(İSTANBUL) – Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF), Almanya’da yayınlanan Die Deutschen (Almanlar) isimli komedi podcastinde yer alan ve Paris 2024 Paralimpik Oyunları’nda yarışan para-sporculara dair ayrımcı ifadelere ilişkin bir açıklamada bulundu.
Basın ve yayın kurumlarına gönderilen açıklamada, Nizar Akremi, Shayan Garcia ve Luke Mockridge’in yürüttüğü “Almanlar” isimli podcastin bir bölümünde, “Bacakları ve kolları olmayan insanlar var, onları bir havuza atıyorsunuz ve en son boğulan kazanıyor” ifadelerden ötürü derin bir kaygı duyulduğu açıklandı.
AABF, insan onurunu ve eşitiliği savunmaktan hiçbir zaman vazgeçmeyeceğini vurguladığı açıklamasında, insan haklarının, özellikle de engelli bireylerin eşit ve onurlu bir yaşam sürmesi için mücadele edeceğini belirtti.
AABF’nin Basın Açıklamasının Tam Metni
AABF’den gönderilen “İnancımızın merkezinde insanlık ve kapsayıcılık” başlıklı basın açıklamasında şunlar kaydedildi:
“Biz, Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) olarak, Nizar Akremi, Shayan Garcia ve Luke Mockridge’in son dönemde yayınlanan Almanlar adlı podcast bölümündeki ayrımcı açıklamalarından derin kaygı duyuyoruz.
Her insanın haysiyetine ve değerine sıkı sıkıya inanan bir topluluk olarak, Paralimpik sporcuların aşağılanması bizi dehşete düşürüyor. Bu tür aşağılayıcı ifadeler, insanı merkeze alan ve herkesin eşitliğini vurgulayan inancımıza aykırıdır.
Bu onur kırıcı ifadeler, Ağustos ayında yayınlanan ancak Paralimpik Oyunları’nın kapanış töreninden kısa bir süre önce daha geniş ilgi gören podcast Die Deutschen’den geliyor. Mockridge, diğer şeylerin yanı sıra şunları söyledi: “Bacakları ve kolları olmayan insanlar var, onları bir havuza atıyorsunuz ve en son boğulan kazanıyor.”
Bu açıklamalar Paralimpik sporcular arasında derin bir şaşkınlık ve öfke yarattı.
Alevilikte odak noktası, her yönüyle insandır. Özellikle engelli kişilere yönelik her türlü ayrımcılık saygı, eşitlik ve hoşgörü değerlerimize aykırıdır. Paralimpik Oyunları sadece bir spor müsabakası yeri değil, aynı zamanda engelleri aşma ve insan gücünü tüm çeşitliliğiyle gösterme iradesinin sembolüdür. Bu başarıların sözde şakalarla küçümsenmesi kesinlikle kabul edilemez.
Bu nedenle Sat.1’in Luke Mockridge’in yeni programının planlanan yayınını iptal etme kararını açıkça memnuniyetle karşılıyoruz. Bu durum medya şirketlerinin sorumluluk alabileceğini ve ayrımcı içeriklere karşı tavır alabileceğini gösteriyor. Bu, kapsayıcılığı ve çeşitliliği aktif olarak destekleyen bir topluma doğru atılmış önemli bir adımdır.
Luke Mockridge halihazırda kamuoyu önünde özür dilemiş olsa da, Alevi toplumu olarak biz de olaya karışan diğer kişilerden, Nizar ve Shayan’dan net bir açıklama bekliyoruz. Engelli kişilerin tanınması ve eşitliği için verilen mücadelenin henüz sona ermediği bir zamanda, katılan herkes kendi platformunu açık ve saygılı bir tartışmaya katkıda bulunmak için kullanmalıdır.”
