(İSTANBUL) – 2 Temmuz 2024 tarihinde Antalya’nın Serik ilçesinde 17 yaşındaki Suriyeli göçmen çocuğu Ahmed Handan El Naif’in ırkçı saiklerle önünün kesilip 3 kişi tarafından bıçaklanarak öldürülmesi konusu, meclis gündemine geldi.
DEM Parti İstanbul Milletvekili Celal Fırat verdiği soru önergesinde, El Naif’in mevsimlik işçi olarak çalışmak üzere geldiği Antalya Serik’te arkadaşlarıyla kaldığı eve 40 kişilik bir grubun “Suriyelileri istemiyoruz” sloganı atarak girmesi ve evdekileri darp etmesi, evden kaçan El Naif’in peşine düşen üç saldırganın bıçaklı saldırısına uğrayarak hayatını kaybetmesini sordu.
Yazılı olarak cevaplanması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunulan soru önergesinin tam metninde:
Soru Önergesinin Tam Metni
2 Temmuz 2024 tarihinde, Antalya’nın Serik ilçesinde 17 yaşındaki Suriyeli Ahmed Handan El Naif ırkçı saiklerle sokak ortasında 3 kişi tarafından linç edilerek ve bıçaklanarak katledilmiştir.
Yerel kaynaklardan aktarılan bilgilere göre öldürülmeden birkaç gün önce Suriye’de bulunan ailesi tarafından iç savaşa kurban gitmesin diye daha güvenli diye düşündükleri Türkiye’ye gönderilen Ahmed, 8 kişi ile aynı evde kalarak mevsimlik işçi veya otellerde çalışmak için gelmişti.
Kayseri yaşanan mültecilere yönelik pogrom girişimi ile beraber Suriye’nin kuzeyinde Türk kontrol noktalarına yönelik saldırılarla eş zamanlı başlayan şiddet sarmalı başka illerle birlikte Antalya’da da yaşanmıştır.
Ahmed’in 8 arkadaşı ile birlikte kaldıkları eve öğlen saatlerinde yönelen yaklaşık 40 kişilik grup “Suriyelileri istemiyoruz” diye sloganlar atarak eve zorla girerek evdekileri darp etmeye başlamış, o esnada fırsatını bulup saldırgan grubun elinden kurtularak evden kaçan Ahmed koşarak uzaklaşmış, ancak saldırganlar motosikletle peşine düşerek yakalayıp darp etmeye başlamış ve sonrasında bıçaklayarak öldürmüştür.
Cinayetin ardından faillerden üçü yakalanıp göz altına alınmıştır. Cenazesi morga kaldırılan Ahmed’in Suriye’de yaşayan ailesinin Türkiye’ye gelme olanakları olmadığı için naaşın kimsesizler mezarlığına defnedileceği iddia edilmektedir.”
Sayıları Giderek Artan Linç Olayları
Cinayetin ardından özellikle Serik’te yaşayan mülteciler tedirginlik yaşamaktadır. Aynı günün gecesinde benzer saldırılar Antalya’nın Kepez, Aksu ve Gazipaşa ilçelerinde de evler taşlanarak, bazı dükkânlar yakılmış ve araçlar kundaklanmıştır.
Günlerdir açık bir şekilde sürdürülen şiddet olaylarının önüne geçilmemesi, etkin müdahalede bulunulmaması ve güvenlik tedbirlerinin alınmaması olaylara göz yumulduğu hissi uyandırmaktadır.
Toplumun en alt tabakasına itilen, hor görülüp aşağılanan, sömürülen mültecilere ve işçileştirilen mülteci çocuklara yapılan saldırıların -iktidar yetkililerince- önüne geçilmezse telafisi imkânsız daha vahim sonuçlarla karşılaşmamız kaçınılmaz olacaktır.
İktidarın Suriye’ye dönük son zamanlarda ki söylemleri ve politikalarının da bu yaşananlardan bağımsız olmayacağı görülmelidir. Tüm bunlara karşı her türlü nefret dilinden ve şiddet çağrılarından uzak durulmalı birlikte yaşamı savunmalıyız.
Bu bağlamda;
- Mülteci olmak zorunda kaldığı Türkiye’de öldürülen 17 yaşındaki Ahmed Handan El Naif’in naaşının kimsesizler mezarlığına defnedileceği iddiaları doğru mudur?
- Irkçı saiklerle Antalya’da katledilen Suriyeli 17 yaşındaki Ahmed Handan El Naif’in naaşı neden ailesine verilmemektedir?
- Olayların başladığı 2 Temmuz gününden itibaren hangi illerde mültecilere yönelik kaç saldırı olayı yaşanmıştır? Ölü, yaralı sayısı ve maddi hasar miktarı belli midir?
- Suriyeli mültecilerin hanelerine girip onları darp eden, öldüren, ev ve işyerlerini yakıp yıkan şahıslara yönelik bugüne kadar kaç tutuklama yapılmıştır?
- Mültecilere yönelik bu saldırıları yapanlardan yakalananların yaşları, eğitimleri, işleri, memleketleri veya siyasi parti aidiyetlerine ilişkin bilgiler elde edilmiş midir? Varsa kamuoyuyla paylaşılacak mıdır? (Çünkü örneğin Kayseri’de yaşanan saldırılarda, saldırganların bir kısmının Kayserili olmadığı yönünde kamuoyuna iddialar yansımıştır.)