(ANKARA) – DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, grup toplantısında yaptığı konuşmada, “Alevilere yönelik ikinci sınıf toplum muamelesi son bulmalıdır” dedi. Alevilerin ÇEDES projesini ve maarif programını reddettiğini belirtti. Yanı sıra, yeni anayasa mesajı veren Hatimoğulları, “Eşit yurttaşlık hakkı bütün farklı inançlar için sağlanmalıdır” dedi.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin grup toplantısında konuştu. Bununla beraber, yeni anayasa tartışmalarına ilişkin mesajlar verdi. Yeni anayasanın bir ihtiyaç olduğunu belirten Hatimoğulları, ardından, “Öncelikli yapılması gereken yol temizliğidir. Demokratik bir anayasaya giden yolun temizliğini sağlamaktır” dedi. Öte yandan, Hatimoğulları şunları söyledi:
“Bunu yapabilmenin yolu bazı pratik adımlardan geçer. Aksi zaten mümkün değildir. Merkezin adaletli, yerelin güçlü olduğu idari bir sistem kurulmalıdır. Toplumsal barış için iktidar ve devlet aklının Gezi ve Kobani sendromundan kurtulması gerekiyor.
“Alevilere Yönelik Ayrımcı Muamele Son Bulmalı”
Bununla beraber Hatimoğulları şöyle konuştu:
“AİHM kararlarının uygulanması ve hayata geçirilmesi bu yol temizliğinin önceliğinden biridir. Yine, İmralı tecridi 4 yıla yakındır devam ediyor. Yol temizliğinin en önemli öğelerinden biri siyasi tutsakların serbest kalmasını sağlayacak yasal adımları atmaktır. Bu ülkeye yapılan en büyük kötülük 20 Temmuz’daki OHAL darbesi girişimi.
Yol temizliği derken, Alevilere yönelik ikinci sınıf toplum muamelesi son bulmalıdır. Aleviler, ÇEDES projesini, maarif programını reddediyor, eşit yurttaşlık hakkı bütün farklı inançlar için sağlanmalıdır. Öte yandan, “Anayasayı yaparken parlamentoda kapalı kapılar ardında değil, topluma gitmek en önemli adımlardan birisidir” dedi.
“İstanbul Sözleşmesi’ne Geri Dönün”
Öte yandan, Hatimoğulları, şöyle konuştu: “Her gün kadın cinayetlerine uyanıyoruz Türkiye’de. Erkekler bu cesareti nereden alıyor? Erkekler bu cesareti işletilmeyen yargıdan alıyor. İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçen iktidardan alıyor. Ayrıca, 6284 sayılı kanunun tartışmaya açan siyasi iktidardan alıyor bu cesareti. İktidar ve yandaş medya sıradan olaylarmış gibi ele alıyor ve toplumun nazarında bunları normalleştiriyor.
Yanı sıra, Cumhurbaşkanı, kadın cinayetleriyle ilgili açıklama yapıyor diyor ki ‘Cezasızlıkla ilgili algı yaratılmaya çalışılıyor.’ Ey Erdoğan, şunu bil ki, biz kadınlar algı yaratmak için değil sizlerin yargı sistemindeki cezasızlığını biz burada bir kez daha ifşa ediyoruz. Siz algı yönlendirmeye kalkacağınız yere kadınların katledilmesini önlemek için acilen İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönün. Bununla beraber, 6284 sayılı kanunu tartışmaya açmak yerine hayatına geçmesini sağlamak bu hükümetin görevidir. Çekin kanlı ellerinizi bedenimizden, emeğimizden, kimliğimizden. Erkek tarafından katledilen her kadın onurumuzdur.”