ve bunu sona erdirmek için hepimize düşen sorumluluklar vardır. Bu sorumluluklara sahip çıkarak ve ortak akılla geliştirerek ilerlemeye ve büyümeye devam edeceğimize inancımız tamdır.

“Kadın Cinayetlerine Karşı Tavizsizlik” Vurgusu

Kadın cinayetlerine karşı mevcut yasalar tavizsiz bir şekilde uygulanmalı ve ceza süreci içerisinde herhangi bir af uygulamasına tabi tutulmamalıdır. Şiddet uygulayan suçlular yasalara göre en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Ceza süresince erkeklerin şiddet davranışlarını sorgulamaları ve daha sağlıklı ilişkiler kurmalarına yönelik eğitimler verilmelidir. Kadına şiddetin önlenmesine yönelik eğitim ve bilinçlendirme kampanyaları yaygınlaştırılmalıdır. Toplumun bu konuda daha özverili davranması sağlanmalıdır. Şiddet mağduru kadınların korunması için sığınma evlerinin, destek hizmetlerinin sayısı ve niteliği arttırılmalıdır. Toplumun her kesiminden kadının erişebileceği, ücretsiz psikolojik ve hukuki destek hizmetleri sunulmalıdır. Kadınların ekonomik bağımsızlıklarını kazanabilecekleri, sosyal yaşamda daha güçlü rol oynayabilecekleri politikalar geliştirilmelidir. Medyada kadınları hedef alan olumsuz ve cinsiyetçi söylemlerin sonlandırılması için denetim mekanizmaları güçlendirilmelidir…

“Sessiz kalmak, suça ortak olmak demektir”

Her bir kadın cinayeti, bir toplumun adalet ve eşitlik anlayışının sınandığı acı bir kayıptır. Artık bu kayıpların durması için toplum olarak harekete geçmeliyiz. Sessiz kalmak, suça ortak olmak demektir.”

Sonrasında STK ve gençlik örgütleri protestoyu sonlandırdı.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK HABERLER

BİZİ TAKİP EDİN

289,397BeğenenBeğen
2,317TakipçiTakip Et
20,344TakipçiTakip Et
1,237AboneAbone Ol
- Reklam -

EN SON HABERLER