(MUĞLA) – Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, partisinin kongresinde iktidarı sert bir dille eleştirdi. Uysal, “Özellikle son 3 yıldır, akıl almaz bir kişinin rehinesi haline, adeta tutsağı haline geldiğimiz bir memlekette, aldığı yanlış kararların bedelini 86 milyon ödüyor ve ödemeye devam edecek” dedi.
Uysal: Hangi Kanuna Nizama Uydunuz?
Gültekin Uysal, Muğla’da partisinin İl Başkanlığı kongresine katıldı. Yeni anayasa çalışmalarına destek vermediklerini ifade eden Uysal, “Hangi kanuna hangi nizama uydunuz? Böyle bir dertleri falan yok. Tanıyoruz bu iktidarı. Bu zihniyeti de tanıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Hırsız Evin İçerisindeyse Kapı Zemberek Tutmaz”
Gültekin Uysal, şunları söyledi:
“Bugün hakikaten bir tarihi eşikteyiz. Kötü dönemler olmuştur ama Salih Bey ‘pişkin’ dedi. Onun bir versiyonu da kötü niyet. Güzel bir Anadolu sözümüz var; ‘hırsız evin içerisindeyse kapı zemberek tutmaz’ diye. Biz, birinin peşine falan takılmış değiliz. Türkiye’de rekabetin şartları değişti. Yüzde 50+1 dengesi, ister istemez iki kutuplu hale getirilmiş siyaset, dört dörtlük bütün fikriniz, düşünceleriniz örtüşmese bile birtakım iş birlikleri aramaya, tüm siyasi aktör ve yapıları sevk ettiği gibi bizi de bir takım işbirlikleri içerisine çekti. Burada da ölçümüz kurucu irademizin ortaya koyduğu ruh felsefe ve bu geleneğin icraat çizgisidir. Bunun ötesinde bir fikri, asli prensiplerimizi zedeleyecek hiçbir tercihin içerisinde asla ve kata olmadık. Evet, siyaset zor bu süreç. Bizim, 6’lı masa içerisinde olmamıza iki grup itiraz etti; biri, Demokrat Parti ve Menderes dendiğinde tüyleri ürperen, ‘bütün kötülüklerin anası Demokrat Parti ve Menderes’tir’ bakış açısı olan bir müfrit sol takım. Bir de geçmişten bugüne bizim geleneğimiz içerisinde görev yapmış, milletvekilliği, bakanlık yapmış birtakım büyüklerimiz. ‘Aman nasıl olur bize rağmen bu parti başarılı olmak için bir kanal açabilir.’ Bunu herkes için söylemiyorum ama böyle bir zümremiz var. Gönlümüz arzu eder ki olmasın ama oluyor bu işler. Sadece milletvekili sayısı, gönlümüz istemez mi? Bu soruları tekrar ve tekrar konuşmak mecburiyetimiz var.
“Kendi Varlığını Hiçleştirmiş Bir TBMM Başkanı Var”
İpin ucunu kaçırdık. Türkiye’ye 20 yılda arkasına aldığı sosyolojik dinamizm bu iktidarı yormaya gayret gösterdi. İşte bugün netice veriyor çünkü elini açmış ‘bugün Allah için ne çaldım’ diyen bir siyasi iktidar var. Emevi siyasetinin bir benzerini nasıl mızrakların uçlarına Kur’an-ı Kerim sayfaları takıp mücadele etmişlerse ona benzer bir usul ile mücadele veren karşımıza bir iktidar var. Bugün ilk defa artık yapısal olarak geri döndürülmez bir rotaya, kulvara girdiğini görüyoruz. Ekonomik olarak yaşadığımız özellikle son 3 yıldır akıl almaz bir kişinin rehinesi haline gelmiş memlekette, adeta tutsağı haline gelmiş geldiğimiz bir memlekette aldığı yanlış kararların bedelini 86 milyon ödüyor ve ödemeye devam edecek. Ülke gündemi ile ilgili yeni anayasadan ilk 4 maddeyi silmeye çalışanlara varıncaya kadar aslında söylenecek sözlerimiz var ama bir hususu ifade edeyim durduğumuz yerde zımba gibi duruyoruz sizin teslim ettiğiniz iradenin üzerine gölge düşürmemek adına milletvekillerimizle beraber, kendi varlığını hiçleştirmiş bir Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı var. Onun elinde güya bir yeni anayasa süreci yürütülüyor. Türkiye’de yegane tepki veren partiyiz. Davetlerini bile kabul etmedik çünkü şuna inanıyoruz, her seçim iktidar bir numara deniyor, yeni anayasa. Hangi kanuna hangi nizama uydunuz? Böyle bir dertleri falan yok. Tanıyoruz bu iktidarı. Bu zihniyeti de tanıyoruz. Birtakım güzel sözler almanın peşine düşen Türkiye’de sol, sol liberallerden, zaman zaman bizim içimizde de konjenktür olarak siyasi kariyerlerini oralarda devam ettirmek isteyenler çıkmadı mı? Çıktı ama göreceğiz. Şuna kati suretle inanıyorum ve uzun zamandır da ifade ediyorum, yarın Türkiye’de, Türkiye’nin her noktasında olduğu gibi Muğla’mızda da bugün ‘AK Partiliyim’ diyenler oradan bu işlere karışanlar, alnı ak, başı dik bir şekilde Muğla’nın kaldırımlarında, sokaklarında yürüyemeyecekler.”