(ESKİŞEHİR) – Türkiye’de üniversite eğitimi almak, akademik zorlukların yanı sıra ekonomik sıkıntılarla da mücadele etmeyi gerektiriyor. Öğrenciler, derslerine yoğunlaşmanın yanı sıra geçimlerini sağlamak için part-time işlerde çalışmak zorunda kalıyor. Bu durum eğitim hayatlarını olumsuz şekilde etkilerken aynı zamanda da gelecek kaygısını arttırıyor.
Öğrenciye Layık Görülen Burs Değil Sadaka
Türkiye’deki üniversite öğrencileri, maddi zorlukların yanı sıra barınma sorunlarıyla da mücadele ediyor. Devlet yurtlarının yetersizliği ve kiraların yüksekliği, öğrencilerin barınma sorunlarını daha da büyütüyor. Birçok öğrenci, kalabalık ve yetersiz koşullardaki yurtlarda kalmak zorunda kalırken, özel yurt ve ev kiralamak ise yüksek maliyetler nedeniyle neredeyse imkânsız hale geliyor.
Öğrenciler Devlerin Başarısız Ekonomi Politikaları Altında Eziliyor
Türkiye’nin ekonomik durumu nedeniyle üniversite öğrencileri, eğitim hayatlarını sürdürebilmek için bir yandan çalışmak zorunda kalıyor. Devlet, öğrencilere ayda 2 bin lira burs veya kredi verirken, ortalama bir üniversite şehrinde 1+1 dairenin kirası 10 bin liradan başlıyor. Bu durum karşısında öğrencilerin insancıl şartlarda yaşamlarını sürdürebilmek için ek gelir elde etmeleri için çalışmalarını zorunlu kılıyor.
Öğrenciler çektikleri zorlukları Yol TV muhabiri Poyraz Açıkdilli’ye anlattı:
Öğrencilerin Talebi Net: ”İnsanca Yaşam”
Boğaziçi Üniversitesi Matematik Bölümü öğrencisi Alper, yaşadığı zorlukları şöyle anlatıyor: “Ailemin maddi gücü tek başına maalesef beni okutmaya yetmiyor. Okuyabilmem için ailemin gönderdiği para dışında da çalışıp para kazanmam gerekiyor. Zaten devletin verdiği KYK bursu sadakadan hallice, kyk’m okula gitmek için kullanmak zorunda olduğum toplu taşımaya gidiyor. İnsanca yaşamak istiyoruz, yarın ne yiyeceğimizi düşünmeden, gelecek kaygısı gütmeden, çalışma saatlerimiz yüzünden okullarımızdan geri kalmadan, insancıl şartlarda okullarımızı okumak istiyoruz.”
Ankara’da Bilkent Üniversitesi’nde okuyan Esra ise şöyle diyor: “Öğrenciler, devletten aldıkları burs veya krediyle temel ihtiyaçlarını bile karşılayamadıkları için KYK yurtlarında kalmak zorunda kalıyorlar. KYK yurtlarında gençlerin maruz kaldığı özel alan ihlalleri ve özgürlüğün kısıtlanması da cabası. Akşam saat 23.00’a kadar yurda dönmediğimiz taktirde hakkımızda tutanak tutuluyor, ailemizi aramakla tehdit ediyorlar. Ben ve benim gibi diğer kadın arkadaşlarım akşam vakti dışarı çıkıp gezmek eğlenmek istiyoruz ama hükümetin başarısız ekonomik politikaları yüzünden maddi gücümüz yurtta kalmaya yetiyor, yurtta kaldığımız içinde özgürlüğümüz kısıtlanıyor.”
Öğrenci Yaşamının Zorlukları
Ekonomik zorluklar ve belirsizlikler, öğrencilerin psikolojik durumunu da olumsuz etkiliyor. Sürekli bir gelecek kaygısı içinde olan öğrenciler, hem akademik başarılarını sürdürmeye çalışıyor hem de geçimlerini sağlamak için çaba harcıyor. Bu durum, öğrencilerin stres seviyelerini artırarak mental sağlıklarını da tehdit ediyor.
Türkiye’de üniversite öğrencisi olmak, akademik başarı ve kişisel gelişim için büyük bir mücadele gerektiriyor. Öğrenciler, insanca yaşam koşullarına sahip olabilmek ve eğitimlerini sürdürebilmek için ekonomik ve sosyal zorluklarla başa çıkmak zorunda kalıyorlar. Bu durum, gençlerin geleceğe umutla bakabilmeleri ve potansiyellerini gerçekleştirebilmeleri için önemli bir engel oluşturuyor.